Önceki yazımızda hepimizin merak ettiği 'Hangi aşı ne kadar etkili' tartışmasına değinmiş...

Bu tartışmanın aşıların üçüncü faz deneme dönemlerinin olması gerekenden daha hızlı bir biçimde sonlandırılmasının yanı sıra 'aşı savaşı'nın kızışmaya başlamasından ötürü kolay kolay sona ermeyeceğini söylemiştik...

Bu duruma örnek olarak da, önceki yazımızda geçtiğimiz günlerde ABD kökenli Reuters haber ajansı Çinli Sinovac şirketinin ürettiği aşı ile ilgili 'Hayal Kırıklığı' manşetiyle verilen haberi göstermiştik. Haberde, Brezilya'da yürütülen üçüncü faz deneylerinde Sinovac aşısının etkinliğinin 'araştırmacılar tarafından %50,4 olarak belirlendiği' savunulmaktaydı. Oysa daha önce Brezilya'da yapılan aşılama uygulamasının etkinliğinin yüzde 78 olarak açıklanmış, Türkiye'deki denemelerde ise aşının hastalığı önlemede yüzde 91,5 etkin olduğu bildirilmişti.

***

Bu noktada kısa bir hatırlatma yapalım...

Algı yaratmaya yönelik iddiaların etkili olabilmesi için içinde en azından bir gerçek kırıntısı bulunması gerekir... İşi daha karmaşık hale getiren bir diğer nokta ise samimi olarak gerçeği arayanların da ona ancak kısmi olarak ulaşabileceği gerçeğidir...

Dolayısıyla bu tür tartışmalarda gerçeğin nerede başlayıp bittiği kadar tartışmanın taraflarının niyetlerinin ne olduğunun saptanması da kolay değildir.

***

Bu hatırlatmanın ardından Coronavac aşısını üreten Sinovac adlı şirketin bu çelişkili bilgiler konusunda yaptığı açıklamaya geçelim...

Açıklamada, Çinli Sinovac şirketi Üst Yöneticisi (CEO) Yin Veydong, aşının Brezilya'da yürütülen Faz 3 çalışmalarında etkililik oranının yüzde 50,38 olmasının, klinik denemenin enfeksiyon riski yüksek sağlık çalışanları üzerinde yapılmasından kaynaklandığını söylüyor... Yin, BioNTech-Pfizer'ın geliştirdiği aşı gibi yüksek etkililik oranlarına ulaşan aşıların klinik denemelerine katılanların çoğunlukla enfeksiyon riski görece az olan sıradan vatandaşlar olduğuna dikkati çekiyor...

Bu açıklama, aşıların etkinliğine ilişkin çalışmaların deneklerin seçilme sürecindeki tercihler nedeniyle bile ne kadar değişken sonuçlar verebileceğini gösteriyor.

***

Peki, deneklerin seçilmesindeki tercihlerin arkasında algı yönetimine yönelik başka tercihler de yatıyor olabilir mi?...

İnternet ortamında yayın yapan 'sol.org.tr' adlı dergide bu konuyla ilgili dikkat çekici bir haber/araştırma yayınlandı...

Şimdi bir de ona bakalım:

'SinoVac, CoronaVac aşısı için dün akşam saatlerinde Reuters tarafından geçilen haber tartışmalara yol açtı... Brezilya çalışmasında 'çok katmanlı' sonuçlar var... Butantan Enstitüsü tarafından 7 Ocak'ta yapılan sonuç toplantısında göze çarpan en önemli nokta dört farklı grup için sonuç açıklanmış olmasıdır. Enstitü CoronaVac için sonuçları 'ağır, orta şiddette, hafif ve çok hafif' olgular olmak üzere dört farklı grup üzerinden değerlendirmiştir. İlk iki grup, yani 'ağır ve orta şiddet' grupları hastane yatışı gerektiren COVID olgularını, 'hafif' grup ise tedaviyle hastane yatışı gerektirmeksizin ayaktan atlatanları tanımlamıştır. Dördüncü ve son grup olan 'çok hafif' grubu ise tedavisiz ayaktan atlatanları tanımlıyor. Aşının ilk iki gruptaki (hastane yatışı gerektiren ağır ve orta şiddette vakalarda) etkinliği %100 iken ilk üç gruptaki (ağır, orta, hafif şiddetli vakalar grubu) etkinliği %78'dir. Bu gruplardaki etkinlik sözkonusu gruplar ayaktan ya da yatarak tedavi aldıkları için 'klinik etkinlik' olarak verilmiştir. Klinik tedavi alan üç gruba çok hafif belirtileri olan ve herhangi bir tedavi gerektirmeyen grup da dahil edildiğinde ise aşının etkinliği %50,4 olmaktadır.'

Biraz karmaşık olan durumu kısaca özetlersek:

Brezilya'da yapılan araştırmada vakalar, ağır, orta , hafif ve çok hafif' olmak üzere dört farklı grup üzerinden değerlendiriliyor. En ağır vakalarda aşı yüzde 100 oranında etkiliyken, herhangi bir tedavi gerektirmeyen vakalarda yüzde 50,4 oranında etkili oluyor. ABD Reuters ajansı ise bu gerçeklerin açıklanmasından bir hafta sonra en düşük oranı tercih eden bir haber yapıyor ve bunu manşetten 'Hayal Kırıklığı' başlığıyla veriyor...

İşin içinde kısmi bir gerçek payı var, ama ortada bir 'niyet' olduğu da besbelli...

Bu niyet, ABD ve Çin arasında yürütülmekte olan 'aşı savaşı'ndan bağımsız olabilir mi?

(Devam edecek)