Trendyol 1.ligde mücadele veren Başkentin 3 temsilcisinin 11.haftanın ardından durumları hiç de iç açıcı görünmüyor. Haftayı 4 maçlık hasreti dindirerek galibiyetle kapatan tek takım Gençlerbirliği olurken, tam lider Kocaeli’yi devirerek belini doğrultmaya başladı dediğimiz Ankaragücü’nün deplasman fobisi yine nüksetti. Keçiörengücü de sahasında Çorumspor’a Gençlerbirliği’nden sonra adeta hayat verirken, puan sıralamasında da bu ekibin altına indiler.
Son 4 haftayı sadece bir puanla geçip son süratle tehlike bölgesine inen Gençlerbirliği, Eryaman’da ağırladığı İstanbulspor’u ikinci yarıdaki üstün oyunuyla yenerek rahat bir nefes alıp 5 basamak birden yükselerek 13’üncü sıraya kadar çıktı. Karşılaşmanın her iki devresi arasında siyahla beyaz arasındaki ayrım kadar fark vardı. Düşünün ilk yarı, bir kalem hariç tüm istatistiklerde konuk takım İstanbulspor’un inanılmaz üstünlüğüyle geçti. Koca 45 dakikada sadece isabetsiz bir şut çekebilen kırmızı- siyahlıların önde olduğu tek istatistik taç atışlarıydı. Geri kalan tüm istatistiklerde Gençlerbirliği yerlerde sürünüyordu. Geride kalan 10 maçın en kötü performansını sergileyen takıma 2.yarıda âdeta bir sihirli değnek dokundu. Tabi ki bu dokunuşu yapan Recep Karatepe oldu. Oğuzhan ve Mete Kaan’ın yerlerine Metehan ve Çağrı Fedai’yi oyuna alarak kanatlarda takımın etkinliğini artıran Recep Hoca, istatistikleri ters yüz etti. Bu kez her alanda Gençlerbirliği üstünlüğü ele aldı ve rakibini adeta sahasına hapsetti. 51’de Sinan’ın mükemmel kafa vuruşuyla eşitliği sağlayan Gençler, baskıyı daha da artırdı. Amilton’un da eski formuna kavuşma sinyalleri vererek ofansa katkı yapmasıyla Metehan ve Çağrı daha fazla pozisyon üretmeye başladı. 72’de yine Sinan’ın köşeye giden kafa vuruşunda kaleci İsa’nın müthiş kurtarışı ve bir dakika sonra Amilton’un iyi ortasıyla bomboş durumdaki Djitte’nin topu dışarıya atması, galibiyetin habercisiydi… Maçın Sinan ile birlikte yıldızı olan Metehan dur durak bilmiyordu. 90+1’de bu futbolcunun Abdullah tarafından düşürülüşüne VAR tarafından izlenme kararı çıktı. Monitörde pozisyonu inceleyen hakem penaltıyı verdi. 90+3’de atışı kullanan Metehan topu ağlara göndererek Başkent ekibinin 4 haftalık galibiyet hasretini dindirdi. 3 puan alındı ama Sinan ve Alperen bu haftaki Şanlıurfa deplasman maçında cezalı duruma düştü. Bu durum savunmada büyük sıkıntı yaratabilir. Yalnız anlayamadığım bir nokta var. Gençler bu kadar gol sıkıntısı çekerken geçen sezonu Fenerbahçe U19 takımında 16 gol ve 1 asistle kapayan 18 yaşındaki Çağrı Fedai’ye neden bugüne kadar 2 maçta toplam 13 dakika süre verildi. Bu arada Djitte’nin kendisine gelmesi için bu kadar üzerinde durulmasını anladık ama oyundan alındığında neden alt yapıdan yetişen gençler varken emekliğini bekleyen Yatabare’ye şans veriliyor? Emin olun ki gençlere şans verilse belki de forvette bu kadar sıkıntı yaşanmazdı.
ANKARAGÜCÜ DEPLASMAN DA KAYIP
“Bir var- bir yok”ları oynamakla şampiyonluk mücadelesi verilemeyeceğini 7 yaşındaki çocuklar bile bilir. 114 yıllık koca çınarın içinde bulunduğu duruma bir bakın Allah aşkına… 11 hafta geride kaldı… 5 galibiyet 1 beraberlik ve 5 yenilgi… Bakmayın Malatya maçının fikstür gereği deplasman sayıldığına... Alınan 5 galibiyet ile 1 berberliğin tek adresi Eryaman… Çıkılan 4 deplasmanda alınan 0 puan. Resmen içerde kurt, dışarda ise kuzu postunda…
Tamam 5 sakat oyuncusu var, tamam Tolga Ciğerci’nin oynamadığı maçlarda pek kazanamıyor… Ali Kaan, Kitsiou ve Dadashov’un eksiklikleri hissediliyor ama son deplasmandaki rakip Iğdır FK… Beraberlik için neredeyse 10 takla atacakken, Allah’tan 1 puan beklerken 3 puana ulaşınca futbolu çirkinleştirme adına elinden ne geldiyse yaptı. Tabii kariyer rekorunu 7 kurtarışla kıran kaleci Furkan’ın da olağanüstü başarısının da hakkını yememek lazım.
Kenan Koçak’ın takımını atletik performansını düzeltti düzeltmesine ama futbolcuların deplasman fobisini yok edecek çareler de üretmesi lazım. Eldeki malzeme bu… Hani o sezon başında herkesin favori gösterdiği kadro… Elbette sakatlık da cezalılarda olacak. Futbolun doğasında var… Önemli olan teknik kadronun bunlara çözüm bulması. Eksiklere alternatif bulmak onların görevi… Bu olmuyorsa yapılacak tek iş var, ara transfere kadar durumu idare etmek, ne kadar toplanabilirse puanları hanesine eklemek. Ha takviye edilecek kadro yine bu teknik ekibe mi teslim edilecek? Onu da bilemem!