2 Ağustos tarihi itibariyle Instagram uygulamasına kısıtlama kararının getirilmesinin ardından pek çok kullanıcı her zaman olduğu gibi yine VPN kullanarak sosyal medya hesaplarına girmeye devam ettiler. Karara ilişkin 48 saati doldurmasının ardından mahkeme kararı yoksa 4 Ağustos tarihi itibariyle Instagram uygulamasının tekrar yayına döneceği tahmin edilmekte. Ancak sorun sadece bu mu?

Öncelikle sosyal medya her ne kadar kötü yönleri ile anılsa da pek çok hak arayışında halkın durumdan haberdar olmasını sağlayan, günümüzün vazgeçilmez bir parçasıdır. Yararlı kullanıldığı takdirde faydalarını anlatmama gerek bile yok. Ancak yararsız bile olsa, kullanıp kullanılmamasına karar vermek ancak bireyi ilgilendiren bir düzeyde kalmalıdır. Bu sebeple herhangi bir uygulamanın kaldırılması ülkenin demokrasi kültürünü derinden zedeleyeceği gibi dünyadan haberdar olmamızın da önüne geçecektir.

Bunun haricinde oldukça ucuz (yani bedava) vakit geçirme şeklidir. Sürekli para harcamaktan sıkılmış bir toplum olarak haliyle sosyal medyada herkesten daha çok vakit geçiriyoruz ancak bunun çözümü sosyal medyayı kaldırmak yine değildir. Ayrıca pek çok reklam ve anlaşma ile kalabalık bir kitlenin gelir kaynağıdır. Bu durumda aksama da sıkıntıya yol açmıştır.

Olaya etik açıdan bakalım, yasaklanmış bir şey getiriliyor ancak VPN ile insanlar kullanmaya devam ediyor. Yasadışılığın normalleşmesinin yaşı belki de 9'a 10'a düşüyor. Bir şey yasaksa makul bir sebebi olmalıdır, çağın gerisinde değil. Yasağın da açığı olmamalıdır. "Başka bir yol" bulan bir nesil yaratılmaktadır. Bu başka yol ileride başka etik problemleri de beraberinde getirecektir. 

Müdahaleciliğin ne kadar yanlış olduğunu her yazımda belirtiyorum. Yine belirteceğim. Hatta oldukça lakayt bir dille, kendi kuşağımın şanına yakışır bir şekilde ifade edeyim "Bizi artık bi' salın yaaa".