Çocuklar siz bilmezsiniz ama benim yaşımdakiler iyi anımsar.

Eskiden biz köylerde yaşardık.

 Bağ-bahçe işleri yapardık, üretirdik ürettiklerimizi satardık.

Ama köylülüğümüzden utanırdık.

Çok şükür!

Artık köylü değiliz!

Köydeki beş para etmez arazileri de gavurlara sattık!

 Hem de iyi parayla!  Kazıkladık saftirikleri.

Geldik şehirden bir daire aldık.

Gecekondu mahallesi ama olsun, ileride çok para eder!

Hiç olmazsa çocukların geleceği kurtuldu. Şehirde yaşayacaklar.

O zamanlar köylerde okul  falan yoktu.

Okul olan köy sayısı çok azdı.

Okumak istidadı olanlar şehre akrabalarının yanına gönderiliyordu!

Akrabası olmayanlar da sınava girip, devlet parasız yatılı okullarına giriyorlardı.

Ben parasız yatılı okuyanlardanım.

Anne-baba ayrılığı…

Ah çocuklar.. Bilseniz ne kötü, ne acı, ne hüzünlü!

Allahıma bin şükür, cami ve imamımız vardı.

Geçenlerde gittiğimde gördüm… Köyde üç- beş yaşlı kalmış ama cami ve imamımız hala var. Bir de müezzin tayin edilmiş. Hükümetimiz çalışıyor.

Elektrik yoktu… yol yoktu… su yoktu… bildiğiniz bugünün Afganistan köylüleri gibiydik!

….

Çocuklar….

Eskiden devlet memurluğu bitip tekavüt olanlar ay sonunu getiremiyorlardı.

Aldıkları üç kuruş maaşla ancak karınlarını doyurabiliyorlardı!

Ev-araba almak, çoluk - çocuk yılda bir hafta da olsa tatile gitmek hayaldi!

Enflasyon denilen bir illet vardı. Paramızın değeri sürekli düşüyordu.

Her gün zam,  her gün pahalılık.

Komünistler her gün  bir yerde eylem yapıyordu.

Millette huzur bırakmamışlardı.

Şimdi öyle mi? Çok şükür.

Tiyatro yoktu,

Sinema yoktu,

Buzdolabı, çamaşır makinesi yoktu.

Sabun yoktu..

Esbapları kül ile yıkıyorduk.

Televizyon yoktu,

Radyo yoktu, internet yoktu, gazete-dergi yoktu.

Kitap yoktu kitap…Olsa da hangi parayla alacaktın ki..

Bir radyo vardı…

Pili bitmesin diye akşamları saat 19.00 da ajansı dinlemek için açardık.

Şimdi öyle mi…

Bas düğmeye açılsın ekran, dünyanın haberi önünde…

İster film izle, ister haber.. Sıkıldıysan Esra Erol veya ekran polisi Müge Anlı…

Müge Anlı demişken…

İtiraf edeyim Müge abla değme cinayet şeflerinden daha başarılı!

Çocuklar,  eskiden demokrasi yoktu.

Anayasa, yasa, hak-hukuk hak getire!

Muhtar ve jandarma komutanı bir olup ağır ceza reisini ayarlayıp adamı yıllarca kodeste tutuyorlardı!

Ben bilmem ama girip çıkanlar anlatıyorlardı..

Cezaevleri de çok kötüymüş.. Gardiyanlar cop falan kullanıyormuş!

Yaa…

Şimdi öyle mi!

Çok şükür… Reis başa geldi de şu üç günlük dünyada mutluluğun ne olduğunu anladık. Ya reis olmasaydı? 

Hafazanallah!

NOT:

İstidad: Yetenek,

Kodes: Nezarethane, cezaevi!

Tekavüt: emekli

Hafazanallah: Tanrı kötülüklerden korusun.