Geçtiğimiz günlerde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş yaptığı açıklamada “Kadınların ev ve iş hayatı arasında bir tercih yapmak durumunda kalmaması için esnek ve uzaktan çalışma modeli üzerinde çalışıyoruz.” ifadesini kullandı ve açıklamanın ardından tartışmalar alevlendi.

Kadınların güçlenmesi başlığı altında iyi niyetli bir başlıkla sunulan projenin sonuçlarının iyi şekilde sonuçlanacağından öncelikle oldukça şüpheliyim. Oldukça güçlü ataerkil zihniyete sahip ülkemizde bunun etkisinin kadının iş hayatından yavaşça silinmesi olacağı kanaatindeyim. Kadınların online bir şekilde iş hayatına dahil olması eşitsizlik ortamını pekiştirecektir.

Madalyonun diğer yanında ise sıklıkla duyduğumuz kadınlara yönelik suçlamalar ise artacaktır. Pek çok konuya tamamen yabancı ve ne yazık ki fazlaca fikri olan kişi eşitsizliğin olmadığını hatta kadın olmanın çok daha kolay olduğunu kendince iddia edecektir. Kadının yaptığı işin saygınlığı azalacak ve algısal olarak kendi iş ortamında da saygınlığı tartışılacaktır.

Elbette çalışan kadın için emek kavramı oldukça kapsamlı bir halde. Bunun iyileştirilmesi için çabalanması da gerekiyor. Ev işleri ve çocuk bakımı büyük çoğunlukla evlerde oldukça adaletsiz. Hatta bu iki şeyin haricinde pek çok eş kendi temel bakımını bile yapamamakta, kirli kıyafetini bile kirli sepetine atma fikrinden oldukça uzaktadır. Kadın hem işte çalışırken hem de evde kendisi, ailesi ve evinin sorumluluğu altında sürekli çalışır bir vaziyettedir. Bu konunun üstüne düşülmesi gerekirken bulunmaya çalışılan çözüm (!) kesinlikle kadınların isteyeceği mantıklı bir öneri değildir.

Doğum ve regl dönemlerinde iyileştirilmeler yapılmalıdır bunun haricinde eşit bir tabanda erkeklerle eşit şartlarda çalışmak her bireyin hakkıdır. İyileştirme dediğiniz şey ev içi sömürüyü arttırmaktan ve kadını iş hayatından yavaşça silmekten başka bir şekilde yorumlanamaz. Bu bir çözüm değil yaratılmış yeni bir sorundur.