TBMM 2 aylık aranın ardından 28. Dönem üçüncü yasama çalışmalarına yeniden başladı. Yeni Anayasa ve Meclis içtüzük değişikliği tartışmaları “Meclis ve siyaset gündeminin” önemli konu başlıklarından olacaktır. Yanı sıra dileğim iktidarın, “Ana muhalefet”le gerektiğinde uyum içinde çalışmalara olanak vermesidir. Geçen dönemin yanlışlarına düşülmemesidir. Umarım gerçekleşir.

***

AKP ve MHP’nin anayasa yapımı için parlamentoda yeterli çoğunluğu yok. Anayasa’nın ilk dört maddesiyle ilgili bir sorunları olmadığını ifade eden Erdoğan, “Ülkemizin gençlerinin geleceğini inşa edecek, onları dünya ile rekabete hazırlayacak vizyoner bir anayasaya bizim ihtiyacımız var."Biz bunu yapacağız. Zaten Cumhur İttifakı olarak Milliyetçi Hareket Partisi hazırlıklarını yaptı. Biz aynı şekilde hazırlıklarımızı yaptık. Bu hazırlıkları birbiriyle bütünleştirerek yolumuza inşallah devam edeceğiz” açıklamasını yaptı. Diğer yandan siyasi kulislerde, iktidar partisinin muhalefeti ikna için yeni hamleler yapabileceği de konuşuluyor.

***

Muhalefet ise milletvekilliği düşürülen Can Atalay hakkında, hak ihlali ve milletvekilliğinin iadesi yolunu açan kararının Meclis tarafından uygulanması talebini gündemde tutacak.

Erdoğan, başta yeni anayasa, ekonomi olmak üzere iç ve dış siyasi gelişmelere ilişkin kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Ki, aslında beklenen ve umulan bu sorunların çözümünün nasıl olacağıdır.

*

Basından takip ettiğime göre oturum öncesi vekilliği düşürülen Can Atalay, Mecliste olsaydı, neleri gündeme getireceğini de açıkladı:"1-Meclis’te önceliğim, hak mücadelelerinin sesini güçlendirmeye çalışmak olurdu.2-Hatay’ı takip ediyorum. Deprem bölgesinde sorunlar çözülebilmiş değil. Yapılanlar ve yapılamayanlar daha fazla gündemde olmalı. 3-İş hukukumuzda ‘belirsiz süreli iş sözleşmesi’ yerine ‘belirli süreli iş sözleşmesi’nin esas olması düşünülüyor. O takdirde sendikalaşma oranı daha da düşer, kıdem tazminatı olanaksız hale getirilmiş olur. 4-Şehir hastaneleri sözleşmeleri tazminatsız olarak çözülmeli 5-Çocukların aç kalması kabul edilemez. Ücretsiz Okul Yemeği Programı başlatılmalı. BM çatısı altındaki Uluslararası Okul Yemeği Koalisyonu’na üye olunmalı."dedi.

***

AKP, Meclis yaz tatiline girmeden önce, öğretmenlerin büyük tepkisine neden olan ‘Öğretmenlik Mesleği Kanunu’ teklifini de yeni yasama yılında TBMM’den geçirmeyi hedefliyor. Eğitim sendikalarının kurulacak eğitim akademileri üzerinden öğretmenlerin iş güvencesini yok ettiği, özlük haklarını zayıflattığı, başta taban ücret düzenlemesi olmak üzere temel ekonomik ve sosyal haklarına, ücret ve çalışma koşullarına ilişkin bir düzenleme içermediği gerekçesiyle karşı çıktığı ‘Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi' öncelikli olarak ana muhalefetin de gündeminde. 

***

Ekonomide, kayıt dışılıkla mücadele amacı içeren yeni bir ekonomi paketi, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da değişiklik teklifi, Rekabet Yasası’nda değişiklik yapan ve dijital platformları düzenleyecek olan yeni bir yasa teklifi de Meclis’in gündeminde olacak başat konu başlıklarından.

 ***

Çocuk istismarına karşı yeni araştırma komisyonu kurulması da Meclis’in gündeminde. Türkiye’nin haftalardır gündeminden düşmeyen Narin Güran cinayeti, Meclis yeni döneminde de gündemde olacak. İktidar ve muhalefet partilerinin uzlaşması doğrultusunda çocuklara yönelik şiddet, istismar ve kötü muamele konusunda Meclis’te bir Araştırma Komisyonu kurulmasının gerekli olduğu da ifade edildi. Ayrıca buna paralel Ana Muhalefet, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden uygulamaya konulması için konuyu tekrar gündeme getirerek yasalaşmasına öncülük etmeli.

***

Milyonlarca emekli de bir yandan enflasyon oranlarını takip ederken bir yandan da “ara zam” çalışmalarının sonuçlanmasını bekliyor. Yakın zamanda emeklilerin ve memurların ücret artışlarında yeni bir sistemin geleceğinin de işaretleri verildi. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bu konuda yaptığı açıklamada “Bundan sonra ücret düzenlemeleri hedef enflasyona göre yapılacak. Ama çalışanlar hiçbir şekilde enflasyona ezdirilmeyecek.” dese de her kesim isyanda. Eylem ve söylemleriyle sokaklarda... Sözü uzatmadan Hz. Mevlana’nın şu sözüyle yazıyı sonlandırıyorum: ‘‘Edep sahibi yediği tokadın sahibini aramaz, sebebini arar.’’ Yaşadıklarımız saymakla bitmez. Durumu özetleyen altın değerinde bir sözdür bu…