Çağın psikolojik rahatsızlığı:

“Stres”

Stresin ne olduğu, nelerin strese yol açtığı konusunda az-çok bilgimiz vardı ama doğrusu insandan insana bulaştığını bilmiyorduk.

Stres; bilimsel tanıma göre vücutta belirli biyolojik, fiziksel ve bilişsel reaksiyonların gelişimini tetikleyen, kişiyi anlık olarak bir tehditle veya mücadele gerektirecek bir sorunla karşı karşıya bırakan koşullarda ortaya çıkan durumu ifade ediyor.

Eşin, dostun, yakınların sorunlarını kendi problemiymiş gibi içselleştiren kişiler, psikolojik açıdan zarar görebiliyormuş.

Başkasının derdini çok sık dinleyenler ikinci el strese maruz kalıyormuş.

Yakın çevresinde çok fazla stresli yaşam olaylarına tanık olanlar, ikinci el stresten daha çok etkileniyormuş. Yapılan çalışmalara göre bu kişilerin kandaki stres hormonları yüzde 40’a kadar yükselebiliyor, bu durum ise ömrün kısalmasına neden olabiliyormuş.

Ne var ki koşullara bakıldığında stresten uzak bir yaşam da pek mümkün görünmüyor.

Günlük yaşamın hemen her anı stres yüklü…

İşte, evde, çarşıda, pazarda…

Hemen her yerde…

Kaçış yok…

Çıkış da…

Verilen bilgilerden anlaşılıyor ki, çoğu insanın dara düştüğünde çözüm için başvurduğu günümüz “Marko Paşaları” da söz konusu tehlikeyle karşı karşıya.

Sözün özü:

Artık dert dinleyecek kimse de yok…

Stres bu…

Bir bulaşmaya görsün…