Öyle ağır bir başlıkla yazıma başladım ki ne yalan söyleyeyim uzunca bir süre konuya nasıl gireceğimi bile bulamadım. İnsanı bazen böyle duydukları, gördükleri acıdan kıvrılmış bir yılan gibi büküp eziliverir, bugün ben bu kıvranmalarımla yazıyorum bu satırları. Keşke çocuklar, keşke sizlerin hayatta olduğu bayramları olsaydı bu memleketin. Her biri kalbimizde unutamayacağımız bir yara. Bu ülkenin çocuklarının çocuk olmaya hakları yok adeta, Abdürrahim daha 14 yaşında bir çocukcağız. Kolunu iş makinesine kaptırarak can veriyor. Narin, Sıla ceylan gözlü nasıl tatlılar, sevmeye kıyamazsınız! Ahmet, ah güzel çocuk davası halen sürüyor...
Bu memlekette TÜİK raporlarına göre çocukların işgücüne katılma oranı yani çocuk işçilik %24.9. Her dört çocuktan bir tanesi işe gidiyor. Nisan ayında 5 çocuk işçi çalışırken hayatını kaybetti. Bu iş kazası mıdır? Hayır, alenen cinayet! 17 yaşındaki Yakup Taşar, 14 yaşındaki Yusuf Mısri (sondaj borusunun yüzüne çarpmasıyla), 17 yaşındaki Necip Fazıl Çırak (seyyar merdivenden 2. kattan düşerek) can verdiler. ÇOCUKLARI YILLARDIR KORUYAMIYORUZ! ÇOCUKLAR ÖLÜYOR ÇOCUKLAR!
Cinsel istismar raporları rezalet durumda. 2024 yılı için hazırlanan kapsamlı bir rapor yok ancak 2023 yılında 40.000 adet çocuk istismarı davası açılıyor. 2015-2023 yılları arasında çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarına ilişkin açılan dosya endeksi %94 artış gösterdi. Cinsel Şiddetle Mücadele Derneği'nin yayınladığı verilere göre bu çocukların %63.5'i "ev ortamında" istismara uğruyor. Son yılların istismar raporlarında ise "Dijital Ortamda İstismar" oldukça artış gösteriyor.
Cinsel istismara uğramayan veya emeği sömürülmeyen "şanslı çocuklar" gününü gün etmiyorlar bunun da altını çizelim. İstanbul Planlama Ajansı'nın verilerine göre okul çağındaki çocukların en az dörtte biri okula aç gidiyor. Yine TÜİK'in verilerine bakalım, çocukların en az %17'si'nin yetersiz beslendiğini belirtmişler. Çocukların %62.4'ü her gün makarna ve ekmek tüketiyor.
Yani çok şey mi istiyoruz? Çocukların düzgün muamele gördüğü, her şeyden önce hayatta kaldığı bir ülke istiyoruz! Okula aç gitmesinler istiyoruz. Şiddetin hiçbir türlüsüyle yüzleşmesinler istiyoruz. Eğitim alabilsinler istiyoruz. Eğitimde adil olunsun, çocukların beyni yıkanmadan bilimsellikle yetişsinler istiyoruz. Sokağa, parka, bahçeye çocuğu yolladığımızda elli defa paranoyak bir şekilde kontrol etmek zorunda kalmayacağımız bir ülke istiyoruz. Yani özetle çocuklar çocuk kalsın, ekonomi konuşmasınlar istiyoruz. Bıktım artık akıllı çocuk görmekten, enflasyondan-pahalılıktan bahseden çocukları görmekten bıktım artık!
Kahkahalar atan, zile basmak yerine mahalleyi inleterek ANNEEEEE! diyip annesinden para isteyen sonra da koşa koşa bakkala giden çocukları özledim, özledik...