Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in yaptığı "Türkiye'de ciddi bir hayat pahalılığı ve enflasyon var." açıklaması asgari ücrette artış yaşanacağına dair vatandaşta büyük bir umut yaratmıştı. Açıklanan zam oranı ise ister istemez hayalkırıklığını ne yazık ki beraberinde getirdi. Tasarruf politikaları vatandaşın beklentisi ile uyuşmuyor...
Bu politikaların gerekliliği konusunda bakanlıktan neredeyse her hafta açıklama geliyor, tedbirlerin ise arttırılması bekleniyor. Zamdan ziyade aslında şunu belirtmekte fayda var, vatandaşın beklentisi fiyatlarda bir düşüşün yaşanması ve daha yaşanılabilir bir ortamın şekillenmesidir. Özellikle konut, gıda, ulaşım gibi oldukça temel ihtiyaçların fiyatlarının düşmesi beklentisi aslında maaş zammından daha çok önemsenmektedir.
Tasarruf planları ile amaçlananın da enflasyonu hedef alan bir politika ile hareket etmek ve fiyatların inmesini sağlamak şeklinde açıklanıyor ancak bu süreçte orta ve dar gelirli vatandaşın içerisinde bulunduğu hayatta kalma mücadelesi gözden kaçmamalıdır.
Üstelik en büyük tedirginlik böyle bir kriz durumunun Türkiye'nin normali haline gelmesidir. Ekonomi bir toplumdaki her şeyi belirleyen en önemli faktör, bunun içine beden sağlığı, ruh sağlığı, etik ve daha nicesini katabiliriz... Karşılıklı beklentilerin karşılanması dileği ile..