Özel Haber

“Sağlıklı insanlar sağlıklı toplumlarda yetişir”

Editör-Yazar ve Geliştirici Yazarlık Eğitmeni İlknur Artuğ ile edebiyat dünyasına kazandırdığı eserleri konuştuk.

Edebiyat dünyasına kazandırdığı birçok eser ile adından söz ettiren, özellikle çocuk eserleri ile dikkatleri toplayan Editör-Yazar ve Geliştirici Yazarlık Eğitmeni İlknur Artuğ ile Başkent olarak konuştuk. Yetişkin ve çocuk eserlerinin yanında kaleme aldığı tiyatro oyunlarını izleyicisi ile buluşturan Artuğ, amacının “Hayata iz bırakanların yollarına çiçek ekmek” olduğunu vurguladı. “Sağlıklı insanlar, sağlıklı toplumlarda yetişir. Kavgaların, tartışmalarının kökeni iletişim sorudur. İletişim sorunu okuyarak çözülür” sözleriyle özellikle yeni nesillere tavsiyelerini ileten Artuğ, sorularımıza samimi cevaplar verdi.

·       Edebiyat dünyasına birçok kazandırdığınız görülüyor. Kelimelere olan ilginiz nasıl başladı?

Ben İlknur Artuğ. Editör, Geliştirici Yazarlık Eğitmeni ve Yazarım. Ankara’da ikamet ediyorum. Evliyim, bir kızım var. Edebiyatla ilişkim çok küçük yaşlarda başladı. Annem ve babam okuyan, sanatla yakinen ilgisi olan ilim dolu insanlardır. Doğup, büyüğüm evde harika bir kütüphane vardı. Kitaplara ulaşmak bizim için hiçbir zaman zor olmadı. Çok küçük yaşlarda babamın işten gelmesini dört gözle pencerelerde beklerdim. Çünkü babamın gelmesi demek, eve yeni bir çocuk kitabı gelmesi demekti. Annem ve babama hayatım boyunca dua ve hürmet etmekten asla vazgeçmeyeceğim, çünkü bugünlere gelmemin başkahramanıdırlar.

·       Bize eserlerinizden bahseder misiniz?

Yetişkin edebiyatı ve çocuk edebiyatına dair eserim mevcut. Her iki alanda da kitaplarımı kaleme alırken “toplumsal bilici” yükseltmeyi ve okuma alışkanlığını güçlendirmeyi hedefliyorum. Üretmek için ciddi mesailer harcıyorum.  Yetişkin edebiyatı eserlerinden başlayalım isterseniz. Şu an kaleme almaya devam ettiğim bir tarih romanım var. Okurla buluşan; Not Defteri, Kırk ve Yedinci Kıta adlı eserlerim mevcut.

Not Defteri: Atık pazarında bulunan bir günlüğün öyküsüdür. Bu günlük “Pİ” sayısını işaret ederek, oldukça ilginç bir teknikle kaleme aldığım ilk eserimdir.

Kırk: Tarihimiz için çok önemli olan Ayasofya’nın sırlarını ve gizemini anlattığım, 40 rakamının hem dini hem de seküler olarak aslında hayatımızın odak noktasına yerleştiğini anlatarak, farklı noktalara değindiğim eserimdir.

Yedinci Kıta eserimse, Antarktika ile ilgidir. Bilim heyetiyle kıtaya giden fakat orada nerede olduğu uzun süre bilinmeyen bir bilim insanın hikayesidir. Eser kıta hakkında çok az bilinen birçok bilgiyi gözler önüne sermekte.

Gelelim çocuk eserlerine… Renkli Köy, Elma Kokulu Evler ve Mine Acil Numaraları Öğreniyor adlı üç eserim var. Renkli Köy ve Elma Kokulu Evler çocuklara Ankara’nın Elmadağ’ı ilçesinin kültürünü anlatma ve tanıtma adına kaleme aldığım eserlerdir. Bu eserleri çok önemsiyorum, çünkü çocuklarımıza yaşayan halkın; çintisi, yöresel yemeklerini, halk ozanlarını, el sanatlarını kısacası kültürel değerlerini anlatan çok neşeli rengarenk kitaplardır.

“OKURUN ARZI HER GEÇEN GÜN ÇOCUK KİTAPLARINA YÜKSELİYOR”

·       Ülkemizde çocuk edebiyatına olan arz ve ilgi hakkında görüşleriz neler? Bu konuda eleştirileriniz olur mu?

Ben hem yetiştin hem de çocuk edebiyatı editörü olarak bu soruyu cevaplamak istiyorum. Çocuk edebiyatı, yetişkin edebiyatından oldukça farklıdır. Çocuk kitabı; çocuğun psikomotor gücünü olumsuz etkilememelidir. Aileleri söz buraya gelmişken naçizane uyarmak isterim. Çocuklarına veya çocuklara kitap alırken o kitabı mutlaka okuyup, incelesinler. Bir kitabın popüler olması güzel içeriklerle oluşturulmuş olması anlamına gelmez, gelemez. Okurun arzı her geçen gün çocuk kitaplarına yükseliyor, lakin nitelikli içerikler kaleme almak ve bu toplumun aydınlık yüzlü çocuklarına güzel eserler üretmek sevgi dolu yazarın olmazsa olmazı olmalıdır.

