‘Maliye kimin ne kazandığını ne beyan ettiğini iyi biliyor! (1)’‘Maliye sizi biliyooorrr (2)’ yazıları ile başladığımız vergi paketinin 3’üncü bölümüne geldik. Paketin bütününe bakıldığında, özünde Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın Türkiye’de ‘umumi wc’ işletmecilerinden, toplamda 44 mükellefin olduğu, 7’sinin beyanname verdiği, 37’sinin zarar gösterdiği KÖİ ve YİD işi yapan işletmelere kadar kimin ne kazandığını ve ne beyan ettiğini iyi bildiği ortaya çıkıyor.

Maliye bu kadar biliyor da: toplam kazançların yüzde 50’sinin yüzde 5’lik kesimin eline geçtiği bir düzende neden vergiyi kazancı yüksek olandan almak yerine, dolaylı vergilerin oranını yüzde 65-66 gibi yüksek tutuyor sorusunu da haklı olarak soruyoruz. Hatta pakette görüyoruz ki; her kesimin ekonomik durumuna bakılmaksızın mal veya ürün satın alırken ödediği ‘KDV’ gibi önemli bir dolaylı vergi, birçok işletmede ‘istisna’ olarak uygulanıyor, vergisi alınmıyor, böylece dolaylı vergide de adaletsizlik yapılıyor.

Türkiye’nin NATO’ya katıldığı 1952’den sonra gelen bütün siyasi iktidarların muktedir olmamaları, TÜSİAD-MÜSİAD gibi ekonomik nüfuzların, siyasi irade üzerinde istediği kurguyu yaparak kendi mecralarına çekmeleri gibi nedenlerle, ülkenin ‘bir arpa boyu’ yol kat ettirilmediğini belirtelim.

Bu nüfuzcular nedeniyle iktidarlar da yüksek kazanandan yüksek, düşük kazanandan düşük vergi toplayamayınca, dolaylı vergiler ile bütçeyi fonlama yolunu seçti. Vergi adaletinin bozulması anlamına gelen yüksek dolaylı ver­gi oranı, AK Parti’nin 22 yılında ortalama yüzde 66’lar seviyesinde oldu.

Mesela dolaylı vergilerin oranı bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 76,4’e ulaştı. 1951 yılında en yüksek yıllık yüzde 73 idi. 1980’e kadar yüzde 65’ler seviyesi, 1980’de yüz­de 37’ye indi. Dolay­lı vergi yükü 1990’da yüz­de 48, 2000’de yüzde 59 oldu. 2002’de yüzde 66’ya, 2004’te yüzde 69’a yüksel­di. 2010’da yüzde 67 oranı, 2017’ye ka­dar yüzde 66-69 bandın­da seyretti. 2019’da yüzde 61,3’e geriledi. 2020’de yüz­de 65,6, 2021’de yüzde 64,1 ve geçen yıl yüzde 62,2 düzeyin­de gerçekleşti. OECD ortalaması yüzde 45-46 dolayında bulu­nuyor.

Düzenleme Eylül ayına kalabilir

Burada bir bilgi daha verelim. Vergi önerilerinin yer aldığı düzenlemenin 1 Temmuz tarihinde TBMM’ye sunulması bekleniyor. Ama edindiğimiz bilgilere göre, Eylül ayında TBMM’nin açılması ile yeni döneme kalması da masada.

Türkiye’nin hangi alanlarda, hangi istisnalar nedeniyle verginin toplanamadığını gözümüze sokan öneri paketinin kalan kısmının bilgilerini vererek bu konuyu şimdilik kapatalım.

