AK Parti’nin geçen haftanın son günü TBMM’ye sunduğu savunma sanayi fonuna katkı getirecek olan Kanun Teklifi haftanın ikinci günü görüşülmeye başladı. Ancak görüşmelere geçilmesinin ardından iki saat sonra TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda son anda durduruldu.

Savunma sanayi fonuna destek amacıyla bir teklifin hazırlandığı yazın sonunda kulağımıza gelmişti. Ak Parti kurmayları tarafının üzerinde çalışılan bir teklif olduğunu biliyorduk. İçeriğinde noterlerde yapılan işlemlerden ilave gelirler olacağı da kulağımıza geliyordu. Ancak kredi kartlarında 100 bin lira ya da daha farklı bir tutara yıllık 750 lira katkı payının olacağı beklenmiyordu.

Daha sonra öğreniyoruz ki; konu Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratlarına yansıtıldığında bürokratlar söz konusu tutarın 50-60 lira gibi bir miktarda olmasını doğru bulmuşlar.

Bürokratlar konuya vergi yönüyle bakılamayacağını da AK Partinin ekonomi kurmaylarına anlatmışlar ve “Verginin doğması için mükellef bakımında vergi borcunun oluşması gerekir. Bu nedenle tutarın 50-60 liralarda olmasının katkı payı gibi bir işlemde daha doğru olacaktır” değerlendirmesi yapmışlar.  

Ancak bu uyarılara rağmen, kanun teklifinin 750 lira ek katkı alınması şeklinde gelmesi kamuoyunda ciddi bir tartışmaya yol açtı. AK Parti kurmaylarının gözlerden kaçırdığı bir konu vardı. O da vatandaşların zaten yeterince düşük gelirlerinden dolayı çektikleri nakit sıkıntısını, ancak kredi kartı ile yaptıkları alışverişlerle çözme yoluna girmeleriydi. Ayrıca gözden kaçan bir başka konu ise; kredi kartı limiti 100 bin lira ve üzerine getirilen 750 lira katkı payının limiti 3 milyon lira olan kredi kartları için de aynı tutulmasının da haksızlık doğurmasıydı.

Teklifin görüşmeleri sürerken AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in de Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmek üzere Külliye’ye gittiği yönünde kulis bilgileri de gelmişti.

Muhalefet ve iktidar partisi milletvekilleri teklifin geneli üzerinde konuştukları esnada bir ara Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Mehmet Muş’un partilerin bütçe komisyonu grup sözcüleri ile tek tek dolaşarak görüşmesi dikkatimizi çekti.

Ne konuştuklarını merak ederken, başkan Muş’un yerine geçmesinin ardından bir anda ‘görüşmeleri kapatıyoruz’ sözü üzerine herkeste bir şaşkınlık oldu.

O esnada komisyonun bulunduğu koridorda ise AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler’in olduğu öğrenildi. Külliye’den döndüğü için hepimizin ilgisi Güler’e yöneldi.

Gazetecilerin “Teklif geri mi çekildi yoksa 2025 yılına mı ertelendi?” sorusuna Güler, “Ertelendi diyebiliriz. Çünkü detaylı inceleme yapacağız. Bu arada 2025 yılı bütçemizi göreceğiz ve ihtiyaç duyulacak kalemleri de daha detaylı inceleyerek varsa bu konuda değiştirilecek hususlar geri çekilecek hususlar onları bütçeden sonraki dönemde tekrar değerlendireceğiz” yanıtını verdi. Bütçenin Aralık Ayı sonu itibariyle tamamlanacağına dikkat çeken Güler, teklifin bundan sonraki döneme kaldığını dile getirdi.

Güler, gazetecilerin sorusu üzerine ayrıca erteleme kararının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda gerçekleştiğini belirterek, “Sayın Cumhurbaşkanımız da yeniden detaylı titiz bir inceleme yapılması hususunu bize talimatlandırmıştır. Buna da inşallah değerlendireceğiz” ifadelerini kullandı.

Öte yandan teklifte yer alan ve yaz ayları boyunca işletmeler ile Hazine ve Maliye Bakanlığı arasında ciddi tartışmalara yol açan, “enflasyon muhasebesi” düzenlemesi ile ilgili ne düşünüldüğü yönündeki bir soruya ise Güler, “Enflasyon muhasebesi düzenlemesi Genel Kurul’da diğer muhalefet partileriyle görüşülerek Genel Kurul’da Tüketicileri Koruma Kanunu’na ilişkin yasa teklifine eklenmesi söz konusu olabilir. Bunu diğer partilerle görüşeceğiz, değerlendireceğiz. Ona göre yol alacağız” diye konuştu.

Şimdi gözler, teklif iptal mi edildi, yoksa 2025 bütçe görüşmeleri ‘sonuna ertelendi’ çevrildi! Genellikle tartışılan madde yasa teklifinden çıkarılır ve teklifin görüşmelerine devam edilirdi. Bu kez ise teklif görüşmelerini bir anda sonlandırılması Abdullah Güler’in ‘ertelendi’ ifadesinden çok teklifin rafa kaldırıldığı imajını güçlendirdi. Gözler teklifin 2025 yılında yeniden getirilip getirilmeyeceğine çevrildi.