Genelde adalet ve demokrasi kültürü gelişmemiş toplumlarda sık görülen kişiler veya organizasyonlar üzerinden kamu kaynaklarını transfer etme yönteminin en acımasız uygulandığı ülkelerden biri Türkiye.

Bu aktarma yöntemi bazen açık bazen de gizli olarak yapılıyor. Açıktan yapılma işi “kılıfına uydurularak”, gizli yapılma ise “örtülü ödenek” aracılığı ile  yapılıyor.

Yaparken lidere müthiş bir güç atfedilir. Etrafında toplandıkları kişiye, (lider, önder, başkan)  olmadığını bildikleri halde  müthiş yetenek,  üstün değerler atfedilir. Kişi adeta yüceltir, dokunulmaz uçurulur.

Bu uçurma işini  “Şeyh uçmaz müritleri uçurur” diye açıklamış atalar.

Türkiye’de yıllardır uygulanan bu “uçurma” işinin sonuna gelindi.

Şeyh artık uçamıyor!

Müritlerin bir kısmı doydu,

Bir kısmı gördü

Geri kalanı da yoruldu!

Yasak, yolsuzluk ve yoksulluğu ortadan kaldırma iddiasıyla, yani  refah ve demokrasi vaadiyle iktidar olan AKP;  22 yıl içinde rüşvetin, yolsuzluğun, yasakların, baskının en çok arttığı ülkeler arasında yer aldı.

Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2024 raporuna göre Türkiye  (Transparenency international)  şeffaf ülkeler sıralamasında  180 ülke içinde 107 sıraya düşmüş. Yolsuzluğun en az olduğu ülkeler sıralaması ise Danimarka, Finlandiya, Singapur, Yeni Zelanda vb. olarak  belirlenmiş. 

Bunun sonucudur ki şubat ayında bireysel kredi kartlarında yüzde 4’e dayanan takipteki alacak oranı tüketici kredilerinde de yüzde 3,5’e ulaşmış Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) haftalık verilerine göre KOBİ kredilerinde takipteki alacak miktarı 100.6 milyar liraya çıktı, takipteki alacak oranı da yüzde 2,20 ile 2 yılın zirvesine geldi. Prof Dr. Esfender Korkmaz hocam anımsatmış, 2005 yılında 6 sıfırın atıldığı 200 TL’nin satın alma gücü bu günkü enflasyon karşısında 5.161 TL7ye çıkmış. Yani 2005 yılında 200 Tl ile alabildiğimiz bir ürün için bu gün 5 bin 161  TL. ödüyoruz.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı 4 milyon aileye sosyal yardım yapıyor.

CHP’li belediyelerin yaptığı yardımlar hariç.

 

Peki yasaklar…

Cezaevlerinde yer kalmadı.

Hükümetin oto yoldan sonra en çok yaptığı inşaat cezaevi oldu.

Sesini çıkarana soruşturma açılıyor.

Prof. Dr. Ümit Özdağ, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, onlarca Belediye Meclis üyesi ve Belediye Başkanları neden tutuklandı…

İmamoğlu’na destek eylemine katılan yüzlerce genç  niye gözaltına alındı?

Muhalif yayın yapan radyo, televizyon ve internet sitelerine akıl almaz boyutlarda ceza verilmesi, gazetecilerin içeri tıkılmasının demokrasiyle ilgisi var mı?

Artık gerçekler ortaya çıktı.

AKP ülkeyi yönetemiyor.

Müritlerin uçuramadığı şeyhi MHP ve DEM ortaklığı uçurmaya çalışıyor.

Ama şeyh çakıldı.

Uçurulamıyor!.