Önceki yazımızda neo-liberal politikaların çökmesi, dış kaynakların tıkanması, borç yükünün gelir kaynaklarını tüketmesi gibi yapısal sorunlar nedeniyle muhalefetin iktidar olması durumunda son derece sınırlı bir alanın içine sıkışacağını...
Muhalefet bileşenlerinin büyük bölümünün neo-liberal politikaları savunması nedeniyle en büyük avantajı olan ekonomik sıkıntılar konusunda köklü bir alternatif program geliştirme imkanı olmadığını...
Bu nedenle muhalefetin en büyük avantajı olan ekonominin, aynı zamanda onun en büyük dezavantajını oluşturduğunu söylemiş ve AKP'nin en zayıf noktalarından birini oluşturan dış politika konusunda da muhalefetin benzer bir çıkmazla karşı karşıya bulunduğunu sözlerimize eklemiştik.
***
AKP, iktidarı boyunca 'Batı' yönelimli 'NATO'cu' politikalar izledi ve Arap Baharı harekatına ABD koalisyonunun bir parçası olarak katıldı...
Ancak bu politikaların Suriye'de uygulanması sürecinde Rusya'nın müdahalesi ile karşılaşan ABD'nin geri çekilmesi ve PKK/PYD'yi öne sürmesi üzerine, Rusya ile ilişkileri düzelterek bir denge politikası izlemek zorunda kaldı...
Bu politika, günümüzde bir çok kriz dönemi yaşanmasına karşın devam ediyor. O nedenle Türkiye NATO ittifakı içinde Rusya'ya uygulanan yaptırımlara katılmayan tek ülke durumunda ve ABD'nin Suriye'de 'kara gücü' olarak gördüğü PKK/PYD'ye karşı bir operasyon yapmaya hazırlanıyor.
***
Türkiye-Rusya ilişkilerinin 'dip yaptığı' nokta Rus uçağının düşürülmesinin ardından dönemin Başbakanı Davutoğlu'nun NATO'nun bölgeye müdahalesini istediği dönemdi...
Davutoğlu bugün 'Altılı Masa'da yer alıyor...
Ve muhalefetin oluşturduğu ittifak, geleneksel 'Batı yanlısı' NATO'cu politikalara dönülmesini savunuyor.
***
AKP'nin yıllarca ekonomik politikalarını belirlemiş olan Ali Babacan'ın ve Türkiye'nin ABD ile ittifak halinde Ortadoğu'ya müdahale etmesinin en başta gelen savunucusu Ahmet Davutoğlu'nun AKP'den ayrıldıktan sonra kurdukları partilerle Altılı Masa'da yer almaları ilk bakışta muhalefete bir avantaj sağlamış görünebilir...
Ancak bu partilerin 'Altılı Masa'daki varlığı, muhalefetin en güçlü kozları olabilecek ekonomi ve dış politika alanlarında etkili karşıt tezler geliştirilmesini engellemektedir...
Üstelik mesele yalnızca Babacan ve Davutoğlu'nun geçmişte AKP politikalarının 'mimarları' arasında yer almış olmalarıyla sınırlı değildir. CHP ve İYİ Parti içinde de Babacan ve Davutoğlu'nun savunduğu politikaları savunan güçlü kesimler egemen durumdadır.
***
Halen Cumhur ittifakı Rusya ile ilişkilerin sürdürülmesini savunmakta Ukrayna'da ihraç imkanı bilinmayan yirmi milyon ton tahılın çıkarılması amacıyla Rusya ile Ukrayna arasında bir 'mekik diplomasisi' yürütmekte, ABD'nin İsveç ve Finlandiya'yı NATO bünyesine alarak Rusya'yı kuşatmasını fiilen engellemektedir...
Aynı ittifak, Yunanistan'ın ülkesini ABD üsleriyle donatarak Türkiye'yi hedef alan ileri bir karakol haline getirmesine ve silahtan arındırılmış olması gereken Yunan adalarını silahlandırmasına karşı çıkmakta...
Rusya'nın en büyük dostu olan Çin ile ekonomik ilişkileri geliştirmeye çalışmaktadır.
***
Buna karşılık muhalefetin sözcüleri NATO'nun güçlendirilmesini destekleyen açıklamalar yapmakta...
Geçen yıl Kılıçdaroğlu'nun parti rozetini taktığı emekli Büyükelçi Yalım Eralp, Ege adalarının Yunanistan'a ait olduğu ve bu ülkenin adaları istediği gibi silahlandırabileceğini savunmakta...
Altılı Masa'nın iki güçlü ayağından biri olan İYİ Parti, Çin'in Sincan bölgesindeki ayrılıkçıları desteklemek amacıyla spor müsabakalarını bile kullanmaktadır.
***
Bütün bu gerçekler karşısında, muhalefet sözcülerinin Cumhur İttifakı'nın ABD, Batı ve İsrail karşıtı söylemlerini tutarsızlık ve aldatmaca olarak nitelemeleri vaziyeti kurtarmaya yetmemektedir...
İktidarın izlediği politikalar tutarsız bile olsa, muhalefet partilerinin izlediği 'tutarlı' Batı yanlısı politikalar karşısında ona avantaj sağlamakta...
Ve muhalefetin 'Batı işbirlikçisi' olarak suçlanmasına zemin hazırlamaktadır.
***
Toparlarsak, iktidarın her geçen gün zayıfladığı ve oy kaybettiği açıktır...
Ancak muhalefet de güçlü bir alternatif olamamakta...
Tutarsız politikalar içinde bocalamaktadır.