Bu böyle gitmez… Ankaragücü’nde sular bir türlü durulmuyor.

Balık baştan kokmuş bir kere… Yenilse de yense de olmuyor. Tribün ile futbolcular arasında bağ kopmuş dikiş tutmuyor.

Asıl kötü olanı yönetim de kendi arasında bin parçaya bölünmüş… Başkan fiziki olarak var olsa da etkinliğini hissettiremiyor…  Yöneticiler, kulübü bir kenara atmış bir tek futbol takımını yönetme kavgasını veriyor. Dolayısıyla da sorunlar çözülemiyor… İstifa edenler, yöneticiliği parasının gücüyle elde edenler, sorunlar karşısında çaresiz kalınca da “hem para veriyorum hem de küfür işitiyorum” diye işi kırgınlığa vardıranlar… Hırsını kulüp çalışanlarından çıkaranlar… Kimi ararsanız var.

114 yıllık Koca Çınarın düştüğü şu hallere bir bakın Allah aşkına…

Durum açıkça gösteriyor ki bu yönetim ile Ankaragücü bir türlü uyuşmuyor… Tek çare dirayetli ve iş bilenlerin yönetime gelmesi.

Milli maç arasında yapılan Antalya kampı sırasında, teknik yönetimin isteği doğrultusunda gerçekleştirilen testler sonunda, futbolcuların fiziki durumları ile ilgili veriler de artık olması gerektiği gibi kulüpte mevcut. Yapılan 10 günlük kampta da gerekli yüklemeler yapıldı.

Ancak bunun test edilmesi için Yeni Malatyaspor takımı iyi bir denek olamazdı… Çok ağır bir depremden çıktığı için lige, bir yıl sonra bile bir hafta geç katılabilen, çoğu amatör genç futbolculardan kurulu bir ekip… Üstelik hafta içinde yeniden yaşanan deprem yüzünden bir kez daha ligden çekilme kararını TFF’ye bildirmiş… Yani bu karşılaşmanın sarı-lacivertliler için bir ölçü olması kabul edilemez. Alınan 3-0’lık farklı galibiyet, istatistiklere yansıyan ezici üstünlük bile gelecek konusunda olumlu fikre kapılmamızı sağlayamaz… Fakat bu durumdaki bir rakip karşısında bile zaman zaman verilen pozisyonların yarattığı endişe, doğrusu karamsarlığa kapılmamıza da neden oldu.

GENÇLERDEN GERİ DÖNÜŞ SİNYALİ

Milli maç arasına Keçiörengücü ve Manisa yenilgileri ile giren Gençlerbirliği, Amed karşısında sergilediği futbol ile lig başlangıcındaki güzel günlerine geri dönüş sinyalleri verdi.

Başkent ekibi hem süper lig hem de Avrupa’da tarihindeki en büyük başarısını sağlayan eski hocası Ersun Yanal’ın başında olduğu Amed’e karşı gösterdiği iyi performansın karşılığını skor olarak alamayarak beraberlikle yetindi ama doğru yolda olduğunu gösterdi.

Recep Karatepe’nin de altını çizdiği gibi sezon başından beri topa sahip olarak oynadığı en iyi maçlardan birini sergileyen kırmızı- siyahlıların tek eksiği gol yollarındaki etkisizliği. Bu da takımdaki hücum organizasyonlarını organize edecek futbolcu yokluğunu gösteriyor. Sakatlanana kadar bu önemli açığı kapatan Amilton’un yokluğu gerçekten çok belli oluyor. Henüz tam olarak hazır olamadığı için bu maçta oynayamayan tecrübeli Brezilyalı ile 8 aylık bir sakatlık sürecini atlatarak esame listesinde kendisine yer bulan Aosman’ın forma giymeye başlamalarıyla gol pozisyonlarındaki bu sorunun giderileceğine inanıyorum. O zamanda en az gol yiyen (7) takımlardan biri olan Başkent ekibinin 9 maçta bulduğu 7 gol sayısını artıracağı gibi puan cetvelinde de üst sıralara hızla yükselmesi işten bile olmayacak.

Bu arada sezon başından beri oynanan 9 maçta da kalesini başarıyla koruyan Erhan Erentürk kadar savunma hattını oluşturan futbolcuların katkısını da unutmamak gerekir. Başarılı kalecinin Amed karşısında alınan bir puanda yaptığı 4 net kurtarışının önemli rol oynadığını da belirtmezsek hakkını yemiş oluruz.