Ait olmadığımız bir ligdeyiz… İlk 2 rakibimiz Litvanya ve Faroe Adaları ile klas farkımız oldukça fazla. Gruptaki diğer rakibimiz Lüksemburg ise onlardan bir iki gömlek daha iyi durumda, kadrosunda da yetenekli futbolcular bulunuyor. Hatta en golcü futbolcusunu da yakından tanıyoruz. Bir zamanlar Ankaragücü'nün süper lig kadrosunda bulunan, savaş nedeniyle çıkarılan özel izinle Eyüpspor'a gelen Gerson Rodrigues neyse ki karşımızda pek de etkili oynayamadı.

Bu nedenlerle, Teknik Direktörümüz Stefan Kuntz da Lüksemburg'u diğerlerinden ayrı kefeye koyduğunu gerek maç öncesi yaptığı açıklamalarda gerekse oyun kurgusunda yaptığı düzenlemelerle ortaya koydu.

Ne yaptı Kuntz, bir kere gruptan gol yemeden çıkma hedefi doğrultusunda savunma güvenliğini daha ön planda tuttu. Geniş kadro içinde savunmayı en gözde futbolculardan oluşturdu. Orta sahayı da kalabalık tuttu. Sakat olan Enes Ünal'ın yokluğunda ise Halil Dervişoğlu'nu ilerde tek tuttu.

Aslında bu durum Kuntz'un biraz da rakiplerine saygı duyma düşüncesini ön plana çıkarmasından kaynaklanıyor. Bir de UEFA Uluslar ligini daha çok, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası elemeleri için kafasındaki ideal onbiri oluşturma ve onları birlikte oynama hatta kazanma alışkanlığını elde etmelerine yönelik bir turnuva olarak görüyor.

Lüksemburg karşısında savunma açısından bir zaaf yaşamadık, rakibi de pozisyon vermedik hatta Merih Demiral işi o kadar ileri götürdü ki topun kornere çıkmasını önlemek için sakatlama pahasına müdahaleyi yapmayı da göze aldı. Neyse ki Kuntz da rakibe bu kadar saygının da fazla abartılı olacağını hissetti ki 2.yarıda yaptığı değişikliklerle takımın ofansif gücünü attırdı. Nitekim bu durum da Serdar Dursun'un oynadığı 7.maçında 7.golünü bulmasında etkili oldu.

Sonuçta, 2 golle hem Kunt'un dediği gibi gol yemeden grupta bizi zorlama olasılığı diğer rakiplerimize oranla az da olsa fazla olan Lüksemburg'u da evinde dize getirerek, gruptan birinci çıkma düşüncesine tüy dikmiş olduk. 3 maçı, 3 galibiyetle ve 12 gol atarak hiç gol yemeden bitirip, artık gelecek turnuvada kendi klasımızdaki rakiplerle oynayabilmek adına önemli adımlar attık.

Salı Günü de İzmir'de Litvanya'yı yine gol yemeden farklı bir skorla geçerek, ilk 4 maçı bitirmiş olacağız. 22 Eylül'de de Lüksemburg'u evimizde ağırladıktan sonra gruptaki mücadelemize de 25 Eylül'de Faroe Adaları deplasmanında son noktayı koyup, B ligine yükselmiş olacağız.