Hazine ve Maliye Bakanlığı işletmeler açısından enflasyon muhasebesi uygulamasını hayata geçirme kararı aldı. Ancak uygulamanın içeriğinde öyle çelişkiler vardı ki; bunu anlatmak için serbest muhasebeci ve mali müşavirler eylem yaptılar da seslerini ancak duyurabildiler. Sonucunu da aldılar.

Ancak Resmi Gazete’de yayımlanan 563 sıra no’lu vergi usul kanunu (VUK) genel tebliğinin çelişkiler yarattığı, yeni sorunlara neden olduğu eleştirisi yapılıyor. Bu kapsamda ilk kez kanunlara uygun süresinde verilen beyanların, tebliğ ile geçersiz hale getirilerek yeniden düzeltme istenmesinin yarattığı çelişkiye dikkat çekiliyor. Yine, ilk defa defter ve belgelere uygun verilen beyanların, defter kayıtlarına dokunulmaksızın bu kayıtlara uymayacak bir şekilde düzeltilerek beyannamesinin istenmesi gibi bir çelişkinin ortaya çıktığı belirtiliyor.

Bir şeyleri düzeltmeyi amaçlayan tebliğ ile ilk kez mükelleflerin bir kısmının sırtında olan vergi yükünün bunlardan alınıp başka mükelleflerin sırtına yüklenmek istenmesi gibi yeni bir durumun oluştuğu iddia ediliyor. İlk kez kanun hükümlerinin bir tarafa bırakıldığı, tebliğle vergi konulması ve kaldırılmasının istenmesi gibi kamu otoritesinin gücünü aldığı kanun karşısında tebliğ çelişkisine dikkat çekiliyor. Son olarak getirilen bu tebliğin aslında Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın mükellefler nezdinde yaratacağı itibar kaybının görülmemesi eleştiriliyor.

Bununla kalmıyor ki vergi sistemimizdeki çelişkiler…

Mesela önceki gün Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) 2023 yılında 4.5 milyonu gelir vergisi, 1.1 milyonu da kurumlar vergisi mükellefinden toplamda 4.5 trilyon lira kadar bir kazancın beyan edildiğini açıkladı. Bu beyan karşısında 1 trilyon 38 milyar lira vergi tahsil edeceğini belirtti. Bu tutarın 205.5 milyar lirası gelir vergisi mükelleflerinden, 833.2 milyar lirası ise kurumlar vergisi mükelleflerinden geleceğini duyurdu.

Peki 2023’te Türkiye’deki faaliyetinden dolayı elde ettiği kazanç karşılığı beyan edilen vergi ve tahakkuk tutarlarındaki çelişkiye ne demeli?

Önce gelir vergisi mükelleflerine bakalım! Gelir vergisi mükelleflerinin toplam sayısı 4 milyon 541 bin 644. Bu kesim 682 milyon 451 bin 749 lira kazandıklarını beyan etti. Bu tutar karşılığı onlara 205 milyon 531 bin 271 lira gelir vergisi çıkarıldı.

Vergideki çelişkiye bakar mısınız? Her bir mükellef ortalama 150 bin 265 TL matrah beyanında bulunmuş. Bu matrah üzerinden devlete ortalama 45 bin 255 TL gelir vergisi ödeyecek. Bu arada gelir vergisinde ilk 100’e giren kişilerin 73’ü isimlerinin gizlenmesini istemiş. Size de tuhaf gelmiyor mu? Hem ilk 100’e girecek kazancı elde edeceksin, hem de kendisi saklamak isteyeceksin.

Bu arada en yüksek gelir vergisi kazancı elde ettiğini beyan eden ilk sıradaki iki kişi ise Bayraktar Holding’in sahipleri Selçuk Bayraktar ve abisi Haluk Bayraktar.

Vergi sistemindeki bir çelişki de burada ortaya çıkıyor. Gelir vergisinde rekortmen olan Bayraktar kardeşlerin şirketi Bayraktar Holding ve diğer bağlı şirketlerinin hiçbiri, kurumlar vergisi mükellefiyetinde ilk 100 şirket sıralamasında yer almadı.

Bu nasıl muhasebeleştirme bilemiyorum? O şirketin kazançlarından elde ettiği gelir ile vergi rekortmeni olunuyor. Ancak, o şirket kazancı sonucu kurumlar vergisi sıralamasında yer almıyor. Neyse…vardır onun da bir izahı….

Kurumlar vergisi mükelleflerinde de çelişkimiz sürüyor!

Türkiye’de 1 milyon 111 bin 944 kurumlar vergisi mükellefi var. Bu mükellefler 2023 yılında 3 trilyon 813 milyar 935 milyon 660 bin 633 lira kazanç elde ettiklerini beyan ediyor. Bu kazanç karşılığı toplam 833 milyar 246 milyon 376 bin 901 lira vergi ödeyecekleri hesaplanmış. Bu arada ilk 100’e girenlerinden 34’ü de ismini gizlemeyi tercih etmiş.

Peki bu 1.1 milyon şirketin vereceği ortalama kurumlar vergisi tutarı ne kadar?

GİB onun da hesabını bizler yorulmayalım diye yapmış! 2023 yılı kazançlarına ilişkin her bir mükellef kurum ortalama 3 milyon 429 bin 971 TL matrah beyanında bulunmuş. Yani bir yılda 3.4 milyon lira kazanmışlar. Bu matrah üzerinden ortalama 749 bin 360 TL kurumlar vergisi ödemeleri gerekecek. Koca koca şirketler devlete bir yılda 750 bin liradan daha az vergi ödeyecekler.