Küresel çapta etkili olan aşırı sıcakların ardından gelen serin havalar, ‘’acaba’’ diye başlayan soruları da peşinden getirdi.

Sizce kışa hazır mıyız?

Duruma bakılırsa ‘’evet’’ yanıtını vermek çok zor.

Yaşam koşullarının giderek ağırlaştığı bir dönemde, kış mevsiminin getireceği zorunlu harcama kalemleri, dar ve sabit gelirliler başta olmak üzere geçim sıkıntısı çeken hemen her kesimin korkulu rüyası haline geldi.

Yetkili ağızlardan geleceğe dair yapılan umut yüklü açıklamalar, kış mevsiminin soğuk yüzünü maskelemeye yetecek mi?

İçinde bulunulan ekonomik sorunlar, pek de olumlu işaretler vermiyor.

Fiyatlardaki aşırı yükselmeler nedeniyle gittikleri alış-veriş merkezlerinden çarşı ve pazarlardan eli boş dönenlerin yüz ifadeleri, çaresizliğin geldiği boyutları gözler önüne sererken umut kırıntılarını da yok ediyor.

Umalım da yetkili ağızların belirttiği gibi toplumu etkileyen bu olumsuz duruma son verecek, solgun umutları yeşertecek adımlar atılmış olsun.

Bir de sokaklarda görmeye alıştığımız kan donduran görüntüler var…

Kara kışın ayazından beter…

Gözü dönmüş canilerin aldığı canlara, her gün yenileri ekleniyor…

Sokak ortasında, çarşıda, pazarda hemen her yerde.

Yaşlı-genç, çocuk, kadın-erkek herkes hedefte…

Uyuşturucu müptelalarının, sözde namus bekçilerinin bıçağa sarılmalarına, ortalığı kan gölüne çevirmelerine dair habereler, televizyonların haber bültenlerinden, gazete sayfalarından eksik olmaz hale geldi.

Geçim derdi yetmezmiş gibi bir de can derdine düştü insanlar…

Selamını almadı diye yoldan geçen garibanı delik deşik eden sapkınlarla ilgili haberler gelinen noktanın ne denli ürkütücü oln anlaşılmasına fazlasıyla yetiyor.

Bir yanda geçim derdi,

Bir yanda can derdi…

Sokaklar da,

Cüzdanlar da S.O.S veriyor…