Hepimiz yaşam boyu hedefler koyuyoruz ve onların peşinden koşuyoruz. Bazı hedeflere ulaşmak daha kolay olurken bazılarına ulaşmak için daha sıkı çalışma ve bolca özveri gerekiyor. Henüz bazılarımız belki olmak istediği yerde değil. Haruki Murakami’ nin kitabında yazdığı gibi ‘Dünkü kendimi biraz olsun geçebilmek; önemli olan işte bu. Uzun mesafe koşularında geçmem gereken bir rakip varsa, bu geçmişteki kendimden başkası olamaz’…
Aslında herkesin kendisini bir anlamda gözden geçirdiği, geçmişine bakarak kendi hayatını fark ettiği, artan farkındalıklarla yeni kararlar verdiği, planlar kurduğu bir dönemdir bu. Ayrıca hayatın her gününün özel olduğunu da unutmamak gerekir. Geçmişten öğreniyoruz ki, geleceğe yönelik hedefleri ve amaçları belirleyebilelim. Yaşamda olaylar değil olaylara verdiğimiz anlamlar önemlidir. Çünkü yaşama hepimiz değişik anlamlar yükleyebiliyoruz. Dün bugünü, bugün de yarını belirleyecektir. Ne diyordu Kemalettin Kamu: ‘‘Biri dün, biri yarın/Ve ben aralarında/Bir köprüyüm onların!” O halde şimdi bir şeyler yapmak zamanıdır. Bugünden tezi yok hemen başlayalım. Yeni değerlerle taçlandırdığınız bir yıl olsun 2025.
2024'ü geride bırakmaya hazırlandığımız şu dönemde pek çok kişinin yeni yıl hayallerinin en kilit kelimeleri arasında yeni bir iş, farklı bir kariyer ve belki de bir aşk var. Beynimizde yeni bir başlangıç ve heyecan olarak kodladığımız yeni yıl, farklı umutları da beraberinde getirebilir. Bazen sürecin içinde başarısızlıklar yer alsa da her başarısızlık başarıya giden yolda yeni bir öğrenmedir. Başarısızlığı yolculuğun kendisi değil, ara duraklar olarak görmek gerekir. Şimdide kalmalıyız ve şunu sormalıyız; bu amaç ya da hedefi gerçekleştirmek için ne ve neler yapabilirim?
Bu konuda geçmiş yıllardan, geçmiş yaşamlardan da yararlanmak gerekir. Bu yöntem bize doğru yolu gösterebilir. Değişiklikleri hayatımıza teker teker yerleştirmek uzun dönemli bir başarının da anahtarı olacaktır. Kimi zaman maddi sebepler, zamansızlık, yoğunluk ve sağlık sorunları gibi birtakım nedenlerle, alınan bu kararların başarıyla hayata geçirilmesinin mümkün olamayacağı düşünülse de; beklenmedik olaylar dışında kendi iç sebeplerimize yönelerek düşünce ve duygularımızda yenileme yapabilmek mümkündür.
İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar. Ancak, hayallerimizin de bize uygun olması gerekir. Başkalarının hayalleri ile yaşamak başka bir şeydir, kendi hayallerinin peşinde koşmak başka. İnsan umutlarını gerçekleştirebilmek için kendi üzerine uyan hayaller kurmalıdır.
Kurulan hayaller büyük olabilir. Burada şu soruyu sormak durumundayız: “Ben bu hayali gerçekleştirecek enerji ve mücadele gücüne sahip miyim?” Eğer cevap evet ise, kişi istediği hayalin peşinden sonuna kadar yılmadan gitmeli ve sonunda elde etmelidir. Birçoğumuz yola çıkarken enerjimizin ya da mücadele gücümüzün yeterli olacağını düşünürüz. İnsan neyi, neden istediğini bilmek durumundadır. Eğer biz neyi, neden istediğimizi bilirsek mutluluğun kapısını da böylece aralamış oluruz.