ABD öncülüğündeki koalisyonun Suriye'ye karşı başlattığı askeri müdahalenin ardından Suriye hükümetinin direnmesi ve Rusya'nın Suriye rejimini savunmak için harekete geçmesi, adeta bir 'tsunami dalgası' gibi tüm Ortadoğu ve Avrasya'da bir dizi gelişmeyi beraberinde getirdi...
En başta Suriye'den sonra müdahale sırasının kendisine geleceğini bilen İran, Rusya ile olan tüm çelişkilerine karşın Suriye rejimini savunmak için askeri destek ve sivil milisler aracılığıyla devreye girdi...
Ardından ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi'ni gerçekleştirdikten sonra Orta Asya ve Pasifik bölgelerine el atacağını düşünen Çin, BM Güvenlik Kurulu'ndaki etkisini kullanarak oluşan cepheye destek verdi...
Ve olay, Şangay Beşlisi çevresinde toplanan Asya ülkelerinin de katılımıyla büyüyerek ABD'nin saldırgan tutumlarına karşı fiili bir 'Avrasya cephesi'nin kurulmasına yol açtı.
***
Dahası, Suriye'ye yapılan müdahalenin başarısız olması müdahale edenler arasında çatlaklar yarattı...
Başlangıçta 'demokrasi yanlısı ılımlı İslamcı akımlar' olarak lanse edilen muhalefet gruplarının hızla IŞİD saflarına geçmeleri sonucunda Suriye'nin kuzeyinde bir terör rejimi kuruldu...
IŞİD'in bölgeye hakim olması, bölgedeki Kürtlerin PKK'nin uzantısı PYD içinde toplanmaları ve kendi bölgelerini yaratmaları sonucunu doğurdu.
***
Bu süreçte, 'uçak düşürme olayı' yaşandı...
Bugün hala esrarını koruyan bu olaydan sonra Türkiye ile Rusya arasındaki gerilim tırmandı ve Rusya Türkiye'ye karşı fiili bir ekonomik ambargo başlattı...
Dönemin Başbakanı Davutoğlu, NATO'yu Türkiye'ye destek olmak için bölgeye davet etti ama bu çağrı karşılıksız kaldı.
***
Türkiye'nin Rusya karşısında yalnız kalması ve ekonomik ambargonun neden olduğu sıkıntılar, yedi ay sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Rusya Devlet Başkanı Putin'e gönderdiği bir 'taziye mesajı' ile sona erdi...
Bu olaydan sonra Türkiye, Rusya ve İran Suriye sorununu barışçıl bir çözüme ulaştırmak için Astana sürecini başlattı...
Bu süreç, yıllardır sonuç vermeyen Cenevre görüşmelerinin aksine bölgede savaşın sınırlanması sonucunu doğurdu ve Suriye rejimi rahat bir nefes aldı.
***
Bölgede inisiyatifi kaybeden ABD'nin Suriye'de rejimi devirme yönündeki çabalardan vazgeçtiğini açıklaması ve Kuzey bölgesinde IŞİD'e karşı mücadele gerekçesiyle PYD'yi 'kara gücü' olarak kullanmaya başlaması, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri gerdi...
15 Temmuz 2016 tarihinde yapılan FETÖcü darbe girişimi bu koşullarda gerçekleşti. Girişimde NATO'nun rolü ve ABD'nin girişim sonrasında Fethullah Gülen'i korumaya devam etmesi gerginliği daha da artırdı.
Bu süreç sonucunda, Türkiye'de bir 'eksen kayması' yaşandığı ve Türkiye'nin ABD ve Batı dünyasından uzaklaşarak Avrasya ülkeleri ile yakınlaştığı tartışmaları başladı.
***
Günümüzde bu tartışma hala devam ediyor...
Türkiye ile ABD'nin Suriye'de ve Doğu Akdeniz'de izledikleri politikaların bir türlü uzlaştırılamaması, iki ülke arasındaki çelişkilerin kolay kolay giderilemeyeceğini gösteriyor...
Bunun nedeni, Türkiye'nin ulusal çıkarlarını koruma yolunda attığı her adımın ABD'nin bölgeye yönelik planlarıyla çelişmesi.
***
Bu gerçek Türkiye'nin ABD'den, NATO'dan ve 'Batı Dünyası'ndan koptuğu anlamına gelmiyor...
Türkiye'nin İkinci Dünya Savaşı sonrasından başlayarak Batı'ya entegre olması, ekonomik ve askeri alanda çok güçlü bağlar yaratmış durumda...
Kaldı ki, siyasi alanda bir 'kopuş' da söz konusu değil.
***
Ancak, ABD ve AB ile ilişkilerdeki pürüzlerin bir türlü giderilemediği, bunun sonucunda Türkiye'nin Rusya, İran ve Çin ile ilişkileri geliştirmek ve 2015 yılına kadar izlediği 'tek yanlı' dış politikayı bir 'denge politikası'na çevirmek istediği de ortada...
Yazımızın başlığındaki 'ikilem' buradan doğuyor...
Ve bu ikilemin ne gibi sonuçlar doğuracağı henüz bilinmiyor.
***
Bu 'çok bilinmeyenli denklem'in sonucu şu faktörler tarafından belirlenecek:
-Kasım ayında ABD'de yapılacak başkanlık seçimi...
-Kafkasya bölgesinde yaşanan Azerbaycan-Ermenistan savaşının gelişme yönü...
-İdlib'deki ve Doğu Akdeniz'deki belirsiz durumun alacağı şekil...
-Ve Batılı finans kurumlarının Türkiye'deki ekonomik kriz karşısında takınacakları tavır.