İsrail’in bir toplu katliama dönüşen ve dört binden fazla çocuğun ölümüne yol açan Gazze katliamına tepkiler gün geçtikçe büyüyor...

Bilindiği gibi İsrail Komünist Partisi ve sol eğilimli örgütler Gazze’de yaşayan Filistinlileri hedef alan saldırılara en başından karşı çıkmış, ancak seslerini yeterince duyuramamıştı...

Gelinen noktada bu eleştiriler hem İsrail Hükümetine hem de Batı dünyasının etkili kesimlerine yakın çevreler tarafından da dile getirilmeye başlandı.

***

Son olarak Hamas’ın Gazze operasyonunun başlangıcında İsrail’e koşulsuz destek veren Fransa Cumhurbaşkanı Macron da tepki gösterenler arasına katıldı. İsrail'in yaptıklarının hiçbir meşruiyeti olmadığını söyleyen Macron, "Bebekler, kadınlar, yaşlılar bombalanıp öldürülüyor. Bunun hiçbir gerekçesi ve meşruiyeti yoktur. Bu yüzden İsrail'i durmaya çağırıyoruz." diyerek ateşkes çağrısı yaptı...

Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un çağrısı ile Paris'te yapılan "Gazze için Uluslararası İnsani Konferans"ta konuşan AB Konseyi Başkanı Charles Michel de İsrail-Filistin meselesine yaklaşımda "çifte standart" olamayacağına dikkati çekti ve İsrail'in kendisini savunma hakkını, uluslararası hukuk ve uluslararası insancıl hukuk çerçevesinde kullanması gerektiğini söyledi.

***

Batı dünyasının en etkili dış politika enstitülerinden Londra merkezli Uluslararası Sorunlar Kraliyet Enstitüsü Chatham House da bu kervana katılmış görünüyor. Kuruluşun Ortadoğu ve Kuzey Afrika Programını yöneten İsrailli profesör Yossi Mekelberg tarafından yazılan ve kuruluşun sitesinde yayınlanan bir makalede, “Netanyahu'nun başbakanlığı Hamas ile savaştan daha uzun sürmeyecek” ifadesi kullanılıyor...

Chatham House, ABD’nin dış politikasını belirleyen Dış İlişkiler Konseyi (CFR) ile yakın ilişki içinde bulunan ve 2009’da Konseyin dergisi “Foreign Policy” tarafından “ABD dışındaki en iyi düşünce kuruluşu” seçilen bir “think tank”...

Dolayısıyla bu makalede savunulan düşüncelerin en azından Netanyahu ile ilgili bölümünün ABD’nin etkili çevreleri tarafından da paylaşıldığı sonucuna varmak mümkün.

***

Makalede, Hamas’ın 7 Ekim’deki operasyonundan sonra İsrail’de daha önce var olan gösteri ve tartışmaların askıya alındığı, ancak Gazze bombardımanından sonra “eşi benzeri görülmemiş” bir bölünme yaşandığı belirtiliyor ve “Şu anda ülke çapında bir siyasi uzlaşı varsa, o da savaş bittiğinde Başbakan Benjamin Netanyahu'nun başbakanlığının sona ermesi gerektiğidir.” değerlendirmesi yapılıyor...

“Saldırılar, kaybedilen hayatlar açısından ölçülemez bir maliyetin yanı sıra, ülkenin caydırıcılığına ve bölgedeki diğer ülkelerle olan karmaşık ilişkilerine zarar verdi. Ayrıca İsrail toplumunda derin bir travmaya neden oldu, ekonomiye büyük bir darbe vurdu ve güvenlik hizmetlerine olan inancı zayıflattı.” ifadelerine yer veren makale şöyle devam ediyor:

“(Hamas operasyonu öncesinde) İsrail’de Netanyahu hükümetine karşı yapılan gösteriler sırasında binlerce İsrailli yedek asker Netanyahu otoriterleşme yolunda ilerlediği sürece her türlü görevi reddedeceğini açıklamıştı. Bu askerler Gazze operasyonu sırasında birliklerine katılmaya çağrılan ve Hamas'a karşı yürütülen savaşta hayatlarını tehlikeye atan yedek askerlerin ta kendileridir”...

İsrail’de yapılan tüm kamuoyu yoklamalarının bugün bir genel seçim olsa başta Likud olmak üzere mevcut koalisyonu oluşturan partilerin tümünün hezimete uğrayacağını gösterdiğine dikkat çeken makale, şu değerlendirme ile sona eriyor:

“Netanyahu için işler burada bitmeyecek, 7 Ekim'deki korkunç trajediye yol açan istihbarat camiası ve ordunun -ama esas olarak siyasi liderliğin- topyekûn başarısızlığı derinlemesine soruşturulacak.”

***

İsrail’de iç çelişkileri yeniden canlandıran ve Netanyahu hükümetini önümüzdeki dönemde en çok zorlayacak olan konulardan biri de Gazze saldırısının ekonomi üzerinde yaratmış olduğu olumsuz etkiler...

Eski İsrail Merkez Bankası baş ekonomisti Asher Blass, “İsrail’in girdiği çatışmanın uzaması durumunda ekonomi bundan büyük zarar görecektir” diyor. İsrail’in önemli yatırım kuruluşlarından Meitav’ın baş ekonomisti Guy Beitor çatışmanın 60 günlük maliyetinin 17 milyar doların üzerinde olacağını ifade ediyor. Bu arada İsrail ordusunun harcamaları hızla büyür, İsrail parası şekel dolar karşısında son on yılın en düşük seviyesine inerken Standard & Poor’s ve Fitch Raitings gibi uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, “jeopolitiki riskler nedeniyle” İsrail’in not görünümünü “negatif”e çevirmiş bulunuyor...

Kısacası, Netanyahu Hükümetinin başlangıçta bir fırsat olarak gördüğü Gazze savaşı gün geçtikçe derinleşerek yalnızca Gazze halkını değil İsrail’i de içine çeken bir çukura dönüşüyor.

(Bitti)