Şu Gençlerbirliği'nin düştüğü hale bir bakın…

İlhan Abinin mezarında ters döndüğü bir gerçek…

Kimselere güvenmemişti… Çok aradı, taradı ama içinde hep korku vardı… Sürekli 'Ben öldükten sonra bu kulübün parasını bitirecek sonra da küme düşürecekler' diye söylenip duruyordu.

Korktuğu başına geldi… Kendi kanından, canında biri olan oğluna (Keşke tercihini Önder Cavcav'dan yana kullansaydı) emanet etti.

Gelin görün ki kasasında parası olan ender kulüplerden biri olan Gençlerbirliği'nin bir yıl içinde 5 parasız kaldı. Sonra da küme düştü. Allah'tan altyapısı sağlamdı da ertesi sezon yeniden layık olduğu yere yükseldi.

İlhan Abi ölmeden önce kulübün 70 milyon TL'ye yakın nakit parası vardı…

Şimdi 100 milyon TL borcu olduğu söyleniyor… 22 Ocak 2017 tarihinden itibaren kulübün kasanına giren milyonlarca yayın parası ve diğer gelirleri kayda bile almıyoruz.

Bakıldı ki durum çok kötü, 3.teknik direktör değişikliği de kar etmedi.

Hemen kongre kararı alındı. Gençlerbirliği 28 Mart'ta acil genel kurula gidiyor.

Kimse bu işin sorumlusu yönetim demesin… Bu kulübü çok iyi tanıyan, yıllarca kongre üyeliği yapan biri olarak alenen diyorum ki Gençlerbirliği'nin bu duruma düşmesine neden olan Başkan Murat Cavcav ile yönetimden bir, yönetim dışından da bir kişi olmak üzere toplam 3 isimdir. (Bunları da zamanı gelince açıklarım)

Gençlerbirliği'ne olan gönülden bağlılıkları, kulüp için yaptıklarını çok iyi bildiğim yönetiminin geri kalanları için de yapacağım tek eleştiri, kendi bildiğinden başkasına dinlemeyen başkana bu imtiyazı tanımaları…

Biliyorsunuz kardeş takım Ankaragücü'nün de başına bu talihsiz borçlandırma yüzünden aynı sıkıntılar gelmiş, kulüp yıllarca düzlüğe çıkamamış, hala da eski yönetimlerin günahlarını çekmeye devam ediyor.

'Zararın neresinden dönülürse kardır' mantığından hareketle Gençlerbirliği'nin süratle bu başkandan kurtulması (Zaten bırakıp gitme hevesindeymiş) ve kurtulurken de kulübü bu duruma düşürdüğü için hesap sorulması gerekmektedir.

Bunu soracak olan da kulübün gerçek sahipleri kongre üyeleridir.

Yoksa bu işin sonu çok kötü olacak. Bu, Gençlerbirliği'nin akil insanlarının duruma el koymaları için son fırsattır. Yoksa Kırmızı-Karaların durumu, diğer tarihi kulüplerimizin sonu gibi olmasın.

Bu kulüp 100. Yılını kutlama şansını çok hakkediyor.