Son zamanlarda çok duyduğumuz bir terim, mobbing. Nedir, neden ve kimlere yapılır? Mobbing kelimesinin Türkçe karşılığı bezdirir. Bezdirir TDK’da şu şekilde açıklanmaktadır. “İş yerlerinde, okullarda vb. topluluklar içinde belirli bir kişiyi hedef alıp, çalışmalarını sistemli bir biçimde engelleyip huzursuz olmasına yol açarak yıldırma, dışlama, gözden düşürme.”
Kadınlarımız son yıllarda farklı meslek gruplarında da kendilerine yer bulmaktadır. Hatta çoğu kadınımız bulundukları bölgelerde çok büyük işler yapmaktadırlar. Özellikle sosyal medyanın yaygınlaşması bu kadınlarımızın bilinirliğini dolayısıyla nelerin yapılabileceğini gösterdi. Organik tarımdan, ihracata, yeniden üretimden, atölyelere çok farklı alanlarda örnek alınan ve yeni yollar açan kadınlarımızı kutluyoruz. Erkeklerin elinde olan yönetim kademelerinde artık kadınlarımızı görmek mutluluk verici ancak bir kadının aynı noktalara gelebilmeleri için maalesef erkeklerden daha fazla çaba sarf etmeleri gerekmektedir. Zira erkekler yönetimi ellerinden bırakmak istememektedir. Kadının rekabetine tahammül edemeyen erkekler, kariyer yolunda erkekleri alt eden bir kadın karşısında hemen savunma grupları oluştururlar. Karşılarına başarılı ve güçlü bir kadın çıktığında, hemen aralarında erkek dayanışması oluşturup mobbing sürecini başlatabilirler (Tınaz, 2020).
Kadınlarımızın kariyer basamaklarını güçlü bir şekilde çıkması için çocukluk çağlarından itibaren özgüvenlerini arttırmak için aileye ve öğretmenlere çok büyük görev düşmektedir. Öncelikle ailelerin “Aslan oğlum, sen yaparsın.”, “Erkek adam.” gibi cümleleri bir kenara koyarak insan olmanın önemini anlatmaları gerekmektedir. Atatürk ne güzel söylemiş. “İnsanlıkta mutluluk, insanoğullarının birbirine yaklaşması, insanların birbirini sevmesi, hepsinin temiz duygu ve düşüncelerini birleştirmesiyle olacaktır.” Atatürk’ün sözünde geçen “insanoğulları” yalnızca ırkları değil kadın ve erkeği yani tüm insanlığı işaret etmektedir. Atatürk’ün aşağıda yazacağım hatıratı O’nu neden sevmemiz gerektiğini yeniden hatırlatacaktır. Zekâsıyla, kadınları ve onlara destek olmak isteyen erkekleri nasıl sahiplendiğini haydi hep birlikte okuyalım. Muallimler Ankara'da bir toplantı yapmışlar, bu içtimaya iki-üç muallim hanım da iştirak ederek salonda ayrı bir yere oturmuşlardı.
Muallim hanımların içtimaya gitmelerini hoş görmeyen meclisin sarıklıları Gazi'ye şikâyete giderler. Gazi kızarak: ''Kimmiş muallimler cemiyet reisi? Çağırın onu!'' der. Mazhar Müfit birkaç dakika sonra içeri girince gürleyen bir sesle ona çıkışır: ''Siz Muallimler içtimada ne yapmışsınız? Ne ayıp şey bu?'' Mazhar Müfit şaşakalır. Gazi'den bu hareket mi beklenirdi? Sarıklılar muzaffer bir beşaretle gülmektedir. Sarıklılar neşe içinde iken, Gazi'nin sesi hep aynı tonda devam eder: ''Olur şey değil, olur şey değil!” Mazhar müfit hala ayakta ve hala ne diyeceğini şaşırmış bir halde cevap vermeye çalışır: ''Efendim vallahi...'' ''Bırak bırak ben hepsini biliyorum; içtimaya muallime hanımları da çağırdınız. Fakat onları niye ayrı sıralara oturttunuz? Sizin kendinize mi itimadınız yok, Türk hanımlarının faziletine mi? Bir daha öyle ayrılık gayrılık görmeyeyim, anladınız mı?''
Mobbing ve Kadın, Prof. Dr. Pınar Tınaz, 15 Eylül 2020, https://kockam.ku.edu.tr/mobbing-kadin-prof-drpinar-tinaz/