GYO ve GYF’leri iyi yakalamış Maliye…

Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) ile Gayrimenkul Yatırım Fonu (GYF) altında faaliyet gösterenlere kurumlar vergisi istisnası var. Ancak son zamanlarda her türlü gayrimenkul ticaretiyle uğraşanların kazançlarını gayrimenkul yatırım fonları veya ortaklıkları bünyesine alarak vergiden istisna etmeye çalıştıkları Maliye tarafından tespit edildi. Gayrimenkul satış ve kiralama işlemlerinin vergi dışı bırakılmasına neden olunca “GYO ve GYF’ler dahil tüm fon ve ortaklıkların sahip oldukları gayrimenkullerden elde ettikleri kazançlarının yüzde 50’sinin dağıtılma şartına bağlı olarak istisnanın devam etmesi önerilmiş. Ancak gayrimenkullerden elde edilen kazançlar dolayısıyla asgari kurumlar vergisi ödenmesi şartı ile” getiriliyor.

Nitekim 2023 yılı itibarıyla; 35 GYO tarafından 32 milyar TL kazanç istisnasından yararlanılmış. Ve bu istisnanın vergi etkisi ise 10 milyar lirayı buluyor. Yine 125 GYF tarafından 31 milyar TL kazanç istisnasından yararlanırken vergi etkisi 10 milyar TL’yi bulmuş.

Öte yandan GYF ve GYO’ların kazanç dağılımına da bakıldığında 63 milyar liralık kazanç tutarından yüzde 50 dağıtım oranı üzerinden kurum ortaklarına 18.9 milyar lira, gerçek kişi ortaklarına 12.6 milyar lira aktarılmış. Bu kişilerin gelir vergisi beyanları yüzde 20 üzerinden 2.5 milyar lira, kurumlar vergisi olarak da 4.7 milyar lira olmak üzere toplam 7.2 milyar lira vergi vermişler.

İşletme aktifinde kıymetli maden tutanlar

Bankacılık sisteminde 852 milyar lira değerinde kıymetli madenlere dayalı hesap bulunurken, kıymetli maden alım satımı yapmayan işletmelerin yatırım amaçlı bankalarda 57.2 milyar TL tuttuğu ortaya çıktı. Öneri paketinde işletmenin aktifinde yer alan kıymetli madenler ile kıymetli maden mevduat hesaplarının döviz ve döviz hesaplarında olduğu gibi borsa rayici ile değerlenmesi ve bunun sonucunda vergi dahil hesap dönemleri itibariyle değerleme farklarının vergilendirilmesi yer alıyor.

Ticari taksi plaka devrinde istisna var!

Biliyorsunuz, gayrimenkullerin hakların elde edilmesinden itibaren 5 yıl içerisinde satılması halinde elde edilen değer artışı kazançları vergiye tabi tutuluyor. Pakette gayrimenkulün satış bedeli olarak tekil değerlemeye göre tapu satış değerinin dikkate alınması öneriliyor.

Taksi plakalarının elden çıkarılmasından doğan kazançlara uygulanan istisnanın kaldırılması da öneriliyor. 2023 yılında 10 bin 839 mükellef 3.5 milyar lira matrah beyanı sonucu 977 milyon lira vergi ödemiş.

İştirak hissesi satış kazancı istisnası

Kurumların aktiflerinden 2 yıldan fazla bulunan iştirak hisselerinin satışından elde edilen kazançların yüzde 75’i kurumlar vergisinden istisna tutuluyor. Aynı şekilde, kurumların aktifinde bulunan iştirak hisselerinin kayıtlı değeri ile mevcut veya yeni kurulacak bir şirkete kısmi bölünme yoluyla devrinde de vergi hesaplanmıyor. Bu satış ve devir işlemleri aynı zamanda KDV’den de istisna tutuluyor. İşte bu yüzde 75’inin kurumlar vergisinden istisnasının yeni elde edilecek iştiraklerde olmaması, daha önceden elde tutulan iştirak hisselerinin satışında ise istisna oranının yüzde 25’e düşürülmesi öneriliyor.

2023 yılında 381 mükellef 84 milyar TL istisnadan faydalanmış. Vergisel etkisi 21 milyar TL olmuş. Yeni iktisap edilen iştirak hisseleri satıldığında vergi gelirlerini artırıcı etkisi olacağı bekleniyor. Mevcut istisna oranının yüzde 25’e düşürülmesinin 2024 yılında gelir etkisi, konusunda 2023 yılındaki gerçekleşme oranında satış yapıldığı varsayımı ile 15 milyar TL kurumlar vergisi olarak tahmin ediliyor.

