Türkiye asgari ücrette ve emekli maaşlarındaki sefalet ücretini tartışırken, geçen temmuz ayında TBMM’de yasası çıkarılan bir düzenlemenin uygulama süresine sayılı günler kaldı. Bu düzenlemenin ilk uygulama tarihi 1 Eylül 2024 idi, 1 Ocak 2025’e ertelendi.

Konu, kamu kurum ve kuruluşlarının yönetim ve denetim kurulu üyeliklerinde görev alan sayıları 400’ü bulan bakan yardımcısı, genel müdür ve geneler müdür yardımcısı düzeyindeki bürokratlara verilecek ücret. Bu tutarla ilgili 26 Temmuz tarihli 7521 sayılı düzenlemede “net tutarı 108 bin gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemeyecek” getirildi.

Temmuz ayında memur maaş katsayısı 0,907796 olduğu için 108 bin gösterge bu rakamla çarpıldı. Böylece üst sınır 98 bin 41 lira 96 kuruş oldu. Ocak ayında memur maaşlarına gelecek artış aynen bu huzur hakkına da yansıyacak. Kabaca rakam 110 bin lirayı aşacak.

Düzenleme getirilirken dahi bürokratlar arasında alınacak ücretle ilgili haksızlık olduğu gündeme gelmişti. Haksızlığın KİT statüsündeki bir kurumda görevlendirilen bürokratın aldığı ücretle, özelleştirmenin ardından kamu payını temsil adına görevlendirilen bürokratın alacağı ücret arasında ortaya çıkan fark üzerine olduğu belirtilmişti.   

Şimdi gözler memur ve emeklileri ile SSK emeklilerine yılın temmuz-aralık dönemindeki enflasyon farklarını bütçede açık yaratacağı için kısan iktidarın, yönetim kurulu üyeliği için her ay 110 bin liranın üzerinde maaş alacak bürokratları ilgilendiren düzenlemenin uygulama tarihini erteleyip ertelemeyeceğine çevrildi.

Düzenleme ile ilgili şöyle bir çelişki de var. 1 Eylül 2024 tarihinde ertelendiği için birden fazla kurumda yönetim kurulu üyeliği nedeniyle hazirun ücreti alanlar aynen bu ücretleri almaya devam ediyor. Düzenlemenin uygulama tarihinin iptal edilmemesi yani 1 Ocak 2025 tarihinde yürürlüğe girmesi halinde ise hem tek ücret alacak hem memur maaş katsayısına endeksli olarak ücretlendirilecekler.

Düzenleme ile yürüttükleri görevleri ve birden fazla görev olması halinde hangi görevin ücretini alacaklarını asli görevli oldukları kuruma beyan edilmesi getiriliyor. Görevleri karşılığında ödenmesi öngörülen tutarların, ilgili kurum veya kuruluşlarca brüt tutarları üzerinden gerekli vergi kesintileri yapılarak ilgilinin asli görevli bulunduğu kurumca bildirilen bir emanet hesabına yatırılması yer alıyor.

Üst sınırı aşan ya da ücret alınamayan görevlere ilişkin ödeme tutarlarının genel bütçe kapsamındaki idarelerde genel bütçeye, diğer idarelerde ise ilgili kurum bütçesine gelir kaydedilmesi şartı bulunuyor.

Vali: ‘Asgari ücrete başkanlık yapmam’ dedi

Konuyla ilgili sanayi odası başkanlığı yaptığı dönemde yönetim kurulu üyesine aylık iki asgari ücret tutarı ücret önerisi uygulayan da var. Yine bulunduğu kentteki OSB’lerin üst kuruluşuna dönemin Valisi başkanlık olunca anormal ücret konulduğunu hatırlatan bir Oda başkanı ise kendisinin yönetim kurulu ücretlerini aylık bir asgari ücretle sınırlama kararına, valilerin ‘biz gelip gitmeyiz’ dediğini de hatırlatalım.