Ekonominin kötü gidişatını durdurmak için önünüzde iki yol var. Ya dışarıdan cazip faiz oranları ile yatırım amaçlı para kaynağı çekmek, ya da içeride para basma veya birikmiş olan parayı ekonomiye aktarmak.

İktidar ekonomide 2015 yılından itibaren başlayan kötüleşmeyi bir türlü durduramadı. 2019 yılı Haziran ayında da ekonomideki gidişatı toparlayamayınca, Merkez Bankası’nın öngörülemeyen durumlar karşısında kullanılmak için ayırdığı yıllık net karın yüzde 20’lik kısmı olan ‘yedek akçesi’ne göz dikti.

TBMM’ye getirilen düzenleme ile yüzde 20 olan yedek akçenin yüzde 6’ya düşürülmesi, kalan yüzde 14’lük kısmın Hazineye aktarılması planlandı. Ancak, Temmuz 2019'da kabul edilen yasa ile bu durum biraz değişti. Buna göre Merkez Bankası'nın yıllık safi kârının yüzde 20'sini ihtiyat akçesine ayıracağı hükmü kaldırıldı ve ihtiyat akçesinin tamamının Hazine ve Maliye Bakanlığı'na aktarılmasına karar verildi. Nitekim 29 Temmuz 2019 yılında merkez bankası ihtiyat akçesinden 21 milyar TL hazineye aktardı.

Daha sonra 2022 yılı Şubat başında 2021 yılına ilişkin temettü, ihtiyat akçesi ve kurumlar vergisi kalemlerini içeren toplamda 44 milyar TL’lik kaynağı da Hazine’ye aktardı. TCMB'nin 2020'de temettü, ihtiyat akçesi ve vergi olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı'na aktardığı toplam kaynak 55,8 milyar TL olmuştu. 2019’da ise rakam 88,9 milyar TL ile rekor kırmıştı.

Merkez Bankası üzerinden yapılan bu yönteme ciddi tepkiler gösterilmiş ‘Merkez Bankası rezervleri, o ülkenin kefen parasıdır, kutsaldır, mümkün olduğunca dokunulmaz. Biz dokunmadık, içine daldık, erittik, yedik’ şeklinde eleştiriler yapılmıştı.

Peki Merkez’in ‘kötü gün’ için ayırdığı paranın da sisteme sokulmasıyla ekonomi düzeldi mi? Maalesef düzelme olmadı. Bu sefer döviz kurlarındaki yükselişi frenlemek için 2021 Aralık'ta parası olanların döviz alması yerine yüksek faiz almalarını sağlayan kur korumalı mevduat-KKM diye bir garabet uygulamaya kondu.

Dönemin Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin 'asrın buluşu' olarak nitelediği KKM uygulamaya girmesinden bu yana geçen 2 yılın ardından Merkez Bankası 818,2 milyar lira ile tarihi zarar açıkladı. Bankanın toplam aktifleri ise 6.9 trilyon lira oldu. KKM’nin iki yıllık faiz maliyeti 48 milyar doları (yani 1.5 trilyon lirayı) aştı.

Döviz yükselmesin diye KKM uygulamaya girdiğinde kur 13.4 TL iken, merkezin zararı açıklandığında kur yüzde 142 artışla, 32.4 lirayı bulmuştu.