Adil bir vergi düzeni ,vergi adaleti veya vergilemede adalet üzerine yapılan çalışmalar, üzerinde en çok tartışılan kavramlardır. Vergi adaletinin temel amacı, vergi yükünün bireyler arasında eşit bir şekilde dağıtılmasını sağlamaktır. Vergide adaletin sağlanması gelişmiş ve gelişmekte olan tüm ülkelerin temel hedefidir. Vergi, idarenin kamu giderlerini karşılamak üzere gerçek ve tüzel kişilerden ekonomik güçleri oranında karşılıksız ve zorunlu olarak kamuya aktardığı ekonomik birim ya da değerleri ifade eder. Verginin fonksiyonlarını genel olarak devlete kaynak yaratarak, yatırım ve harcamalarının karşılanması, büyümeye katkıda bulunarak, gelir ve servet paylaşımının düzenlemesi, devletin sağlamakla yükümlü olduğu sağlık, güvenlik gibi temel hizmetleri ve altyapı hizmetlerinin gerçekleşmesi olarak ifade edebiliriz.

Vergisiz bütçe, bütçesiz devlet olmayacağından verginin de sağlıklı olması gerekmektedir. Yönetimde adalet ilkelerinin uygulamada ihlal edilmediği bir toplum, vergiye karşı direnç göstermeyecektir. Sisteme duyulan güven, kişi temel hak ve özgürlüklerinin korunduğu ve bu bağlamda hiçbir üst güce iltimas tanınmayan bir toplumda artacaktır. Vergi alanında kamu gücüne karşı başvurulabilecek hak arama yollarının etkinliği olmazsa olmazdır. Bir sosyal hukuk devletinde insan haklarının varlığından bahsedebilmemiz için öncelikle vergide adalet sağlanmalıdır.

Türkiye’de öyle çok sorunla karşı karşıyayız ki kimi ekonomik güçlükleri, hayat pahalılığını, işsizliği, yüksek enflasyonu, döviz kurunu, kimileri de iç ve dış terör tehdidini, yargı bağımsızlığının ve hukukun üstünlüğü ilkesinin ortadan kalktığını filan söyleyebilir. Hatta kimisi de “Bilimsel özgürlük ve üniversite özerkliğinden, ilkokul düzeyindeki eğitimin bile yetersizliğinden, kalitesizliğinden” yakınabilir. Gelişmekte olan bir ülke olarak Türkiye içinde sağlam bir mali sistemi oluşturmak, bunun sonucu genel ekonomi ve makro düzeyde toplum refahının artışına katkıya dönüştürmek büyük önem taşıyor.

Vergi adaleti, herkesin ödeme gücüne göre adil vergi payını ödediği, vergilendirme sisteminde adalet ve eşitlik kavramını ifade etse de; günümüzde vergi yükünün, gelir düzeylerine veya servetlerine bakılmaksızın bireyler ve işletmeler arasında adil bir şekilde dağıtılmağı gerçeğini gözler önüne sermektedir.

Vergi adaleti, vergi politikalarının ve düzenlemelerinin şeffaf ve hesap verebilir olmasının yanı sıra adil ve herkesin erişebileceği açık kurallar ve belirli prosedürlerle yapılmalıdır. Ayrıca, vergi sisteminin sosyal hizmetler, altyapı ve diğer kamu malları için kaynak sağlayarak eşitsizliği azaltacak ve yoksulluğu ele alacak şekilde tasarlanmasını da gerektirmektedir.

Vergi adaleti ayrıca, vergi cennetlerine baskı yapmak ve uyumsuzluk için daha katı cezalar uygulamak gibi vergi kaçakçılığını ve vergiden kaçınmayı önleyici tedbirleri de içermeli; böylelikle herkesin vergiler yoluyla topluma katkıda bulunduğu ve kamu kaynaklarının tüm vatandaşların yararına kullanıldığı bir sistemin oluşturulması hedeflenmelidir.

Türkiye’de her ne kadar Anayasanın adalet ölçüsü mali güç olsa da, 2006-2016 yılları arasında vergi yapısı incelendiğinde vergilemede adaleti sağlamada mali güç yaklaşımının dikkate alınmadığı görülmektedir. Bu bağlamda Türk vergi yapısının vergi adaletini sağlayamadığı da görülmektedir.

Türkiye’de mali güç yaklaşımı vergilemede adaletin ve eşitliğin en temel göstergesidir. Nitekim Anayasanın 73. maddesi de mali güç yaklaşımını benimsemiştir. Türkiye’de mali güç anlayışı doğrultusunda vergilemede adaletin ne derece sağlandığını tespit etmek önemli. Bu bağlamda vergi gelirlerine ilişkin veriler göz önünde bulundurularak Türkiye’nin dolaylı-dolaysız vergileme tercihi, gelir, servet ve tüketim vergilerinin gelişimi, çıkartılan vergi afları, uzlaşma sonuçları ve kayıt dışı ekonominin boyutu da önemli yer işgal ediyor.

-Tabii ki sektörün şikayetleri olacak ama bizim için önemli olan sürdürülebilir cari açık !

-Küresel kaynağa erişmemiz Türkiye açısından önemli; ciddi kaynak girdi, girmeye devam edecek !

-Finans sektörü zor bir yıl geçiriyor, öz sermaye kârlılığı enflasyonun altında onun da farkındayım ama bu geçiş döneminde herkesin fedakârlık yapması lazım !

-Programımızın çerçevesi geçici sermaye akımlarına dayalı bir program değil!

-Bizim bir kur hedefimiz de yok.!" diye ifade eden Şimşek’in bu başlıkları Türkiye’de izlenen vergi politikalarında ve uygulamalarında vergilemede adalet ilkesinin etkinliğini ortaya koyar mı sizce?

Vergi paketinde KDV,ÖTV, gelir ve kurumlar vergisi,yurtdışına çıkış harcı ile birçok alanda yapılan düzenlemelerle vatandaşın cebine göz diken vergi artışları ve yeni cezalarla ülkede vergi adaleti sağlanır mı sizce?