·       Aynı zamanda “Geliştirici Yazarlık Eğitimi” veren birisi olarak bize bu eğitimlerin içeriğini anlatır mısınız?

Elbette... Birçok insandan şu kelimeyi duyarsınız, “Hayatımı yazsam roman olur…” İşte tamda bu noktada Geliştirici Yazarlık Eğitimi oldukça önemlidir. Neyi yazdığınız kadar nasıl yazdığınız da önemlidir. Çünkü okur, sizden sıkılmadan okuyacağı bir içerik bekler. Yazma esnasında kurgu kopmalarınızın ve mantık hatalarınızın olmaması gerekir. Çevirim içi verdiğimiz bu eğitimler yazar adayına kolaylık sağlarken, kitaplarını kaleme almış daha iyi içeriklerle kitap yazmak isteyen yazarlara fayda sağlamaktadır. Yetişkin edebiyatı ve çocuk edebiyatı olmak üzere iki alanımız da mevcuttur. Eğitim almak isteyen değerli edebiyatseverler sosyal medya hesaplarımızdan bize mesaj yazabilirler.

“OKUMAK BU İŞİN OLMAZSA OLMAZIDIR”

·       Yazarlık hayali olan kişilerin hangi özellikleri taşıması gerekir? Özellikle yazar olmak isteyenlerden beklentileriniz nelerdir?

Okumak, okumak, okumak… Okumak bu işin olmazsa olmazıdır. Kitap okumanın kişiye verdiği yarar gerçekten saymakla bitecek gibi değildir. Bir yazarın heybesinde kitaplarını kaleme alacak güçlü sözcüklere ihtiyacı vardır. Bu sözcükleri üretebilmek, doğru yerde kullanabilmek içinde okuma alışkanlığının olması esastır. Toplumun ahlak yapısını bozacak, kültürünü yok sayacak hiçbir eserin editörlüğünü üstlenmiyorum.

·       Kitaplarınızın yanında “Tiyatro Oyunları” da kaleme alıyorsunuz. En son hangi oyununuz seyirci ile buluştu?

İstiklal Marşımızı kaleme alan Vatan Şairi Değerli Mehmet Akif Ersoy’u anlatan “Ben Mehmet Akif” adlı oyunu kaleme aldım ve Sanat Yönetmenliğini gerçekleştirdim. Oyun 12 Mart İstiklal Marşı’nın kabul edildiği gün Ahmet Kazım Mıhçıoğlu ilköğretim okulunun tiyatro sahnesinde seyircisi ile buluştu. Oyunun Koreografisini Değerli Öğretmen Emel Akdaş yapıp, Işık Tasarımını Burcu İrtiş üstlendi. Oyuncularımız 5 ve 6 yaş aralığındaydı. Şahane bir performans sergilediler. Canım çocukları gözlerinden öpüyorum. 

“KÜTÜPHANEYE GİTME ALIŞKANLIĞI EDİNİLMELİ”

·       Ülkemizde okuma ya da okuduğunu anlamak noktasında eksikliklerin olduğunu biliyoruz. Bu bağlamda aile ve okul eğitimlerinde yeni jenerasyonun iyi bir okuryazar olması size göre nasıl sağlanır?

Bu konu bence en büyük problemlerdendir. Çünkü sağlıklı insanlar, sağlıklı toplumlarda yetişir. Kavgaların, tartışmalarının kökeni iletişim sorudur. İletişim sorunu okuyarak çözülür. Okuma alışkanlığı edinmek veya edindirmek sanıldığı kadar zor değildir. Öncelikle kütüphaneye gitme alışkanlığı edinilmelidir. Kütüphaneler halkın kullanımına açık ücretiz bir alanlardır. Lütfen kitap okumanın da bir ihtiyaç olduğunun farkına varalım. Kitaplarımızı özellikle çocuklarımızın ulaşabileceği alanlara koyalım, onların yanlarında kitap okuyalım. Ben her zaman umutluyum. Yeni jenerasyonunda iyi bir okur-yazar olacağını düşünüyorum.

·       Geleceğe dönük plan ve projeleriniz nelerdir?

Planlarımız her zaman var ve var olmaya da devam edecek. Üzerinde çalıştığım yetişkin ve çocuk edebiyatına dair iki kitabım var. Bu eserleri okurla buluşturup, baskının yapılmasını planlıyorum, ayrıca da yeni eğitim-öğretim sezonu için de çocuk oyunumu bitirmeye çalışıyorum.

·       Röportajımızın sonuna geldik, son sözlerinizi alabilir miyiz?

Edebiyatçılara sunulan destekler oldukça önemlidir. Bu destekler devam ettiği sürece daha geniş kitlelere ulaşacağız ve kitapları sevdireceğiz. Çalışmalarıma destek olup makamlarının kapılarını bizlere açan Elmadağ İlçe Milli Eğitim Müdürü Sayın Aytaç Özel Hocamıza ve Elmadağ Belediye Başkanı Sayın Adem Barış Aşkın’a ve bizi misafir eden Başkent Ankara Gazetesi ailesine sonsuz şükranlarımı sunuyorum.