Serbest bölgeden sadece ihracat geliri istisna olsun

Serbest bölgelerdeki üretim faaliyetlerinden elde edilen kazançların tamamı, üretilen ürünlerin yurt içine ya da yurt dışına satılıp satılmadığına bakılmaksızın kurumlar vergisinden istisna tutuluyor. Bu kapsamda 2023 yılında 652 mükellef 42 milyar lira kurumlar vergisi istisnasından yararlanmış. 10 milyar lira vergi alınamamış. Bu nedenle, serbest bölgelerde faaliyet gösteren kurumların sadece ihracattan elde ettikleri kazançların istisna olması, yurtiçine yaptıkları satışlardan elde edilen kazançlara tanınan istisnanın kaldırılması öneriliyor. İstisnanın ihracat ile sınırlandırılmasının tahmini gelir etkisinin 7 Milyar TL olacağı tahmin ediliyor.

Ar-Ge diye 20 milyar lira vergi alınmamış

Teknoloji geliştirme bölgelerinde çalışan Ar-Ge, tasarım ve destek personelinin bu görevleri ile ilgili elde ettikleri ücretleri gelir vergisi ve damga vergisinden istisna. İstisna kapsamındaki vergi verilecek muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden vergiden indirilmek suretiyle terkin edilerek işverene kalıyor. Teknokentler ve Ar-Ge merkezlerinde çalışanlara uygulanan istisnanın brüt asgari ücret tutarının beş katı (100.012,50 TL) olarak bir üst sınır getirilmesi öneriliyor.

2023 yılında Teknokente çalışan 89 bin 264 hizmet erbabının 11 milyar TL, Ar-Ge merkezlerinde çalışan 85 bin 143 hizmet erbabının 8,5 milyar TL vergi işverene bırakılmış. Düzenlemenin yapılması durumunda, teknokentte çalışanlardan 1,2 milyar TL, Ar-Ge merkezlerinde çalışanların ücretlerinden 2,9 milyar TL olmak üzere 4,1 milyar TL gelir etkisi bekleniyor.

Gemide KDV istisnası suiistimal ediliyor

3065 sayılı KDV kanunu gereği deniz taşıma araçlarının teslimi, imal ve inşası, bunların tadili, onarım ve bakımı hizmetleri KDV’den istisna tutuluyor. Ancak, istisna gezi, eğlence, spor ve amatör balıkçılık gibi faaliyetlerde kullanılan taşıma araçlarına da uygulanınca vergi kaybı oluşmuş. Öneride “ulusal standarda göre ölçüldüğünde boyu (LH) 2,5 metreden küçük ve 24 metreden büyük olmayan”, yük ve yolcu taşımacılığı dışında kalan deniz taşıma araçlarında KDV istisnası kaldırılması getiriliyor. Öneri kabul edilirse, 2023 yılında toplam işlem bedeli 39,8 milyar TL üzerinden istisna tutarının 1 milyar TL olacak. Limanlarda yapılan hizmetlerin de KDV’den istisnası olması fırsatı, liman kapsamında olup olmadığına bakılmaksızın kıyı tesislerinde verilen hizmetler için uygulanılmaya başlamış. 2023 yılında 236.6 milyar liralık işlem bedelinden alınmayan 5.4 milyar liranın kasaya gireceği hesap ediliyor.

DİR’den KDV alınsın

Dahilde işleme rejimi (DİR) kapsamında yurt dışından getirilen hammadde ve yardımcı maddeler nedeniyle gümrükte KDV hesaplanıyor, ancak ödenmiyor. Sadece teminata bağlanıyor. DİR kapsamında yurt dışından getirilen hammadde ve yardımcı maddelere ilişkin gümrükte KDV ödenmesinin sağlanması öneriliyor. 2023 yılı içinde 328,4 milyar TL matrah nedeniyle ödenmeyen KDV'nin yaklaşık 65,7 milyar TL olduğu belirtiliyor.