Başkent Ankara, bu yıl yağmura hasret kalmıştı…

Arada bir düşen tek tük yağmur taneleri de yağıştan çok, süs havuzlarının fıskiyesinden çevreye yayılan damlalardan farksızdı…

Dar alanda tozlanmayı önleyen damlacıklar…

Kısa sürede gökyüzünü kaplayan, yine kısa sürede yerini güneş ışınlarına bırakan kara bulutların geçip giderken geride bıraktığı lokal serinlik.

Acabalarla dolu hasretin sonunda geldi nihayet.

Kara bulutlar bu kez bir görünüp, bir yok olmadı serap misali…

Kentin tepesini mesken tuttu.

Ta ki Eylül ayının son günlerine kadar.

Ardından, çakan şimşekler…

Gök gürültüsüyle birlikte boşalan yağmur…

İyi geldi tarlalara…

Bozuk morallere de…

Kuvvetli sağanakla birlikte aşina manzaralar da kendini gösterdi…

Nallıhan ilçesinde sağanak yağış cadde ve sokaklarda taşkınlara neden olurken, vatandaşlar zor anlar yaşadı. Bir çok iş yeri ve dükkan yağıştan etkilenirken, bazı yollar yoğun yağışın etkisiyle sular altında kaldı.

Yağışlar, kent merkezinde de etkili oluyor. Bazı ana arterlerde araç trafiği yoğunlaşırken, hava sıcaklıklarında meydana gelen hissedilir derecedeki düşüşler, bazı sorunları da gündeme getiriyor.

Başta ısınma sorunu olmak üzere giyinme, barınma gibi kış aylarının zorunlu harcamaları, başta dar gelirliler olmak üzere vatandaşları kara kara düşündürüyor.

Kış aylarının gündeme getirdiği ekonomik olumsuzlukların yanı sıra sağlık konusu da önemli bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.

Küresel salgının etkileri kendini gösterirken, özellikle kış aylarında gündeme gelen grip vakaları son günlerde sıkça görülmeye başlandı.

Kış aylarının olumsuz koşulları insan sağlığının yanı sıra zaten boşalmaya yüz tutmuş cüzdanlara da göz dikmiş durumda.

Çarşı ve pazarlarda satışa sunulan gıda ürünlerindeki yüksek fiyatların aile bütçesine getirdiği yük yaşamı daha da çekilmez hale getiriyor.

Yağmur hasreti bitti…

Sorunlar kaldı geride…

Yakamıza yapışan…

Yaşama dair sorunlar…