Emekliler kahvesinde herkes birbirine soruyor:
“Sence artış oranı ne kadar olur?”
“Yüzde 50’’ diyen de var, “Yüzde 60’tan aşağısı kurtarmaz” diyen de…
Bazıları umutsuz…
“Onlar 50’yi bile hayal olarak değerlendiriyor.
Bir de köşedeki masalarda oturmuş mütebessim bir edayla konuşulanlara kulak kabartmış briç, bezik meraklıları.
Belli ki, bu tür tahmin fısıldaşmalarına çokça tanık olmuşlukları var.
İçlerinden geçenler yüzlerinin aynası gibi…
Bakışları, tahminci gruptakilere “Kendin ettin kendin buldun’’ diyor adeta…
Öyle ya…
50 yapsan ne yazar, 60 yapsan ne yazar…
Hoş o kadar da olmadı ya…
Zammın “z’’ sini duyan esnaf, etiket başında fazla mesaiye başlamış bile…
Sen parmak hesabıyla toplama yapmaya çalışırken, onlar çarpmayı bitirmişler çoktan
Bak, “zam’’ diye beklediğin maaş artışının bir kısmı, cebine girmeden, gitti bile…
Kuş misali…
Sen yaralı ceylan gibi inlemeye devam et…
Gene bildiğin gibi yap…
Kafana göre takıl…
Ağlayıp, sızlanmaya da devam et…
Emeklilerden, zamdan, zumdan söz ederken, nereden geldiyse aklıma bir fıkrayı anımsadım:
Masal bu ya,
“Ormanlar kralı aslan bir gün tellallar çıkartır.
Ve duyurur ki;
Kralımız aslan hazretleri, kendisine faydası dokunan her hayvana üstün hizmet madalyası verecektir. Kral hazretlerine hizmeti dokunup madalya almak isteyenler huzura çıksınlar, ne hizmetleri olmuşsa anlatsınlar ve madalyalarını alsınlar!
Hayvanlar peş peşe kral aslanın huzuruna çıkarlar. İnek çıkar, sütüm senin için, etim senin için. Yetmezse yavrularım da sana feda olsun der ve madalyasını alır.
Kaplan çıkar huzura. Ava çıkar avladığım ne varsa sana taşırım kralım der, o da madalyayı alır.
Çakal; Kim ne zaman nerede ne yapar, senden neler gizlenir, kimler senin için ne kötülükler düşünür, hepsini günlük bildiririm diye yaltaklanır, madalyayı kapar.
Eşek de bir madalya alayım bari diye düşünür ve o da huzura çıkar.
Eşeği karşısında gören aslan kükrer.
Be hey eşek sen niye geldin?
Efendim duydum ki madalya dağıtırsınız. Madalyamı almaya geldim.
Aslan daha da kükrer.
Senin kime ne faydan oldu ki bana da olsun.
Eşek, Başkasına oldu mu bilemem ama size oldu der.
Aslan kızarak, Bana olan faydan nedir? Söyle de madalyanı hemen vereyim.
Eşek sakin bir ifadeyle, söyletmeyin efendim, madalyamı verin de gideyim diye ısrarını sürdürür.
Aslan ayağa kalkar Haydi uzatma… Söylemezsen seni parçalar ve yerim deyince eşek iniltili bir sesle cevap verir.
Efendim benim gibi eşekler olmasa sizin gibi aslanlar kral olamazdı.’’
Madalya aldı mı bilmiyoruz.
Ama bildiğimiz bir şey var:
Eşekler varsa aslanlar hep kral kalır.