Günümüz dünyasında sömürü şekillerinin yaygınlaşmasının ardından bir başka kavram hayatımıza girmiş bulunmakta : Duygusal Emek... Duygusal emek, çalışanların işlerini yaparken kendi duygularını kontrol etmeleri ve belirli bir duygusal durumu sergilemeleri gerektiği süreci ifade eder. Bu kavram, özellikle hizmet sektöründe, müşteri memnuniyetinin önemli olduğu işlerde belirgin hale gelir. Duygusal emeğin ana unsurları şunlardır: 

 1. Duyguların Yönetimi: Çalışanlar, iş gereksinimlerine uygun duygusal tepkiler sergilemek zorundadırlar. Örneğin, müşteri hizmetleri temsilcileri, stresli veya kızgın müşterilerle karşılaştıklarında bile nazik ve yardımsever kalmalıdırlar.

 2. Yüzeysel ve Derin Davranış:

- **Yüzeysel Davranış:** Çalışanlar, içsel duygularını bastırarak dışa dönük bir şekilde farklı bir duyguyu gösterirler. Örneğin, mutsuz hissetmelerine rağmen gülümsemek.

 - **Derin Davranış:** Çalışanlar, gerçekten hissettikleri duyguları değiştirerek iş gereksinimlerine uygun hale getirirler. Örneğin, gerçekten nazik ve yardımsever hissetmek için kendilerini motive etmek. 

 Duygusal Emeğin Etkileri 

 1. Olumlu Etkiler: - Müşteri Memnuniyeti: Duygusal emek, müşterilerin olumlu deneyimler yaşamasına katkıda bulunur. - İş Performansı:Pozitif duygusal ifade, iş performansını ve takım içi işbirliğini artırabilir. 2. Olumsuz Etkiler:    - Duygusal Tükenmişlik:Sürekli olarak duygularını kontrol etmek zorunda kalmak, çalışanlarda tükenmişlik ve stres seviyesini artırabilir. - Otantiklik Kaybı: Çalışanlar, kendilerini sahte veya otantik olmayan bir şekilde hissettiklerinde, iş tatminsizliği ve moral düşüklüğü yaşayabilirler. 

Yani aslında günümüzde verdiğimiz emek sadece zamandan ibaret değildir, bunun haricinde kendimizden verdiğimiz şey duygularımızdır. Bu da sıklıkla tükenmişlik hissine kapılmamıza sebep olur. Sistem bu duygusal emeğin devamını sağlamak istiyorsa çalışanının duygu durumundan kendisini sorumlu hissetmelidir aksi takdirde bir noktada bu çark dönmeye devam etmeyecektir. Nitekim hepimizin aynı anda böylesine agresifleşmesinin sebebini başka yerde aramamak lazım.