İktidarımız gecesini gündüzüne katıyor (!) ve emeklilerin yaşam standartlarının yükseltilmesi için indirim üstüne indirim imkanları yaratıyor. Ama ne indirimler; hepsi evlere şenlik...

Otobüslerde yüzde 20, trende yüzde 10, kamu sosyal tesislerinde yüzde 15, Türk Telekom ve TTnet hizmetlerinde yeni müşteri olana veya taahhüt yenileyenlere yüzde 10... PTT kargo ise yüzde 20 indirim hakkı tanıyor.
Hele son açıklanan indirim yok mu, tam bir deli saçması... Neymiş, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Emekliler Yılı kapsamında emeklilerin halk plajlarında şezlong ve şemsiyeleri ücretsiz kullanabileceğini açıklamış.

 Ücretsiz şezlong kararını duyunca kesin kanaat getirdim; bu zümre toplu halde çıldırtmak suretiyle bizden kurtulmak istiyor. Çünkü, akıl firarda, mantık Kaf dağının ardında, empati desen hiç yok...

İktidar, çok ciddi biçimde bu indirimlerin emeklilerin geçinebilme koşullarını iyileştireceğini düşünüyor. Türkiye’nin yaşadığı ağır bunalımda inim inim inleyen çoğunlukların feryadı sarayın duvarlarını aşamadığı, seçilmiş bakanların değil atanmışların görev yaptığı, milletvekillerinin seçmeninin arasına giremediği bir ortamda aslında hayli sakil olan indirimler olağanüstü nimetlermiş gibi sunulabiliyor.
Sanki emekliler, her gün bir yerlere kargo gönderiyor, sanki tatile çıkıyor da şezlongu kaldı. Bırak herhangi bir deniz kenarında tatil yapmayı, yıllardır gittiği kahvehanede bir bardak çay içemez hale geldi de kahvehanenin yolunu çoktan unuttu.
Öfke içindeki emekliler, kendileriyle aleni ve kesintisiz biçimde alay edildiğini düşünüyorlar. Yaşadıkları sefil hayat onları bir eziyorsa bu saçma sapan indirimler ezilmekten daha beter bir ruh durumuna yol açıyor. Şahsiyetlerinin ayaklar altına alındığını, onurlarıyla oynandığını, değersizleştirildiklerini, yük gibi görüldüklerini biliyorlar.

 Bir emeklinin, maaşının hepsini verdiği halde kiralık ev bulamaması ne demek?
Bu gerçeklik ortada iken, ülkenin yöneticileri nasıl rahat uyuyabiliyor?
16 milyon emeklinin en az yarısı çalışıyor, çoğu kayıtdışı ve gündelik işlerde istihdam ediliyorsa, 10-11 milyon emekli asgari ücretin altında bir ücretle yaşamını sürdürmek zorunda ise kim toplumsal huzurdan bahsedebilir?
Emeklinin hali pür melali ortada... 2002 yılında yüzde 36.6 olan çalışan veya iş arayan emeklilerin oranı 2023’te yüzde 55’i aşmış.

 
2024 Temmuz ayı itibarıyla İŞKUR’a iş başvurusu yapan emeklilerin sayısı artmış; Temmuz 2024 döneminde 50 yaş ile 65 yaş üstü grupta iş arayanların sayısı 197 bin 303’e yükselmiş. Oysa geçen yıl aynı dönemde bu sayı 191 bin 679 kişi imiş.

 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın ise emekliler için “Türkiye Yüzyılı'nın emektarları” diye bahsediyor. İndirimlerin de “daha müreffeh bir yaşam için” olduğunu söylüyor.

 
Hayret ki ne hayret...