Dünkü yazımızda seçim sonrasında CHP'nin aldığı 'öteki mahalleye hitap etme' kararı ve 'kanaat önderlerini kazanma' projesi üzerinde dururken burada 'şifreli' bir dille dinsel cemaatler ve etnik aşiret reislerini kazanmaya yönelik bir söylem geliştirme niyeti olduğunu görmüştük...
CHP gibi bir kitle partisinin 'geleneksel' tabanını genişletmek ve daha geniş kitlelere ulaşmak istemesi anlaşılır bir şeydir...
Ama burada geleneksel tabana hitap eden dili (dolayısıyla o tabanın bizzat kendisini) 'terk etmek'ten söz edilmektedir...
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan'ın sözlerini burada bir kere daha hatırlayalım... Şöyle diyordu Tezcan, o kararı açıklarken:
'Oy aldığımız 'bizim mahalle'yi hedef alan, 'bizim mahalle'ye hitap eden dili terk edeceğiz. Sadece kendi mahallemize seslenerek, onlardan oy isteyerek, birbirimizi gaza getiren bir çalışma üslubu yerine; 'karşı mahalle'den oy isteyen, onlara hitap eden ve partimize oy vermeyen seçmene hitap edecek bir dil ve çalışma yöntemini benimseyeceğiz.'
***
Cumhuriyet yazarı Ergin Yıldızoğlu da konuya ilişkin yazısında 'mahalle' ve 'kanaat önderleri' gibi tanımlarla ima edilen yaklaşımı bu şekilde anlamış ve ilginç bir benzetmeyle bu yaklaşımı 'ötenazi yapmak' olarak nitelemiştir...
Yıldızoğlu, 'CHP'nin varlığını sorgulamaya başlayan bu durum, bence artık üzeri örtülemeyen, derin bir kimlik krizinden kaynaklanıyor.' ifadesini kullandıktan sonra şu soruyu sormuştur:
'CHP'nin ait olduğunu iddia ettiği 'Aydınlanma geleneği' insan gruplarını siyasi ekonomik ve kültürel özellikleriyle tanımlar. 'Mahalle' kavramı hangi geleneğin söylemine aittir?'
***
Bu sorunun cevabını bulabilmek için CHP'nin 'karşı mahalle'den transfer ettiği CHP Milletvekili Mehmet Bekaroğlu'nun CHP'deki kurultay tartışması sırasında bir medya programında yaptığı değerlendirmeyi hatırlamak gerekiyor... O programda Bekaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın seçimi ilk turda kazanmasının nedenini CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin mitinglerine bağlayarak, 'Eğer sayın Muharrem İnce'nın kampanyasında son 10-15 günde Cumhuriyet mitingleri havası oluşmasa ve muhafazakar, mütedeyyin seçmen kesimi ürkütülmeseydi, bu ilk turda Erdoğan geçemeyecekti ve yeni bir denklemde ikinci tura girilecekti' ifadesini kullanmıştır...
Peki, 2007 yılında büyük kentlerde yapılan Cumhuriyet mitinglerinde atılan o 'ürkütücü' sloganlar nelerdi:
'Ne ABD ne AB, Tam Bağımsız Türkiye', 'Ne şeriat ne darbe', 'Mustafa Kemal'in Askerleriyiz' ve 'Türkiye laiktir, laik kalacak'.
***
Bu tablo, CHP'deki krizin gerçek nedenlerini ortaya koyuyor...CHP yönetimi artık 'davası olan bir parti'nin yöneticisi olmaktan vazgeçmiş, dahası kendi 'mahallesinden' utanır hale gelmiştir... O 'mahalleye hitap eden bir söylem bu yöneticiler tarafından 'gaza getirmek' olarak nitelenmekte, karşı mahalleden politikacılar transfer edilerek bir çıkış yolu aranmaktadır...
Strateji, ne pahasına olursa olsun iktidar olmak (daha doğru bir deyişle iktidardan bir pay almak) üzerine kurulmuştur...
Oysa gerek Cumhuriyet mitinglerinin gerekse İnce'nin seçim toplantılarının ortaya koyduğu gibi 'taban' hala davasına sadıktır... Ve bu çelişki her geçen gün biraz daha açığa çıkarak yönetimi yıpratmaktadır.
***
Eğer CHP'nin 'karşı mahalleye kur yapma' stratejisi başarılı olsa ve CHP oylarını artırarak iktidar umutlarını canlandırabilseydi belki bu çelişki bu kadar şiddetli bir biçimde ortaya çıkmayacaktı...
Ama bu 'olmayacak duaya amin demek'tir...
Çünkü 'karşı mahalle' sahipsiz değildir ve bir şeyin aslı varken 'sahtesine' kimse itibar etmemektedir.
***
Burada bir noktayı daha belirtelim:
Seçim kampanyası sırasında Muharrem İnce de benzer bir yöntem kullanmıştı...
Ama bunu yaparken hiç olmazsa CHP rozetini yakasından çıkarmıştı.
***
İnce, seçimi kaybedince tekrar partiye ve parti-içi mücadeleye döndü...
Şimdi çıkardığı rozeti yeniden yakasına takmakla kalmıyor, üstelik CHP'nin genel başkanı olmak istiyor...
Bu da herkes tarafından son derece olağan karşılanabiliyor, çünkü CHP'de olup bitenlere artık kimse hayret etmiyor!
(Devam edecek)
Muhalefetin krizi... (III)
Ertan GÜNÇiNER
Yorumlar