Trendyol 1.ligi son haftasında Play-off umudunu 90+7’ye kadar sürdüren Gençlerbirliği, yediği şok golle Tuzla ile 1-1 berabere kalmasıyla devre dışı kaldı. Buna da uzatma dakikalarında hakemin ofsayt gerekçesiyle saymadığı gol pozisyonunun, VAR’ın devreye girerek 4 dakika süren uzun araştırma sonucunda kaleciye yapılan bariz faule karşın nizami olarak kabul edilmesi neden oldu.
Aslında ortaya çıkan bu sonuç, iki takıma da yaramadı. Beraberlikte, Başkent’in koca çınarı, Play-off şansını kaybederken Tuzlaspor’un kaybı çok daha dramatik oldu… İstanbul ekibi, Şanlıurfaspor’un Manisa’yı 2-0 yenerek puan eşitliğini yakalaması ve genel averaj üstünlüğünü elde etmesi sonucunda son takım olarak 2.lige düştü.
Bunu belirttikten sonra Gençlerbirliği için alışıla gelmiş haftanın sorusuna geçelim… Acaba Sinan Kaloğlu, bu kez hangi bahanenin arkasına sığındı?
Sinan Hoca, Play-off dışı kalmanın günahını bariz bir şekilde VAR’dakilere yükledi. Yenilen golün yüzde yüz faul olduğunu ifade ederek durumu “Böyle bir karar verilmesi faciadır” şeklinde değerlendirdi. Aslında pozisyon dikkatlice incelendiğinde Hakem Yasin Kol, yardımcısının bayrak kaldırarak, Tuzla’nın attığı golde Sadık’ın ofsayt olduğunu belirtmesi üzerine endirekt atışını işaret etti. Ancak top ağlara gittiği için VAR devreye girdi… VAR Hakemi Onur Özütoprak ve ekibi uzun sayılacak bir beklemeyle üstelik maçın hakemine de izlettirmeden kaleci Ertuğrul’a faul yapılmadığı ve pozisyonun da ofsayt olmadığı kararını verdi. Oysa ilk golü kendi kalesine atan Awuku’nun, pilot kamerasındaki görüntüde çok açık bir şekilde kaleci Ertuğrul’un koluna kafasıyla vurarak top hakimiyetini kaybettirdiği görülüyor. Kuralda da “kaleci uzanmış açık eliyle topu tutarsa, kontrol etmiş sayılır” belirtilmesine rağmen, yapılan faulün es geçilerek golün verilmesini facia olarak nitelenmek de son derece doğru bir tespittir.
Bu durum maçın kaderini belirlediği için Sinan Hoca ilk defa bahanesinde yüzde yüz haklı çıktı… Karşılaşma hem küme düşecek hem de play-off’a kalacak takımı belirleyecek olması nedeniyle çift yönlü kritik olan bu maça yabancı VAR hakeminin atanması gerekirdi. Ama ne yazık ki TFF bu maça hak ettiği önemi göstermeyerek bir yanlış karara daha imza atmış oldu.
Bahane geçerli olabilir ama ben yine de oyunun geneline dikkat çekmek isterim…
Play-off mücadelesi veren bir takım böyle etkisiz olmamalı, uzatmalarla beraber toplamda 104 dakika oynanan mücadelede sadece 1’i isabetli 2 şut atmamalı…
Maç istatistiklerinde; 2 şutu direkten dönen, 3 net pozisyon kaçıran Tuzlalı futbolcuların 4’ü isabetli 14 şutu, 7’ye 3 korner atış üstünlüğü göze çarpıyor. Ayrıca rakip ceza alanında topla buluşmada 24’e 8, ortalarda da 30/9’a karşı 13/3 ev sahibi ekip öndeydi…
Bu kadar kötü performans sergileyen kırmızı-siyahlılarda durumun vahametini anlatma açısından en belirleyici unsur olarak, kaleci Ertuğrul’un 5 net kurtarış yapması gösterilebilir…
Sakın yanlış anlaşılmasın, Sinan Kaloğlu’nun bu sezonki başarılarını asla göz ardı etmedik, Belki de oyun olarak en kötü 3-4 maçlarından birini sergiledi…Her takımda böyle durumlar yaşanabilir. Sadece son dönemlerdeki bahanelerine birazcık takılmak istedik… Yoksa çok zorlu yönetimsel krizlerde, takımının kötü etkilerden çok güzel bir şekilde sıyrılmasını sağladı… Gerektiğinde yönetim boşluğunu da doldurdu… Gerçekten yaşlı kadrosunu iyi yönetti… Play-off hedefini Adana beraberliği ve Keçiören yenilgisiyle zaten zora sokmuştu… Tek şansızlığı son maça kadar deplasmanlarda elde ettiği başarılara bir yenisini ekleyememesiydi.
Hedef tutturulması VAR’ın engellemesine takıldı ama Gençler, yaşanan zorlu koşullara rağmen başarılı bir sezonu geride bıraktı. Eğer hatalardan ders çıkarılır ve iyi bir sezon planlaması yapılırsa, çıta biraz daha yüksek tutulmalı ve mutlaka Süper Lige direkt yükselme hedeflenmeli.