Bir toplumda kirlenme, tepeden başlayıp dalga dalga tabana, yayılmışsa toplum tehlikede demektir. Kimileri bu durumu, balığın baştan kokması olarak nitelerken, kimileri de tuzun kokması olarak adlandırır.
Bir görevin ifası için verilen yetkinin çıkar amaçlı kullanılmasıdır. Rant için ihaleler ayarlamak, çıkar sağlamak ve yeni yandaş kitleleri yaratmak, kanunların arkasından dolanarak kılıf uydurma amaçlı örgütlenmenin adıdır kirlilik…
Toplumsal talepleri yok sayıp, her gün yeni gündemler yaratmaktır. Yolsuzluk, yoksulluk, işsizlik ülkenin sorunu değilmiş gibi davranmaktır. Yolsuzluğun üstüne gitmemektir. Hem garibin gurabanın yetimin hakkını yedirmem deyip, tersi duruma zemin hazırlamaktır kirlilik.
Kavramların içini boşaltmaktır!.. Demokrasinin, parmak sayısındaki üstünlüğün tahakküm ve dayatma gücü olarak görülmesi, barışın, yandaş dayanışması olarak algılanması, özgürlüğün, devletin temel ilkelerinin ortadan kaldırılma hakkı olarak görülmesidir kirlilik...
Duyguları köreltmektir, insanları etkisizleştirmektir. Dayatmaktır! “Evet”i hayır gibi ya da “hayır”ı evet gibi... Bazen de yanlışı doğru gibi aktarmaktır kirlilik... Kurumları işlevsizleştirmek, itibarsızlaştırmak, güvensizleştirmektir!..
Dokunulmazlığı kötüye kullanmaktır. Yanlışları doğru göstererek, takiye yapmaktır kirlilik. Siyaseti gizli emeller için araç olarak kullanmak, ulusal temel değerleri hiçe saymaktır kirlilik...
Korkutmak, gözdağı vermektir, korkmanın doğal, korkutmanın erdem olduğunu ifade etmektir kirlilik. Siyasetçinin rakibine hakaret ederek, küçüldüğünün bile farkına varmamasıdır kirlilik. Siyaseti kirleten, siyasetçinin kendisidir. Ve bu kirliliği temizleyecek bir temizlik ürünü henüz imal edilmemiştir.
Siyaset, toplumun temel yapı taşlarından biridir. İyi yönetildiğinde, demokratik süreçlerle toplumun refahını ve ilerlemesini sağlar. Kirlenmiş siyaset, adaletsizliği ve eşitsizliği körükler. Yolsuzluk ve çıkar çatışmaları, kaynakların haksız dağılımına ve zengin ile yoksul arasındaki uçurumun derinleşmesine neden olur.
Bu durum, toplumun adalet duygusunu zedeler ve sosyal huzursuzluğa yol açar. Kamu kaynakları kötüye kullanıldığında kamu hizmetlerinin kalitesinin düşmesine, altyapı eksikliklerine ve toplumun genel refahının azalmasına yol açar. Yine, toplumun ihtiyaç duyduğu sağlık, eğitim ve güvenlik gibi temel hizmetlerin yetersiz kalması, kirlenmiş siyasetin sonuçlarından biridir.
Siyaset ve toplum bilinci, birbirini etkileyen ve şekillendiren önemli kavramlardır. Toplum bilinci bireylerin ve grupların toplumda birlikte yaşama, birlikte üretme, birlikte kalkınma ve ortak değerlerin farkında olma yeteneğidir.
Bu bilinç, bireylerin toplumun sorunlarını anlama, eleştirme ve çözme kabiliyetlerini içerir. Yurttaşlık kimliği bilinciyle, duyarlılık göstererek sürece katılmak önemlidir. Bu nedenle siyasetin; temiz ve şeffaf bir şekilde yürütülmesi, toplumun sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için hayati bir öneme sahiptir.