Hayatta öngöremeyeceğimiz birçok sürpriz var.Bazen iyi, bazen kötü…Bu nedenle seviyorum bu sözü.
Zamansız sürprizler aniden gelir.Oysa hayat karmaşası içinde aradığımız bir parça mutluluktur.Kimi zaman basit bir gülümseme, kimi zaman da beklenmedik bir iyilikle çıkar karşımıza.
Örneğin; yaşanmış anıları mümkünse kalbinizin derinliklerinde bir yerlerde muhafaza edin. Zaman zaman bir çiçek ya da küçük bir tatlı sözle bile kırık bir kalp tamirinin mümkün olduğunu da asla unutmayın.Hele özür dilemenin, teşekkür etmenin ve şükretmenin erdemini bir düşünün!
Düşünün ki dünyanın bir ucuna gidip yıllardır görmediğiniz ilkokul arkadaşınızla karşılaşmaktır sürpriz…Belki de sürpriz dediğimiz şey, kendi oluşturduğumuz bir yansımayı, hayatın beklenmedik bir biçimde bize geri sunmasıdır. Yaşama dinamizmimize anlam katan bu olgu, hayata farklı bakış açıları geliştirmemize de neden olur. Kısacası, sürprizler hem duygusal dünyamızda, hem de düşünce yapımızda zenginlikler yaratır.
Joseph Campbell, “Yaşamın kendi başına bir anlamı yoktur. Her birimizin yaşama yüklediği bir anlam vardır. Dolayısıyla, sorunun yanıtı kendiniz olduğunuz için, ayrıca böyle bir soru sormaya gerek yoktur” demiştir. Hepimiz, yaşamın ne gibi bir anlam taşıdığını, bu dünyada ne gibi bir amacımızın olduğunu anlamak isteriz ve birçoğumuz, yaşamın, yaşamaya değer olup olmadığını sık sık sorgularız.Olumlu yaşantılarımızı artırıp, olumsuz olanlarından olabildiğince uzak durmak, bizi daha mutlu edecek, yaşamımıza daha çok anlam katacaktır.
“Yaşamın anlamı kişiden kişiye değişir, günden güne, saatten saate de değişir. Dolayısıyla, yaşama genel bir anlam yüklemeye çalışmaktansa, yaşamın herhangi bir an’ında, ona özel bir anlam yüklemek çok daha doğru olacaktır. İsteriz ki yaşamın bir anlamı olsun; ne var ki, yaşam ancak bizim ona verebileceğimiz kadar bir anlam taşır.
Umut tükenmiş ,yaşam çekilmez hale gelmişse unutmayalım ki yaşamda gene de bir umut ışığı vardır.Yeter ki onu görmeye adasın insan kendini.Hani ataların dediği gibi : ‘Çıkmadık canda umut vardır’ örneği…
Şairin dediği gibi ‘Yaşam umuda uyarlıdır.’Unutmamamız gereken, istenmedik, beklenmedik birtakım durumlar karşısında bile kendi içsel güçlerimizi işe koşuyor ve kendimizi geliştirme olanağı buluyor olmamızdır.Ne diyordu öğretmenim Behçet Necatigil bir şiirinde:Yaşamak azaptır çok zaman. Yaşamak başa çıkmaktır. Şu dünyada insanca yaşamak da yoksa. Ne kalıyor geriye, yüzyıllardan?