Hatay yenilgisiyle ortaya çıkan durum açık bir şekilde gösterdi ki Eryaman’da yapılacak Pendik karşılaşması, Ankaragücü için köprüden önceki son çıkış niteliğinde…

36. hafta Başkent ekibi için kelimenin tam anlamıyla kâbus gibi geçti… Olabilecek en kötü senaryolar gerçekleşti… Hatay ile birlikte Pendik, Gaziantep ve Konya adeta yaşama yeniden döndüler.

Hatay, aldığı bu galibiyetle çifte kazanç yaşadı… Ankaragücü’nden sadece altın değerindeki bu 3 puanla lige tutunmakla kalmadı… Bitime iki hafta kala olası bir puan eşitliğinde sıralamada son derece önem kazanan 2’li averaj üstünlüğünü de ele geçirdi. Durum o kadar vahim ki; Her iki takım da son 2 maçtan 3’er puan aldıklarında bile Hatay bir adım önde olacak.

Peki Ankaragücü’nü Mersin’de bu kadar müşkül duruma sokan etkenler nelerdi?

Maça oldukça iyi başlayan sarı- lacivertliler; daha maçın başında (6 ve 7.dakikalarda) bir anda skoru 2-0’a getirebilecek pozisyonlarda kaleci Erce, Flips ve Tasos’un köşeye giden vuruşlarına geçit vermedi… 31.dakikada maçın ilk kırılma anı yaşandı. Bu sezon sıkça yaşanan ve maalesef büyük çoğunluğu Ankaragücü aleyhine sonuçlanan hakem faktörü devreye girdi… Hakem Ali Şansalan’ın görmediği pozisyonda VAR’da Koray Gencerler, Cengiz’in ceza alanı içinde Ali Sowe’u indirmesini es geçti. Sonuçta yine beklenen oldu ve Başkent ekibinin tek devrelik üstünlüğü skoru değiştirmeye o veya şu sebepten dolayı gücü yetmedi.

İkinci yarı, teknik ekiplerin taktik savaşıyla başladı… Kitsiou’nun ofansa katkı için boşalttığı sol kanadı Dele Bashiru ile yol geçen hanına çeviren Hatay’ın çiçeği burnundaki antrenörü, tahribatı Rui Pedro’nun öldürücü darbeleriyle yıkıma dönüştürdü. Yine üzülerek belirtelim ki Emre Hoca buna çare bulmakta çok geç kaldı. Bu arada yine bir hakem hatası devreye girdi.  62.dakikada Kâmil Ahmet Çörekçi, Şansalan’ın korumasından dolayı 2.sarıdan, dolayısıyla takımını 10 kişi bırakmaktan kurtuldu.

Özhan Pulat’ın oyuna müdahaleleri 69’dan sonra da sürdü… Bu kez de bitirici darbeleri yapacak oyuncuları da devreye sokmakta maharetini gösterdi. Nitekim sahaya sürdüğü 2 futbolcusu Görkem Sağlam ve Dadashov’un oyuna dahil olduktan sadece 2’şer dakika sonra gollerle buluşması, Ankaragücü için çok üzüntü ve acı verici tesadüfler oldu. Emre Belözoğlu da meslektaşına yanıt vermek için Macheda’ya takviye için hazzetmediği Garry Rodrigues’i de devreye soktu. Eşitliği yakalayarak amacına ulaştı. Hatta golden 2 dakika sonra da büyük bir şanssızlık da yaşadı. İlk golün asistini yapan Garry Rodrigues’i belki de maçın kahramanı yapacak fırsat, takım arkadaşı Saponara’nın kaleye girecek topa set olmasıyla engelledi… Bir penaltısı verilmeyen ve bir rakip oyuncusu atılmayan Başkent ekibi için 3’üncü kırılma noktasıydı. Zaten artık kronikleşen uzatma dakikaları sendromuyla yenilen golle de, çok şey kazandıracak 1 puan da kaybedilince Ankaragücü, böyle bir çıkmazın içine girdi.

Şimdi kurtuluş için, ilk etapta Pendik maçının kazanılmasından başka çare yok… Rakip te aynı yolun yolcusu… Beraberlikte bile umut tam olarak kaybolmayacak, iş son haftaya taşınacak. Ama Allah korusun kaybedildiğinde, puan eşitliğinin yanı sıra rakibine bir de 2’li averajda üstünlüğü kaptıracak olmasıyla iş oldukça zora girecek. Çünkü Trabzon’da mutlak galibiyetin yanı sıra düşmeme mücadelesi verecek rakiplerinden en az ikisinin birden kaybetmesini beklemek zorunda kalacak.

Onun için herkes eteğindeki taşları dökmek için Pendik maçını beklemek zorunda… Bu maç ancak tam konsantreyle kazanılabilir… Köprüden önceki son çıkış kaçırılırsa, 114 yıllık koca çınara çok yazık olacak.