Ağustos ayının ortalarına geldik...

Bu tarihte Türkiye’de yazlık ürünler açısından hasat dönemi genellikle tamamlanmış olur. Böyle olunca da çiftçinin cebine para girerken tüketici de biraz olsun  rahat eder...

Bu yıl öyle olmadı!..

Kuraklık ve ihracat yasakları üreticiyi bunalttı, pazarlamada tekelleşme ve bir türlü düşmeyen gıda enflasyonu tüketiciyi vurdu...

Bunlar yetmezmiş gibi işin içine bir de “kuraklık” girdi...

Son 53 yılın en sıcak ve kurak mevsimi yaşanırken, bir çok üründe yüzde 30-40’lara varan kayıplar görüldü.

***

Türkiye’nin soğan ihtiyacının yüzde 36’sını karşılayan Polatlı’da aşırı sıcaklar ve yetersiz sulamadan dolayı mahsulün yüzde 70’e yakın bir bölümü tarlada toplanmadan “yandı”!..

Ayçiçeğinde, pamukta, narenciyede benzer sorunlar yaşanıyor...

Bu koşullarda sulama büyük önem taşıyor. Ama sulama ve elektrik zamları nedeniyle çiftçi bunu yapamıyor. Adana Yüreğir Ziraat Odası Başkanlığının verilerine göre, geçen yıl 200 dönüm narenciye bahçesi için ödenen sulama bedeli 15.684 TL iken, bu yıl 88.447 TL’ye çıkmış durumda.

***

Bu durumda tarladaki ürünün fiyatının yükselmesi beklenirdi, ama tam tersi oldu...

 Türkiye’nin soğan ihtiyacının yüzde 13’ünü karşılayan Amasya’nın Ziraat Odası Başkanı, geçtiğimiz günlerde 15 gün önce soğan 12 liraydı, birden 6 liraya düştü açıklamasını yaptı. Marketlerde ise  en çok fiyat artışı yüzde 58’le sebze/meyvede görüldü...

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı'nın hazırladığı Gıda Fiyat Endeksi de Şubat ayından bu yana düşüş eğiliminde olan gıda fiyatları endeksinin haziran ve temmuz aylarında tekrar yükselişe geçtiğini  doğruladı.

***

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclis üyesi Kıymet Kaya Koçak, semt pazarlarında edindiği izlenimleri  şöyle aktardı:

“Ne yazık ki fiyatlar çok yüksek. Alışveriş yapan bütün vatandaşlarımız bakıyorlar, inceliyorlar ve bırakmak zorunda kalıyorlar. Bu enflasyonla yaşamın böyle sürmesi, sürdürülebiliyor olması mümkün değil. Bin lira getirdiğinizde yetmeyebiliyor. Özellikle emekliler açısından düşündüğümüzde, asgari ücretle çalışanları düşündüğümüzde bir hafta pazarda bin lira harcaması mümkün değil. Ne yazık ki Türkiye’de hayat çok zor. Bunu pazarda görebiliyoruz”.

Bu durumda Hükümet fiyatları düşürmek için bazı ürünlerde ihracat kısıtlamalarına gitti. Ama bu kez de malı işleyip ihraç eden sanayici yeterli kazanç elde edememenin acısını üreticiden çıkardı. Elindeki malı fabrikalara satamayan salçalık domates üreticilerinin geçtiğimiz günlerde Bursa’da gerçekleştirdiği “konvoy eylemlerinin” en önemli nedenlerinden biri, bu ihracat kısıtlamalarıydı.

***

Güneydoğu’nun temel ürünlerinden biri olan fıstıkta rekolte bu yıl iyi görünüyor. Ama “fiyat tuzağı” burada da kendini gösterdi. Nizip Ziraat Odası Başkanı Sıddık Durmaz, mevcut durumu şöyle özetledi:

“Maliyetin altında boz fıstık alıyorlar. Hasat başladığından bu yana ürünümüzün fiyatı sürekli düşüyor. Fiyatları 3-5 tüccar belirliyor. 100 liraya kadar düşürdüler. Geçen sene biz bu fıstığı 110 liraya sattık, bu sene en az 140-150 olması lazım. Alıp stok ediyorlar sonra da yüzde 100 kârla satıyorlar.”Hükümetin belirlediği alım fiyatları da üreticinin canını yakan bir başka etken...

AKP’nin kalesi durumundaki Karadeniz bölgesinde çay ve fındık fiyatları beklenenin altında kaldı. Üreticiler ilan edilen alım fiyatlarına tepki gösterdi.

***

Kilis Ziraat Odası Başkanı İbrahim Kara, bu yıl sadece fıstıkta değil diğer ürünlerde de hayal kırıklığına uğradıklarını belirterek durumu şu sözlerle özetledi:

“Domates var, biber var, patlıcan var, buğday var. Bütün ürünlerde bu sene çiftçi hayal kırıklığına uğradı. Domates tarlada kaldı, 2 liraya kadar düştü. Üretici şu anda bitmiş durumda. İlaç, mazot, gübre kat be kat arttı. Girdi yükseldikçe maliyet artıyor. Ama tarlada düşüyor fiyat. Düşük fiyat tüketiciye yansısa ‘tamam’ deriz ama tüketiciye de yansımıyor. Çiftçi şu anda üretime küsmüş durumda. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Tarım Bakanı’na gidiyoruz çözüm yok. Çiftçi tarladan bıktı.”

İşler böyle giderse çiftçiyi “tarladan bıktıranlar”, eninde sonunda bunun siyasal sonuçları ile sandıkta karşılaşacaklar.