Malumun ilanı; Türk sporunun son dönemlerinde albenisi, cazibesi, çekiciliği, mücadelesi, seviyesi, uluslararası başarısı en yüksek spor dalı voleybol…
Salonlar hiç olmadığı kadar voleybol sever tarafından tıka basa dolduruluyor.
Bigadiç, Cizre, Adilcevaz, Akkuş, Develi, Alanya erkeklerde; Aksaray da kadınlarda birer voleybol kenti olarak liglerin şampiyon adaylarını konuk ediyor. Bu özelliğiyle de voleybol bir anlamda sosyalleşmenin de sporu olma kimliği kazandı.
Kadınların en sükseli ve şampiyon adayları İstanbul’da, erkeklerin şampiyon adayları ise Ankara’da.
Başkent ekiplerinden Halkbank ve Ziraat Bankkart yine dünyada geçer akçe yıldızları memleketimize getirdi. Olimpiyat MVP’si Earvin Ngapeth Halkbank’ta, bir dünya starı Matthew Anderson Ziraat Bankkart’ta. Nimir Abdelaziz ve Wouter Ter Maat pasör çaprazı olarak yine fark yaratıyorlar. Perrin’i, Tuinstra’yı, Camejo, Matic, Vicentin Ma’a Ankara’yı şampiyonluk yarışında bir adım öne çıkartıyorlar.
Türkiye, Avrupa’da bu yıldızlar sayesinde çok konuşuluyor. Elbette Şampiyonlar Ligi için de çok etkili silah olarak duruyorlar.
Asında Ankara’da voleybol her zaman ön plandaydı. Filenin Sultanları’na nasıl destek olduklarını unutmayalım. Sultanlar için Başkent volaybol izleyicileri çok büyük bir anlam taşıyor…Basketbol Federasyonu başarıları ve izleyici etkisini kıskanmasaydı
Ankara Spor Salonu’nu esirgemeseydi onları yakından izlemeye devam edecektik.
Burada değinmek istediğimiz iki konu var…
İlki, kadınlarda Ankara geri kaldı. PTT 11, Karayolları ise 14.sırada. Doğrusu birer kamu kurumu olarak en az Sarıyer Belediye, İnegöl Belediye, Kuzey Boru seviyesinde olmalarını beklerdik maalesef olmadı, olmuyor. Karayolları asansör takımken, PTT de yanlış yapılanmalar, vizyonsuzluk sebebiyle hemşerisinin peşinden gitme yolunda. Mehmet Bedestenlioğlu Hoca’yı çok arıyorlar gibime geliyorlar.
Değinmek istediğimiz ikinci konu ise oyuncu pozisyonları hususunda.
‘Biz voleybol ülkesiyiz’ gibi bir motto var ama bu voleybol ülkesinde pasör ve köşe oyuncusu yetiştiremiyoruz.
Lige bakın fotoğrafı göreceksiniz. Ligin pasörleri Ulaş, Selçuk, Aslan Ekşi, Arslan Ekşi, Erden Çevikel… Neredeyse 5 bin liralık 100.yıl ikramiyesi almaya hak kazanacak duruma geldiler!
Yeni gençlerin önünün açılması, Milli Takım’a seçenekler sunulması, bugünkü yapının mutlaka değişmesi gerekiyor.
Nereye kadar Aslan Ekşi?
Son söylemek istediğimiz ise altyapı meselesi. Tüm spor dalları için söylüyoruz ki, altyapısı olmayan takım üst lige kabul edilmemeli. Voleybolun sürdürülebilir başarıları için bu temel koşul olmalı. Belki yeni pasör ve smaçörleri de buradan bulabiliriz.