Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi'nin Türkiye Denetimi: 23-24/10/2024

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi Türkiye Denetimi 23-24 Ekim'de gerçekleşti ve bu denetim esnasında Komite, Türk Heyeti'ne geliştirilmesi konusunda beklentilerinin olduğu konuları belirtti. İnsan hakları genel başlığının altında konular başlıca: kadın hakları, terörle mücadele kapsamında değerlendirmeler, azınlık hakları, hapishanelerin ve bakımevlerinin koşullarının iyileştirilmesi şeklinde sıralandı. Komite'nin beklentisi hukuki normların modern insan hakları kapsamında geliştirilmesi / gerektiği takdirde yeni normların ve anlaşmaların kabulu ve bu sürecin diğer oluşturulan yapılarla desteklenmesi yönündeydi. 

Soru-cevap şeklinde ilerleyen Denetim'de:

a)Kadın Hakları ve İstanbul Sözleşmesi: Komite'nin yönelttiği ve tatmin edici cevap alamadığı konuların başında Türkiye'nin neden İstanbul Sözleşmesi'ni uygulamamakta bu kadar ısrarcı olduğu, hangi mevcut hukuk kurallarıyla ve denetim mekanizmasıyla başta kadınları ve çocukları koruyabildiği soruları yöneltildi. Türk Heyeti ise KADES gibi uygulamalarla cinsiyete dayalı şiddet ve ayrımcılığa karşı mevcut pratiklerinin olduğu cevabını verdi. Ancak artan kadın cinayetleri oranları ve uygulamada kadınları ev içi ve ev dışı şiddetten korumadaki zayıflık Komite tarafından sorgulandı. İstanbul Sözleşmesi ile ilgili Heyet'e pek çok soru yöneltildi ve bu soruyu Heyet tatmin edici bir şekilde yanıtlayamadı.

b)Terörle Mücadele Kapsamında Değerlendirmeler: Terör konusunda iç hukuktaki Sadakat İlkesi kapsamında Türk Heyeti vatandaşından ve özellikle bürokratından beklentisini dile getirdi. Terörün ne olduğu ile ilgili tanımın mevcut Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda açık bir şekilde belirtildiğini ekleyen Heyet, bu cezaların keyfi olmadığını vurguladı. Komite ise terör kavramının çok geniş bir kapsamda ele alındığı ve pek çok ifade özgürlüğünün de terör kapsamında değerlendirilebileceği konusundaki kaygılarını ve sorularını Türk Heyeti'nde iletti. Bu konu başlığı altında güçler ayrılığının da önemi vurgulandı çünkü mevcut değerlendirmeler kapsamında Türkiye'deki hukuki sürecin keyfiliğe evrilme durumuna dair sorular da yine Heyet'e iletildi. 

c)Azınlık Hakları Değerlendirmesi: Türkiye Cumhuriyeti'ndeki dini azınlık / Müslüman olmayan toplumların ibadet hakları ve özgürlükleri Komite tarafından yönlendirilen bir başka ana başlıktı. Burada önemli olan nokta ise ibadet özgürlüğü için hukuki olarak alınan kararlar ve pratikte alınan kararların karşılığıydı. Komite sıklıkla pratikte ne yapıldığı sorusunu Heyet'e yönlendirdi. 

d)Hapishanelerin ve Bakımevlerinin Koşulları: Bu konuda özellikle suç ile hüküm giymiş kişilere yapılan muamele, eziyet / işkence gibi insanlık dışı yaptırımların tespit edilmesi durumunda görevli memurların cezalandırılması konusu tartışıldı. 

Aslında uluslararası kamuoyu tam da böyle şekillenmektedir. Her ülkedeki gelişmeden bizlerin haberdar olduğu gibi herkes de bizdeki gelişmelerden haberdar... Türkiye'nin çizdiği büyük resime dışarıdan bakalım, tekil haberler bazında değil ancak genel bir soruna değinelim: Hukuki normların ve modern uluslararası anlaşmaların eksikliği göze çarpmaktadır. Komite aslında her konuda benzer soruları yöneltmiştir: "Bu konu ile ilgili hukuki bir zemininiz var mı? Pratikte bu süreç nasıl ilerliyor? Ne tip mekanizmalarınız var?" Yani aslında sürekli aynı sorular farklı başlıklar ile tekrar dile getirilip sorulmuştur. Bu konuda Türk Heyeti'nin yeterli cevapları verememesinin asıl sebebi hukuki yoksunluktur. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komitesi'nin asıl amacı açığımızı yakalayıp da bizleri eleştirecek yer aramak değildir. "Bu konuda eksikliklerin var, önce hukuki eksikliklerini tamamla, sonra pratikte bunun nasıl ilerlediğini bize göster."dir.