Göztepe maçı, Hikmet Karaman'ın başlattığı diriliş mücadelesinde Ankaragücü için çok farklı anlamlar taşıyordu.

Öncelikle; son 2 haftada İstanbul ekipleri G. Saray ve F. Karagümrük karşısında arka arkaya gelen galibiyetlerle kazanılan moral motivasyonun tavan yapması için son haftaların (4 Galibiyet ve 1 beraberlikle) en başarılı takımlarından biri olan Ünal Karaman'ın Göztepe engelini de aşması gerekiyordu.

Alınacak bir galibiyetle de haftalardır ilk kez düşme hattının üzerine çıkılmasını gerçekleşecek. Böylelikle hem futbolcuların özgüvenlerinin tazelenecek hem de camianın takıma vereceği desteği de bir hayli artıracaktı.

Bunun için futbolculara çok iş düşüyordu. Hikmet Hocanın önde baskı kurarak rakibin rahat çıkmasını engelleyecek ve savunmanın da geriye dönüşlerini kolaylaştıracak taktiği için çok koşmaları gerekecekti.

Maçın ilk 35-40 dakikasında Sarı-Lacivertliler, Karaman'ın istediklerini harfiyen yerine getirdiler. Göztepe ceza alanı içinde 11 kez topla buluşarak adeta cirit attılar. Rakiplerine sadece bir kez şans tanıdılar. Sergiledikleri coşkulu ve istekli futbolla 3'ü isabetli 9 şut şansı da buldular. Kurdukları baskıyla da golcü Börven'in enfes kafa vuruşuyla öne de geçtiler. Son andaki hatalı pas tercihleri olmasaydı, ikinci hatta üçüncü golü bile bulabilirlerdi.

İlk yarının son dakikalarında Göztepe'nin kurduğu baskı karşısında ise Ankaragücü savunması adeta kendini test etme şansı bile buldu diyebiliriz.

Göztepe hücumdaki etkisizliğini gidermek için 2.yarıya istenileni veremeyen Halil Akbunar'ın yerine Adis Jahovic ile başladı.

Hikmet Karaman ise 2.yarı için taktiğini değiştirdi. Rakibinin gol bulmak için üzerine geleceğini öngördüğünden planlarını değiştirdi. A.Gücü'nün ilk yarıda fazla efor harcamasından dolayı tempoyu düşürdü. Göztepeli futbolcuların savunma güvenliğinde yaratacağı boşlukları süratli futbolcularıyla değerlendirmeyi kurguladı. Beklenen de oldu. Planlanan oyun stratejisi, 47'de ilk sinyalini verdi. Endri Çekiçi'nin enfes vuruşunu kaleci İrfan Can kurtardı. Ancak savunmada kazanılan her top neredeyse rakip kalede tehlike oldu. Bu kontratakların gole dönüşmesi de gecikmedi. Nitekim Norveçli Börven 60'da bir kez daha sahneye çıktı ve takımın en skorer futbolcusu (9) unvanını kendisine getiren golü kaydetti.

Göztepe'nin moral bozukluğu Ankaragücü'nün işine yaradı. 3 dakika sonra farkı 3'e çıkaran gol bu kez Endri Çekiçi'den geldi.

Bundan sonraki dakikalar ise son 3 maçta ilk onbirde sahaya çıkan ve özgüvenleri yerine gelen futbolcular gibi yedekteki değerlerin de kazanılması için kullanıldı. Hikmet Karaman, kalan 12 maçı da düşünerek Emre Güral, Aliou Badji, Orkan Çınar ve Assane Diousse'ye yer verdi. A.Gücü'nün Hatay maçında gördüğü gereksiz kırmızı kartla takımının yenilgisinde VAR hakemi ile birlikte başrolü paylaşan golcü Paintsil de Hikmet Karaman tarafından kendisine yeni bir şans verilerek oyuna erken alındı.

Artık Ankaragücü kazandığı bu özgüven ile kolay lokma olmadığını herkese gösterdi… Gelecek haftaki Trabzon maçına da bir başka motivasyonla çıkacak. Başkent ekibinin tek kaybı ise bu maçın başarılı isimleri arasında olan ve son 2 golün asistini yapan sağbek Kitsiou'nun cezalı durama düşmesi oldu.

Artık kimsenin şüphesi kalmadı, son 12 maç da rakip kim olursa olsun tamamen bir final havasında geçecek. Ondan sonra da sıra kurtuluş savaşının zaferi kutlanmasına gelecek.