Geçtiğimiz günlerde bu köşede Türkiye’nin İsrail aleyhine açılan soykırım davasına müdahil olması konusunu ele almış ve eski CHP Milletvekili ve Kılıçdaroğlu’nun dış politika danışmanı Faruk Loğoğlu’nun bu bu tavıra karşı çıkan sözlerini eleştirmiştik...

Loğoğlu, o açıklamasında “Türkiye kendisi soykırım iddialarıyla karşı karşıya olan bir ülkedir. İsrail’de Türkiye’ye yönelik Ermeni soykırımı iddialarını desteklemeye hazır olan çevreler vardır. Öte yandan, başta ABD’de olmak üzere Ermeni lobileri, bu sefer Yahudi ve Rum lobileriyle işbirliği yaparak durumu Türkiye aleyhinde değerlendirmeye çalışacaklardır.” diyordu ...

Aynı yazımızda, ABD Kongresi’nin 2019 yılında kabul ettiği karar tasarısında 1915 tehcir olayını “soykırım” olarak nitelediğini, 2021 yılında ABD Başkanı Biden’ın aynı olay için “soykırım” tanımını kullandığını hatırlatmış, daha sonra bu tür olayların ABD ve Batı ülkeleri tarafından tarafsız biçimde değerlendirilmediğini, o nedenle zaten gerçekleşmiş olan bir karalamadan duyulan korku nedeniyle doğru olanı yapmaktan (İsrail’in Gazze’de yürüttüğü soykırımı kınamaktan) çekinmenin kimseye bir faydası olmayacağını sözlerimize eklemiştik.

***

Ermenistan Cumhuriyeti Başbakanı Paşinyan geçtiğimiz günlerde yaptığı bir açıklamada bu tartışmaya son noktayı koydu...

Ermenistan’da yayın yapan “Hraparak” gazetesinin haberine göre Paşinyan Genç Demokratlar Okulu’nun basına kapalı gerçekleştirilen toplantısında yaptığı konuşmada, "Ermenilere karşı soykırım yapılmadı." ifadesini kullandı...

Aynı haber, Rus TASS Haber ajansı tarafından da doğrulanarak, "Paşinyan, Osmanlı İmparatorluğu'ndaki Ermeni soykırımının jeopolitik entrikaların sonucu olduğunu söyledi" başlığıyla yayınlandı...

Haberde şu satırlar yer aldı:

“Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, soykırımın ölüm cezası demek olmadığını, Ermeni halkının kayıp vatanını aramayı bırakması gerektiğini söyledi. Paşinyan, “Osmanlı İmparatorluğu’ndaki Ermeni Soykırımın Anma Günü” dolayısıyla vatandaşlarına gönderdiği mesajda, 1915 olaylarını jeopolitik entrikaların sonucu olarak nitelendirdi.  Mesajda, Ermenistan Bakanlar Kurulu Başkanı, ‘Bu büyük trajedi Birinci Dünya Savaşı sırasında meydana geldi. Devleti olmayan Ermeni halkı jeopolitik entrikaların ve yalan vaatlerin kurbanı oldu’  dedi.”

***

Haberin “Ermeni Soykırımın Anma Günü” dolayısıyla düzenlenen basına kapalı bir toplantıda yapılan konuşmaya dayandırılması, “Bu konuşma gerçekten yapıldı mı?” tartışmasını beraberinde getirdi...

Ancak “diaspora”nın konuşmaya gösterdiği tepki, haberi kısa sürede doğruladı...

Ermeni “diaspora”sının önde gelen temsilcilerinden  ABD’deki “Lemkin Soykırımı Önleme Enstitüsü”, bu haber üzerine “Başbakan Nikol Paşinyan’ın soykırım inkârına desteğini kınıyoruz” başlıklı bir açıklama yaptı...

Açıklamada, "Ermenistan Başbakanı, 1915-1923 olaylarıyla ilgili Türk anlatımını tekrarlayarak, daha önceki tüm tanınma çabalarını küçümsemiş, kendini Ermeni Soykırımındaki sorumluluğundan kurtarma çabası içinde olan Türkiye'nin ekmeğine yağ sürmüştür. Dahası, bu durum, Ermeni Soykırımı'nın uluslararası alanda tanınması ve Türkiye'nin hesap verebilirliği konusunda devam eden çalışmaları önemli ölçüde engelleyebilecektir; bu, dünya çapındaki Ermeni diasporasının yanı sıra soykırım akademisyenlerinin ve aktivistlerinin uğruna mücadele ettiği bir şeydir. Paşinyan'ın açıklamalarındaki bir çok nokta, Türkiye ve Azerbaycan'ın inkarcı gündemine açıklanamaz bir şekilde hizmet etmektedir" denildi.

***

Aynı günlerde 1890’da ABD’de kurulan Ermeni Devrimci Federasyonu’nun (ARF) The Armenian Weekly” adlı yayın organı da benzer bir makale yayınladı...

“Paşinyan’ın Bir Sonraki Adımı Soykırım Müzesini Yıkmak Mı Olacak?” başlıklı makalenin yazarı ABD’deki önemli bir Ermeni Vakfının Başkanı olan Harut Sassounian’dı...

Makalede, Paşinyan, “aylardan beri “anti-Ermeni” açıklamalar yapmakla” suçlandı; bunun yanı sıra Paşinyan’a yakın bir milletvekilinin “1915 yılında hayatını kaybeden Ermenilerin gerçek sayısının belirlenmesi gerektiğini” söyleyen bir konuşması da eleştirilerek, “Paşinyan, şimdi de soykırıma ilişkin gerçek olguların meydana çıkarılması bahanesiyle Ermeni soykırımının gerçekliğini sorguluyor” ifadesi kullanıldı...

Makalede, ayrıca Ermeni soykırımını inkâr edenlerin isimlerini taşıyan bir duvar inşa edilmesi ve bu duvarın üzerine Türklerin yanı sıra Paşinyan gibi “inkârcıların” adının da yazılması önerisinde bulunuldu.

***

Paşinyan’ın konuşmasında yer alan ve “diaspora”nın öfkesine yol açan bir diğer ilginç nokta da “Denizden denize uzanan” ve Türkiye’nin Doğu topraklarını içine alan “Büyük Ermenistan” projesinin eleştirilerek, Ermenilerin tek gerçek vatanının bugünkü Ermenistan Cumhuriyeti toprakları olduğunun vurgulanmasıydı...

Bu konuya devam edeceğiz. 
(Devam edecek)