Bazı filmler vardır ya,
Korku-gerilim türünde…
İzlerken küt küt atar yürekler…
Bir de uyarısı vardır filmin:
‘’18 yaşından küçüklerin izlemesi sakıncalıdır’’
Filmin başlamasıyla birlikte korku dolu sahneler izleyenleri koltuğa mıhlar adeta.
Açık kalan banyo penceresinden sessizce içeri sızıp, çoluk-çocuk demeden salonda oturan ev halkını acımasızca katleden canavar ruhlu adam, kurbanlarını büyük bir haz duyarak izlemesini yansıtan sahneler gibi…
Tüyleri diken diken eden sahneler…
Son dönemlerde o kan donduran film görüntülerini anımsatan haberler televizyonların haber bültenlerinden eksik olmuyor.
Sokaklar kan gölü adeta…
Karısını delik deşik eden gözü dönmüş koca, çıktığı surların üstünden kız arkadaşının kafasını kesip, ‘’bakın ne halt ettim’’ dercesine yoldan geçenlere fırlatan, sonra da kendini aşağı atarak yaşamına son veren uyuşturucu müptelası, selamını almadı diye yoldan geçmekte olan adamı gözünü kırpmadan bıçakla delik deşik eden sapkın…
Ölümündeki sır perdesi, geçen uzun süreye rağmen hala aydınlığa kavuşmayan sekiz yaşındaki Narin cinayeti…
Haber bülteni değil, korku filmi sanki…
Sonu gelmeyecek korku filmi gibi…
Ama gelmeli…
Mutlaka gelmeli…
Sokaklar daha da kırmızıya bulanmadan…
Masum canlar birer birer yok olmadan…
Cinayetler, önlenemez hal almadan…