Sosyal medya; sıklıkla atışmalarımızı sürdürdüğümüz ve negatif yorumlarımızı oldukça kaba bir şekilde dile getirebildiğimiz bir platform haline geldi. Kişileri yüz yüze göremediğimiz için olsa gerek, sanalda muhattap olduğumuz kişilerin gerçek kişiler olduğunu ne yazık ki unutmaktayız. 

Hedef olan kişiler hakkında bildiğimiz tek şey yaptığı yorumu olduğu için o kişiyi bahsi geçilen yorumdan ibaret görmekteyiz. Aslında bu korkunç bir illüzyon. Sadece bizimle aynı fikirden mi yoksa değil mi buna dikkat ediyoruz. Eğer aynı fikirde değilse karşılıklı iletişim yüz yüzede olamayacağımız kadar ve olmaması gereken kadar kabalaşıyor ve hatta suç/tehdit içeren ifadelere rastlıyoruz. 

İnsanların bu kadar rahat "saçmalayabilmesi" ise bir başka konu. Yararlı içeriklerin yanı sıra herkesin sayfa açıp yönetebilmesi bir taraftan özgürlük anlayışı için oldukça önemli ancak diğer taraftan yeni nesiller başta olmak üzere 'eğitimsiz' yetişkinleri de hedef alıp yönlendiren korkunç kanallar haline geldiler. 'Sigma erkek' temalı videoları gördünüz mü? Toksik insan nasıl yaratılır adlı çalışmalar diye düzeltilmeli kesinlikle. Üstelik bir kadın olarak söylemeliyim ki toplumda havalı gözükmek için yapılan bu tip videolardaki tavır toplumdan dışlanmanıza sebep olacaktır. Bu sayfaları açanların hayatından memnun, başarılı erkekler olduklarını mı düşünüyorsunuz? Kesinlikle bilgisayar başından kalkmayan hantal ergen akımlarından başka bir şey değil. Ancak yine de ciddiye alınmalı çünkü saygısızlığı normalleştiren yaklaşıma sahip. Toksik maskülenlik ne yazık ki yirmi birinci yüz yılda da yakamızdan düşmüyor, düşmüyor...

Game of Thrones'un yazarı Georg Martin ise bu durumu çok güzel özetleyen bir ifadeyi dile getiriyor: "Artık sosyal medya sevdiği şeylerden ziyade nefret ettikleri şeyler hakkında konuşan ve bundan zevk alanlar tarafından yönetiliyor."

Gerçekten de topluca milyonların yönettiği (doğrudan veya dolaylı) anti sayfalarını takip ediyoruz ve sosyal medyadaki algoritmaların propagandasına sıklıkla maruz kalıyoruz. Bu konuda çocukları olanların özellikle dikkatli olması gerektiğini ve okullarda bilgilendirme seminerleri düzenlenmesinin hayatî önem taşıdığını belirtmek isterim. 

Konuyu pek çok yanıyla ele alabiliriz. Umut tacirliği yapanlar, piyasa analizcileri, yatırım tavsiyesi verenler, ilişki uzmanları... Bu insanların bir üne veya takipçiye sahip olmaları onları kesinlikle yetkili kişi yapmaz. Sosyal medya platformlarında sıklıkla gördüğüm üstenci bir tavır söz konusu. Kesin ve değişemez bilgi verdiğini iddia eden insanlar kaynıyor ortalık. Sizlere çok kısa süreli videolar çekerek çözüm önerileri sunuyorlar. Peki bu önerilerin hiçbir filtreden geçmediği gerçeğini ve bu insanların uzman kişiler olmadığını düşünürsek

kullanıcıların duygu durumlarının ne kadar kolay manipüle edilebileceği aklınıza geliyor mu? Özellikle de gelişme çağındaki bir çocuğu düşünün, kendini idealindeki benliğine taşımaya çalışıyor ve büyük hayalleri var. Öyle kolay istismar edilebilir ki... O yüzden özellikle velilerin bu konuyu çocuklarının okullarına açması gerektiğini ve bilgilendirme seminerlerinin rehber öğretmenler tarafından yapılmasının bir gereklilik olduğunu vurguluyorum ve herkesi bu konuda dayanışmaya davet ediyorum.