Olmadı değil mi?
‘’Belki’’ umuduyla harcanan son paralar da gitti…
İnsafsız, ‘’teselli etmeyi’’ bile çok gördü…
Oysa yapılacaklar listesi bile hazırdı…
Neler yoktu ki o listede…
Önce bir ev alınacaktı ama
Dünya turundan vazgeçmek yoktu…
Bir on gün yeterdi sihirli diyarları gezip görmek için…
Belki de on beş gün…
Cimriliğin sırası mıydı şimdi…
Hediye faslı da önemliydi ha…
Ama fazla savurgan olmamak da şarttı…
Ona buna derken, paralar suyunu çekiverirdi maazallah…
E.. Bir de yardım faslı vardı tabii…
Ama onu da çok abartmamak lazımdı…
Hayallerde kısıntı şarttı…
Ona ver, buna ver…
Bize ne kalacak?
Öyle değil mi?
En iyisi ‘’hesabı baştan yapmak lazım’’ diye geçti günler…
Talih kuşundan ses yok…
Oysa ne kadar da emindik, ne kadar da umutluyduk başa konma sırasının biz geldiğinden.
Belki de böylesi hayırlı oldu…
Sabahtan akşama hesap kitapla uğraşacaktık…
İyi oldu iyi…
İçindeki ses, ‘’Ulan talih’’ diye dırdır ediyor ama boş ver…
Aldırma…
‘’Seneye belki’’ de geç git…