Türkiye’de büyük servetlerin, uluslararası vergi cennetlerine yapılan milyarlarca dolarlık para ve sermaye transferlerinden doğrudan yüzde 30 vergi alınmasını öngören yasa, 21 Haziran 2006’dan bu yana yürürlükte. Ancak hem Bakanlar Kurulu’nca hem de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli döneminde liste açıklanmadı. Dünya ölçeğinde faaliyet gösteren Vergi Adalet Ağı (Tax Justice Network) isimli sivil toplum örgütü ise dünyadaki vergi cennetlerinin hangi ülkeler olduğunu ve ne boyutta bir kaynak aktarımı yapıldığını anlatan 2023 yılı raporunda Türkiye ile ilgili ilginç verileri açıkladı. Biz de yazımızın ikinci bölümünde anlatmaya devam edelim…

Uluslararası alanda çok uluslu işletmelerin, kurumlar vergilerini suiistimal etmeleri ve zengin gerçek kişilerin vergi cennetlerinde tuttukları fonları sebebiyle neden oldukları küresel ölçekteki vergi kayıp ve kaçaklarının bizim gibi ekonomik sıkıntıları olan ülkeler için önemi çok büyük.

Vergi Adalet Ağı da, mali gizlilik ve kurumsal vergi suiistimaline ilişkin araştırmalarında iki endeks kullanıyor. İlki “Finansal Gizlilik Endeksi”. Bu endeks yetki alanlarını küresel finansal gizliliğe ne kadar olanak sağladıklarının sıralamasında kullanılıyor. İkincisi “Kurumlar Vergisi Cennet Endeksi”. Bu endeksi ise; yetki alanlarını küresel kurumlar vergisi suistimaline ne kadar olanak sağladıkları temelinin belirlenmesinde kullanılıyor.

Buna göre, ülke bu endekslerin en üstündeyse, dünyanın en kötü suçlularından biri olduğu anlamına geliyor. Ancak bu durumun, endekste daha alt sıralarda yer alan ülkelerin temiz ellere sahip olduğu anlamına gelmediğine dikkat çekiliyor.

Engel olunmazsa gelecek 10 yıl büyük kayıp olur

Bu kapsamda Vergi Adalet Ağı örgütü raporunda, eğer vergi cennetlerine giden kaynaklar önlenmez ise; gelecek on yıllık dönemde her yıl ortalama 472 milyar dolar küresel vergi kayıp ve kaçağının ortaya çıkacağı tahmini yapıyor. Bu tutarın 301 milyar dolarlık kısmının çok uluslu işletmelerin kurumlar vergisi kanunlarını suiistimalleri sonucu olacağı öngörülüyor. Kalan 171 milyarlık dolarlık kısmının ise zengin gerçek kişilerin vergi cennetlerinde ve haksız vergi rekabeti uygulayan ülke ve küçük hükümranlık alanlarında tuttukları varlıklardan elde edilen gelirlerin vergi dışı kalmasından kaynaklanacağı vurgulanıyor.

10 yıl sonra 4.7 trilyon dolar

Raporda gelecek on yıllık dönemin sonunda küresel ölçekte toplam vergi kayıp ve kaçağının (10 x 472) 4,7 trilyon dolara ulaşacağı tespiti yapılıyor. Bu tutarın 3 trilyon dolarının çok uluslu işletmeler, kalan 1,7 trilyon dolarının ise vergi cennetleri ve haksız vergi rekabeti aracılığıyla gerçekleşeceği vurgulanıyor.

İngiltere örümcek ağı yöntemi uyguluyor

Rapora göre, uluslararası vergi kayıp ve kaçağına en çok çanak tutan ülkelerin başında; İngiltere, Hollanda, Lüksemburg ve İsviçre geliyor. İlk dörtte yer alan İngiltere’nin durumu çok daha ilginç. İngiltere Britanya Adası ve Kuzey İrlanda olarak raporda yer almıyor. İkinci imparatorluk (second empire) olarak adlandırılan İngiliz Deniz Aşırı Hükümranlık Alanları ve Kral Toprakları (UK’s Overseas Territories and Crown Dependencies) üzerindeki faaliyetleri olarak rapora dahil ediliyor. İngiliz ikinci imparatorluğun merkezi City of London olurken, Londra ise mali ve finans işlerinin yürütüldüğü özel bir alan olarak gösteriliyor. Raporda İngiltere’nin, City of London ve İngiliz Deniz Aşırı Hükümranlık Alanları ve Kral Toprakları vasıtasıyla küresel para ve finans faaliyetlerini, örümcek ağı benzeri bir yapı ile kontrol ettiği vurgulanıyor.

Vergi kaçağının yarısına 4 ülke ev sahibi

Rapordaki tespitlere göre, İngiltere ve sözü edilen uydu bölgeleri, küresel vergi kayıp ve kaçaklarının yüzde 24’üne ev sahipliği yapıyor. Diğer bir deyişle uluslararası vergi kayıp ve kaçağının çeyrek kısmı İngiltere ve kendine bağlı küçük hükümranlık alanlarından kaynaklanıyor. İngiltere, Lüksemburg, Hollanda ve İsviçre’den oluşan dörtlü grup küresel vergi kayıp ve kaçaklarının yarısında rol oynuyor.

-----Perşembe günü devam edecek…