Şiir mi, şair mi diye sordu dostum. Şiirse, şiir, şairse elbette şair. Ama şiir her zaman…
***
Şiiri gördüm bildim şairini: Nasıl biliyorsun? Poetikasından belli oluyor.
***
Uzun şiir mektup olur, bir şey bırakmaz okura. Siz destan da diyebilirsiniz. Benim şiir yazma tarzım ise şöyle; önce kısa öykü yazıyorum. Sonra onu şiire çevirmek için demlenmeye bırakıyorum. Bir sözcüğü iki kere kullanmak âdetim değildir. ‘Ve, gibi’ sözcükleri katmam dizelerime…
***
Has şiir ve Has şair olur mu? Olmaz mı? Necatigil’in şiiri ve şairliği böyledir. “Yaşamak azaptır çok zaman” ve “Bazı şiirler, bazı yaşları bekler” demesi de bundandır.
***
İnsanın alacası nasıl içindeyse, şairin alacası da dizelerinde gizlidir. O renkleri görebilen, sözcüklere yorum getirebilen kendini bulabilir. Kendimizi bulamadığımız şiir sarmaz bizi.
***
Şu söz Behçet Necatigil’e aittir: “Bazen bir şairin bir şiiri, bir şairin bütün şiirlerini yok edebilir.” Kıldan ince, kılıçtan keskin”ce bir uğraştadır şair. Ciddi iştir şiir yazmak…
***
Şiir imgesiz olmaz. İmgeler bizim söz dağarcığımızı denediğimiz bir laboratuvar gibidir. Ama şiir imgeye boğulmaya da gelmez.
***
İyi şiir yazan birinin iyi şiir okuması gerekmez. Bestekârlar gibidir. İyi şarkı söyleyemez bazıları. Söylemeleri de gerekmez zaten.
***
Geçen yıl 151 bin kitap basılmış. En çok basılan kitap türü ise şiir kitapları imiş. Ne var ki, en az okunan kitaplar listesinde başı şiir kitapları alıyormuş.
***
Şiir okumanın en büyük yararı nedir bilir misiniz? Hayal gücünüzü varsıllaştırıp, yaşamınıza renk katması; yaşama sevinci aşılamasıdır.
***
Herkese şiirli günler diliyorum. Kimseler şiirsiz kalmasın…