Hastalar ‘risklidir kullanmayın’ denilen ancak kullanmaları şart koşulan ilacı çaresizce eczaneden alıyor, ama kullanmayıp çöpe atıyor, SGK parasını firmaya ödüyor. Gelin görün ki; Sağlık Bakanlığı riskli ama ucuz ilacı şart koşarak tasarruf yaptığını sanıyor.

Bir önceki yazımda Sağlık Bakanlığı’nın atopik dermatit (AD) hastalarında kullanılması şartı getirdiği, ancak ABD Gıda ve İlaç Dairesi’nin (FDA) risk faktörü çok yüksek notu düştüğü abrositinib veya upadasitinib tedavilerini ‘Vatandaş hastanelerle Sağlık Bakanlığı kıskacında’ yazımızda anlatmaya çalıştık.

Ancak gelişmelerin sadece o çerçevede kalmadığı ortaya çıktı. AD tedavisinde şart koşulan ilacı doktorların da ‘kullanmayın’ uyarısında bulundukları belirtiliyor. Bunun üzerine hastaların gidip eczanelerden ilacı aldıkları, ancak ‘kullanmış gibi göstererek’ çöpe attıkları dile getiriliyor.

Böylece hastalara yazılan bu ilaçlar eczanelerden alınıyor, çalışan veya emekliler adına SGK bunun parasını ilaç firmasına ödüyor. Hastalar bu ilacın riskinden dolayı kullanmayarak, SGK bütçesine ilave masraf yaratıyor.

Bu konuyu araştırırken, bir doktorla da tesadüf konuşma imkanımız oldu. Benzer durumda atopik dermatit rahatsızlığı olan eşi için verilen ilacın ‘hamileliği önleme riski’ olmasından dolayı eczaneden aldığını, ancak kullanmadığını, sistemde kullanılmış gibi gösterildikten sonra normal ilaca geçtiklerini anlattı.

Peki bu mantıksız uygulamayı Sağlık Bakanlığı neden göremiyor?

Sorun da burada!

Bu mantıksızlığı ortadan kaldırmak için birilerinin hızla devreye girememesine kimse anlam veremiyor. İşin içerisinde olan doktor da…

Bir başka bilgi daha paylaşayım.

Önceki yazımda Hacettepe Üniversitesi’nde yaşanan olayı anlatmıştık ya, abrositinib veya upadasitinib tedavilerindeki Jak İnhibitörünün FDA’nın raporlarında risk oranı yüksek uyarısına rağmen sadece ucuz oluşundan dolayı öncelikle kullanılması şartının bakanlık tarafından konulduğunu Hacettepe Üniversitesi üst yöneticilerinin de dile getirdiklerini belirteyim.

‘Ucuz ilaç tasarruflıdur’ anlayışındaki mantık hatasını Sağlık Bakanı ya da Bakanlık yetkilileri biran evvel fark eder mi?