Şiirleri için; 'Onlar benim İbrahimlerim' derdi, YILDIZ. Gerçekten de, şiirlerinin her biri birer İBRAHİM'di, YILDIZ'ın. Ne ki, yakınıyordu da onlardan: 'Çok hayınlar ama' diyerek. Bir keresinde ben, onların bu hayınlığı olmasa sen İbrahimleri nasıl çoğaltacaksın ağabey, diye avutmaya çalışmıştım. Behçet Necatigil'in bir şiir tanımı vardır: 'Şiir, haremi ele güne açmak gibidir' der. YILDIZ'a da, hayınlar dedirten bu tanım olmalı herhalde.

***

Dilinden hiç düşürmediği ünlü 'Bir İbrahim'leri vardı YILDIZ'ın: 'Damdan düştü bir Kurbağa' diye başlardı ilk dizesi. Kelepçeyle ve Jandarmayla nasıl tanıştığını anlatırdı. Öykülerini anlatırken de, sık sık: 'İşe bakacaksın sen' diyerek lezzet katardı konuşmasına. YILDIZ'ın İBRAHİM'leri hayal ürünü değildi; her birinin bir öyküsü, yaşanmışlığı ve yakın çevresinde tanık olduğu olayların simgesel bir anlatımı vardı onlarda…

***

Karabük'te sıcak bir Eylül günü, Elit Pastanesi'ndeki uzunca söyleşimizde şöyle sormuştum: Neden İbrahimler, neden bu kadar hayınlar?'. Bir örnekle anlatmaya çalıştı ama epey zorlandı ve şöyle dediydi: 'Bam telime bastın Kademoğlu. Şiirini açıklamak şairine düşmez; ama sen bunu yaptırdın bana.' Bir söyleşi için sorular hazırladım ve postaladım. Uzun süre yanıtlamadı. Çok sıkıştırınca, GÜNCE'si diye nitelediğim bir defterini bana postalayıverdi: KİMBİLİR KİME MEKTUPLAR… Adını taşıyordu bu günce.

***

Her telefonda şunu sorardı: 'Ne okuyup ne yazıyorsun?'. Bu soru, şiirin (onda böyle), okuyup yazmanın bir yaşam biçimi oluşunu simgeliyordu. En son görüşmemizde de yineledi bunu. Şimdilerde politika üzerine okuyup yazıyorum deyince: 'Şiiri de sıkıştırıver araya Allasen' demişti.

***

Yıldız'ın PAY TADI adlı şiirini hiçbir siyasetçi bilmez. Aşağıya alıyorum: Okusunlar pay alsınlar:

PAY TADI

Gökyüzü dediğin bir dilim ekmek

Bal sürdük üstüne

Karanlığa çiçek ekerek

Çıktık güneşe

Bölüşmeyi bir öğrenebilirsek

Gök de bizimdir yer de

***

Geçen kış, kolunu kırmış, ayağını çatlatmıştı. Duyar duymaz telefon açtım; nasılsın demeden ne yapıyorsun diye sordum: 'Sırt üstü yatıyorum' demişti. Ben de, YAN GELİP YATMIYORSUN ya, şükür diye yanıt vermiştim. Kısık kısık, kesik kesik gülüvermişti.Nereden bilebilirdim ki, o kış, bizleri yetim bırakacağını...(13 Şubat 1994)

***

Ruşen Hakkı'ya göre: BİR AYKIRI İBRAHİM'di… Kendisini ise şöyle tanıttı: KIYIDA BİR İBRAHİM... Ömer Kayaoğlu Dost, onun için:

'Pos bıyıklı bir adam/

İbrahim Peygamberin de adaşı/

Anladınız mı kim/

YILDIZ İBRAHİM' diye yazmıştı.

TOPLUMUN TENİ, IŞIĞIN KANI oluverdi sonraki İbrahimlerinde… İbrahimlerinden oluşan son kitabının adı da BİR İBRAHİM'di. En son İbrahimlerini de TAY'da topluyordu. Apansız ölümüyle, İbrahimleri de YILDIZ'ını kaybetti.Anısına saygıyla…