Geçen yıl bu zamanlar bütün dünya Ukrayna savaşını konuşuyordu. Bu yıla damgasını vuran Gazze Savaşı oldu...

Ukrayna savaşı 24 Şubat 2022’de Rusya’nın Donetsk ve Luhansk Halk Cumhuriyetlerini devlet olarak tanımasının ardından başlamış görünse de aslında 18 Şubat 2014- 23 Şubat 2014 tarihleri arasında dönemin Ukrayna Cumhurbaşkanı Viktor Yanukoviç’e karşı ABD ve Batı Avrupa ülkelerinin desteğiyle gerçekleştirilen “Meydan Darbesi” ile başlamıştı...

Yanukoviç bu darbeye karşı Rusya’dan yardım istemiş, bunun ardından Rusya Sovyetler Birliği döneminde Rusya’nın bir parçası iken Ukrayna kökenli  Kruşçev zamananda bir jest olarak Ukrayna’ya devredilen Kırım’a asker göndermişti. Daha sonra Rus kökenli Ukraynalıların nüfus çoğunluğunu oluşturduğu Doğu Ukrayna’da yaşayan halk darbeye isyan etmiş ve Rusya’nın desteğiyle bölgede iki özerk cumhuriyet kurulmuştu.

***

Ukrayna’da Rusya’ya yakın duran hükümetin devrilmesi “Doğu-Batı Hattı” olarak tanımlanabilecek bir hat üzerindeki gelişmelerle yakından ilgiliydi...

Rusya’nın Batı sınırından başlayan o hat Karadeniz’den ve Kafkaslardan geçerek Türkiye’ye geliyor; buradan Suriye’den geçerek İsrail’e kadar uzanıyordu...

Bu hat, tarih boyunca Doğu ile Batı’yı birbirinden ayırmıştı. Suriye odaklı Haçlı Seferleri, Napolyon’un Rusya seferi, Osmanlı’nın çöküş döneminde bölgenin sömürgeleştirilmesi, Hitler’in Rusya’yı işgal girişimi hep bu hat üzerinde, bu hattı geçmek amacıyla yapılmış harekatlardı.

***

Hattın Kuzey ucu Doğu Bloku dağılıncaya kadar Rusya’nın elinde bulunmaktaydı; Türkiye ve İsrail, İkinci Dünya Savaşı sonrasında yaşanan soğuk savaş sırasında bu hat üzerinde ABD ve NATO’nun ileri karakolları görevini üstlenmişlerdi...

Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından kurulan Yeltsin rejimi döneminde ABD Rusya’yı etkisi  altına alınca, “küresel efendi” (Doğu ve Batı’nın efendisi) olmasının önünde artık bir engel kalmadığını düşünmüş, “Büyük Ortadoğu Projesi”nin (BOP) düğmesine basmıştı...

Ancak Putin’in iktidara gelmesiyle bu rüya sona erdi. Rusya toparlanarak kendi “ulusal” çizgisine döndü. Bu süreç sonunda BOP’un ikinci aşaması olarak düşünülen “Arap Baharı” operasyonu Rusya’nın desteğini alan Suriye’de takılıp kaldı...

Bunun üzerine Suriye’nin direnişini kırma görevi Türkiye’ye verildi. İsrail ve ABD işbirlikçisi Suudi Arabistan, Körfez emirlikleri, Katar yardımcı güçler olarak devreye sokuldu.

***

Aslında ABD ve NATO içinde toplanmış Batı Avrupa’nın Türkiye’nin önüne koydukları görev yalnızca Suriye’deki rejimin direnişini kırmakla sınırlı değildi...

Daha 2010 yılında ABD ve İsrail’in oluşturduğu Gölge CIA olarak bilinen Stratfor adlı “think tank”in kuramcıları,  Yeltsin sonrasında raydan çıkmakta olan Rusya’nın karşısına Türkiye’yi çıkarmayı kafalarına koymuşlardı...

O dönemde oluşturulan planlara göre Türkiye ile Rusya 2020 yılında bölgesel hegemonya amacıyla savaşa tutuşacaklar ve Türkiye, Ukrayna başta olmak üzere eski Doğu Bloku ülkelerinin de desteğiyle Rusya’yı yendikten sonra 2050 yılında etki alanını Çin’e kadar uzatacaktı...

O dönemde bu plana uygun bir harita da hazırlanmış ve Türkiye’de yayılmacı eğilimleri körüklemek amacıyla kullanılmıştı. İşin ilginç tarafı aynı dönemde NATO tarafından hazırlanan askeri manevralarda kullanılan bölge haritalarında Türkiye bırakın Çin’e yayılmayı Güneydoğu bölgesini bile kaybetmiş görünmekteydi.

***

Türkiye ile Rusya’yı askeri bir çatışmaya sürüklemekte kullanılan en önemli araç, ABD’nin gizli operasyonlarında kullanılan FETÖ idi...

Nitekim Türkiye-Suriye sınırında daha sonra FETÖ ile iltisaklı oldukları anlaşılan pilotlar tarafından  bir Rus uçağı düşürülmesinin ardından iki ülke savaşın eşiğine kadar geldi...

Ancak o dönem Başbakan olan Davutoğlu’nun NATO’yu Suriye’ye müdahaleye çağıran davetleri karşılıksız kalınca Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan devreye girerek Türkiye-Rusya ilişkilerini yumuşattı. Bu olayın ardından gelişen Türkiye-Rusya ilişkileri ABD ve NATO’yu harekete geçirdi. Türkiye’de bir askeri darbe ile FETÖ’yü iktidara getirmeye yönelik çalışmalar hızlanırken Ukrayna’da ve İsrail’de Rusya düşmanı hükümetler iş başına getirildi.

(Devam edecek)