Kim ne derse desin Türkiye’de futbol alt yapısı denince akla ilk gelen kulüp Gençlerbirliği’dir.

Bunun da mimarı Başkent ekibinin efsane başkanı rahmetli İlhan Cavcav’dan başkası değildir.

Neden bu kanıya vardık… Çünkü önümüzde yılların bize gösterdiği bariz örnekleri var. Bir kere Türk kulüplerinin Afrika kıtasına açılmasına ön ayak olan Kırmızı-siyahlı ekibin ta kendisidir…. Ülkemizde kırılması güç bir başkanlık rekorunu elinde bulunduran Cavcav, bulduğu genç yetenekleri, parlatıp özellikle 3 büyüklere satarak kulübün borçsuz- harçsız, hatta kasası dolu bir hale gelmesinde büyük rol oynadı. Özellikle Kona, Kushe ve Moshoeu ile büyük sükse yaparak bu futbolculardan iyi gelir elde etmişti… Bir diğer çarpıcı örnek de alt yapı takımları için yaptırılan 5 yıldızlı bina, budan ucuza mal edilen Geremi’yi Real Madrid’e 5 milyon dolara satarak yaptırmıştı.

Rahmetli Cavcav döneminde, bir futbolcu üretim fabrikası gibi çalışan Gençlerbirliği tüm futbol kulüplerine sayısız futbolcu kazandırdı. Kadrosunda Gençlerbirliği’nde yetişmiş bir futbolcu oynatmayan takım bırakmayan efsane başkan döneminde sadece 4 büyüklere 34 futbolcu sattı. İsimlerini bir anımsatalım:

Fenerbahçe: Deniz Barış, Erkan Sözeri, Gökhan Gönül, İlhan Eker, İsmail Güldüren, Kemalettin Şentürk, Metin Diyadin, Orhan Şam, Serkan Balcı, Tarık Daşgün, Uğur Boral, Ümit Özat,    Beşiktaş: Ahmed Hassan, Ali Eren Beşerler, Ali Günçar, Ali Tandoğan, Baki Mercimek, Mustafa Pektemek, Okan Koç, Rahim Zafer, Souleymane Youla, Tolga Doğantez, Tuna Üzümcü, Veysel Cihan, Galatasaray: Ahmet Yılmaz Çalık, Ergün Penbe, Osman Coşkun, Ümit Karan, Trabzonspor: Aykut Demir, Ayman Abdulaziz, Fredrik Risp, Giray Kaçar, Isaac Promise, Soner Aydoğdu

Cavcav’ın vefatından sonraki kötü yönetim yüzünden Gençler bir türlü toparlanamadı. Küme düştü, çıktı yeniden düştü. Kasalarının dışında kadroları da adeta boşaldı. Sözleşmesi bitenler, alacakları nedeniyle bonservislerini alıp gidenler yüzünden tüm iyi futbolcuları kapışıldı. Sözleşmesinin sürmesi nedeniyle kulüpte kalan İrfan Can Kahveci (Başakşehir- 2017), Mert Çetin (Roma-2019), Berat Özdemir (Trabzon -2021), Arda Kızıldağ (A. Gücü- 2021) gibi tüm futbolcular da yöneticiler tarafından kulübe verdikleri paralarını kurtarmak için çok düşük bedeller karşılığında elden çıkarıldılar.

Sadece üst kadro değil, altyapıda da gelir getirileceği düşünülenler bile 13-14 yaşında olmalarına bakılmaksızın yöneticiler tarafından alıcılara pazarlanmaya başlandı. İşte 14 yaşındaki Arda Güler’in Fenerbahçe’ye 400 bin TL’ye o da 2 taksitle transferi de bu döneme denk geldi.

Ne güzel bir tesadüf ki Geremi’nin Real Madrid’e satılmasıyla yapılan 5 yıldızlı otel ayarındaki alt yapı tesisleri, şimdi bir ilim-irfan yuvasını, bir proje okulunu içinde barındıracak.

Evet, Türkiye'nin ilk tematik futbol lisesi, ‘Gençlerbirliği Spor Lisesi'nin açılışı Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak ile Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in katılımıyla gerçekleştirildi.

Gençlerbirliği Spor Lisesi’nin açılış ve iş birliği protokolü törenine Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Gençlerbirliği Kulübü Başkanı Niyazi Akdaş, yönetim kurulu üyeleri ve bakanlık yetkilileri katıldı.

Geçmişte bir futbolcu fabrikası özelliğiyle tanınan ve 100 yıllık bir çınar olan Gençlerbirliği’nin çatısı altında böylesine güzel fikrin gerçekleşmesi çok anlamlı. Hani “Yaptıklarımız, yapılacaklarımızın teminatıdır” derler ya bu durum için en doğru saptamadır. Çünkü kırmızı-siyahlılar, Türk futboluna ve milli takımlarımıza yetiştirdiği ve geliştirdiği sayısız futbolcu kazandırdı.

Her zaman ilkleri yapan ve Cumhuriyetimiz ile yaşıt Gençlerbirliği’nin 100. yılında Türkiye'de ilk futbol temalı okulunu açması da son derece değerli bir gelişmedir.

Bu olay, Türk futbolunun önünü açacak, maddi sorunlar yüzünden yok olmaya doğru yol alan kulüplerimizin kurtulmasını sağlayacak bir başlangıç olacaktır. Bir Voleybol Lisesinin bu branşımızı hangi düzeylere çıkardığına tanıklık etmiş bu nesil olarak buna yürekten inanıyoruz.

Bu düşünceyi yaşama geçiren herkesin emeğine sağlık.