Geçen hafta yaşanan siyasetteki karışıklıkların ekonomide yarattığı 25 milyar dolarlık türbülansı herkes gördü. Yaşananlar sonrası siyaset denkleminde ‘kartlar yeniden dağıtılacak’. Arenadakiler önümüzdeki dönem pozisyonlarında değişiklikler olacağını görüyor.
Ancak çok daha önemlisi, hem iktidar hem muhalefet kanadının attığı adımların toplumdaki karşılığı.
İktidar cephesi rakibi bertaraf etmek uğruna 35 yıl önceki diplomayı gündeme getirdi. Ama insanımızın hakkaniyet terazisini unutmuşa benziyor.
Tutuklama gibi hallerde ‘mazlum’ imajı oluşturanların arkasında durduğu unutuldu. Erdoğan’ın da bir tutuklama sonrası başbakan ve cumhurbaşkanı olduğunu hatırlayalım.
İşte ‘mazlum’ imajı Ekrem İmamoğlu’nu siyasi denklemde farklı bir yere taşıyacak artık...
Ancak kendisinin de 35 yıl önce Kıbrıs’ta ABD dışında başka ülkede denkliği olmayan Girne Amerikan Üniversitesi’ne kayıt yapıp, Türkiye’ye yatay geçiş yaparken ‘Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden geçiş yapıyorum’ demesi ne ile izah edilir onu kamuoyu takdir edecek.
Ama diploması iade edilecek bunu belirtelim.
Eski Genelkurmay Başkanı AK Parti Milletvekili Hulusi Akar’ın ABD’de biyoloji okuyup, Hacettepe Üniversitesi’nin tıp bölümüne kayıt yaptıran kızı ile ilgili mezuniyeti üzerinden 11 yıl geçtikten sonra yapılan itiraz, ‘idari hata’ olarak görülmüş ve Akar’ın kızının doktor olması kabul edilmişti. İmamoğlu’nun da diploması Danıştay’a açacağı davanın sonuçlanması ile iade edilecek.
Ancak, o dava ne zaman sonuçlanır?
O arada erken seçim yapılması halinde, İmamoğlu’nun katılması mümkün görünmüyor.
Yeni siyasi denklemde Mansur Yavaş’ın yer alması beklenmiyor. Onun cumhurbaşkanlığı gibi bir iddiası yok. Yavaş, acemi pokerci misali elinde beş benzemez kağıtla el yükseltmekten başka bir şey yapmıyor. Oy alacağı kesimleri rencide eden açıklamaları bu iddiayı doğruluyor.
Özgür Özel 6 Nisan 2025 olağanüstü kongresinden daha güçlü CHP Genel Başkanı olarak çıkacak. Böylece önümüzdeki 1 yıl boyunca Danıştay’ın karar verme ihtimali olmayacağı beklendiği için seçime girememe ihtimali olan İmamoğlu’na göre de çok şanslı.
Ama bu durum, 6 Nisan’a kadar yapılan bazı pazarlıklarla bağlantılı onu da belirtelim.
Ankara kulislerinde ayrıca ‘mazlum’ imajı oluşan İmamoğlu’nun önümüzdeki dönem CHP Genel Başkanı olması da konuşuluyor. Tutukluluğunun devamı halinde Silivri’den partiyi yöneten imajının da toplumda yaratacağı etkiye dikkat çekiliyor.
İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığı için 23 Mart Pazar günü yapılan seçim sonuçlarına bakıldığında; 1.7 milyon civarında üyesi olan CHP’ye ayrıca 15 milyon civarında katılım oldu. En az 25-30 milyon katılımcıyı bekliyordum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçildiği 2023 seçimlerinde aldığı oy 27.5 milyon civarıydı. Bunu geçmesi gerekirdi. 10-12 milyon eksik kaldı. Bu durum, geçen hafta ortaya atılan davalardaki iddialar konusunda bir kısım vatandaşın temkinli yaklaşarak seçim sandığına gitmemesi miydi?
Ancak gençlerin ve yaşlıların gidip oy vermesi dikkat çekiciydi. Ortalama seçmen sayısının 55 milyon olduğunu varsayarsak, ülkenin geçmişi ile geleceğini temsil eden 15 milyon çok huzursuz. Bu genç ve eski kesimin bir özelliği de çevrelerini kolaylıkla etkileyebilmeleri.
Yani seçime kadar gençler kendi aralarında bu konuda ciddi tartışmalar yapacak. Hatta şu sıralar başta Milli Eğitim Bakanı (MEB) olmak üzere, bazı AK Partili vekillerin eylemlere katılan gençlerin ileride kamuya atama taleplerinde bugün katıldıkları eylemlerin önlerine geleceği yönündeki tehditlerin de gençler tarafından ayrıca bir kenara yazıldığını söyleyeyim.
Çünkü zaten bu çocuklar atamalardaki particilik nedeniyle olan hukuksuzlukların da birikimi ile bir patlama noktasındalar. Bir de ‘atanamazsınız’ tehdidinin bir faturası olursa şaşırmam.
Erken doğanlarımız (Yaşlılar) ise aldığı yaşlılık maaşları ile torunlarına bakacak yüzlerinin olmamasının bir faturasını kesmeye çalışıyorlar.
Anlayacağınız, bu iki kesim önümüzdeki seçimleri etkileyecek kabiliyette… Ama hangi tarafı etkilerler onu bekleyip göreceğiz.
Son söz: Winter is coming for him…
Not: Mutlu, huzurlu bir bayramı sevdiklerinizle geçirmenizi dilerim...